bazı kaynaklarda turşuluk olarakta geçen dolaptır.abdülhamid yakın dostu ,fransız adorlee 'ye yazdığı bir mektupta bundan bahsetmiş,'Ils mangent, monsieur' yani yiyorlar azizim,bitiriyorlar turşularımı,saklamayayımda napayım demiştir.
Birgün turşucuya gittim.turşu hastası bir arkadaşıma değişik birisi olduğu için değişik bir turşu alayım dedim.abi dedim farklı bir turşu varmı.dediki 'ah bu ben' var.nasil dedim.ne nasılı kardeşim dallamanın birisi yapmış bende satıyorum çalışanım burda napayım dedi.
iyi abi iki kilo ver dedim aldım turşuyu çıktım.
Yürürken bir elimdeki poşete bakıyorum bir kendime,güle güle gittim.hala da o arkadaşımla güleriz bu meseleye.sonra sòzlüğe girmiş bulundum işte.
her sene bu vakit en turşuluk lahanları alı ,sirkeyle kurardık turşumuzu.kaya tuzu kullanmak,içine sarmısak,biberiye atmak,suyunun 43 derece olması ince noktalarıydı turşuculuğun.
Davul zurna eşliğinde,ülke sınırımıza yakın bir yerde,otobüs üzerinde gerçekleşen törenle verilmiştir ödüller.bolca kucaklaşma yaşayan insanlar mutluluktan kendilerini kaybetmiş.