şirketler basketbol liginde finaldeyiz. Maçta son saniyeler. 2 farkla gerideyiz. Güzel bir oyun ile en iyi üçlük atan arkadaşımız topu aldı ve hepimiz onun üçlük atacağına inandığımız için bir an "Şampiyon olduk" hayali kurduk, ancak top çembere çarpıp dışarı çıktı ve maç bitiş sireni çaldı. Hepimiz yıkılmıştık ama şut çekerken yapılan müdahaleye hakem faul verdi, ve 3 serbest atış için arkadaşımız yerine geçti. Yine hepimiz şampiyonluk hayalleri kurmuştuk ki, 2. kez vazgeçtik. Arkadaşımıza ne olduğunu merak ediyorsanız, şu anda bu entry'yi yazıyor.
Aslında yatmıyorum Sözlük, yalan söyledim. Hiç böyle olacağını düşünmemiştim. Senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. Sana da kendime de iyilik yaptığımı düşünmüştüm. Ta ki ufacık bir şey beni darmadağın edene kadar. Sana ait ufacık bir şey alay etti benimle o gün.
yazdığı kitapların, değerli hafızasının bir back-up'ı olduğunu düşündüğüm, alçak gönüllü ve yaratıcı sanatçı. Edebiyat ile araştırmacılığı dans ettiren mucize insan.
4441820 nolu telefonları olan, arandıklarında "Ariston Yetkili servisi misiniz?" sorusuna "Evet" cevabı veren ancak yetkili servis olmayan, ve problemi çözememelerine rağmen "Ayak bastı parası" olarak servis ücreti talep eden şaşılası işletme.
Çok yakın bir akrabamı göz göre göre dolandırdığını düşündüğüm, hibe bulmak adı altında insanları kandıran, 360 lira para dışında hibe gerçekleşmeden para istemeyeceğiz diyen, ancak durmadan arayıp arayıp para isteyen, varlığı yokluğu bilinmeyen, arayınca telefonlar açılmayan, aylarca bir gram çalışma yapmayan firma. Uzak durulması gerektiğini şiddetle düşünüyorum