"Sen hayatımın en vazgeçilmez aşkı
Sen uğrunda en çıldırdığım esmer
Sen yolunda savaşlar verdiğim sevdam
Sen uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Sen beklediğim
Sen özlediğim
Sen gizlediğim...
Güneş doğmayı unutabilir
Sabah olmayı
Yağmur yapmayı
Ama ben seni asla...
Çiçekler açmayı unutabilir
Kuşlar uçmayı
Baharlar gelmeyi
Ama ben seni asla...
Ne zaman bir şiir okunsa aklımdasın
Ne zaman bir telefon çalsa karşımdasın
Sen tanrımın en güzel armağanı
Sen hayatımın en gerçek yalanı
Sen bütün huylarımı ezbere bilen
Sen gözyaşlarımı en iyi silen
Sen dünyanın en güzel kadını
Sen yemeğimin tuzu
Yüreğimin buzu
Anasının en güzel kızı
Sen kalbimde en tatlı sızı
Sen bütün varlığımın en sevimli hırsızı
Sen sevdikçe sevilesi
Övdükçe övülesi
Öptükçe öpülesi aşkım...
Sen beni yokluğuyla delirten
varlığıyla yolumu yolundan çeviren
Sevdasıyla beni bir dağ gibi deviren kadın
Bundan böyle senden sorulsun günahlarım
Sende bütün sorularım
Sende bütün cevaplarım
Adam olmuşsam senden
Katil olursam senden
Ben çoktan vazgeçtim kendimden
Ama senden
Asla kadınım
ASLA! ... "
Karşılıksız aşkının zehrini taşıyordu bana
Kokusu sinmişti inatçı ruhuma, kitalarıma, ellerime...
Öyle çok öpüşürdük ki,
Ağzının tadıyla yerdim yemeklerimi...
Öylesine inanıyordu ki dünyadaki son aşkla beni sevdiğine,
Bir gün ansızın korkunç bir özlem duymaya başlamıştım
Kim olduğunu bilmediğim birine...
Şimdi ağzımda karşılıksız aşkın o aç tadı...
Karşımda o...
Yine hüzünlü, yine yenik...
Ama eşitiz artık,
Damarlarımızda karşılıkız aşkın o zehirli kanı...
genellikle öğrencilerin korkulu rüyasıdır.hiç kimse onun içindeki cana yakın,espiritüel,anlayışlı insanı çözemez.bana kalırsa saint benoit'daki en değerli öğretmenlerden bir tanesi...politik değildir asla.bazen ani çıkışları olsa da öğrenciye birşeyler öğretmek için gelir okula,sırf cebini doldurmak için değil...