Zaytung'da çıkan bir haberdir. Artık özgür suriye ordusu'nun yılmaz bir neferiyim demiş. Esad'ın askerleri ise kim giderse gitsin biz bırakmayız lan bu davayı demişler. Çatışmalar sürüyor.
+ismet beni ne kadar seviyorsun?
-Iyice manyaklastin Müzeyyen ne sevmesi ya 70 yaşına bastık hala aynı şey be yeter lan gel mahkemeye gidip boşanıyoruz.
'Ah ulan yalnızlık,
Bir tek seninle ayrılamadık' şiiriyle farkına vardığım ruh halimdir. Aslında bu şiir
'Ah ulan ayrılık, bir tek seninle ayrılamadık' şeklindedir ancak üstüne yazılmış bir nazirede yalnızlık olarak söylenmiştir.
Aslında günümüz emekçi insanının her gece insan olarak uyuyup sabah sömürülmeye hazır, diğer insanların gözünde hiç bir değeri olmadan uyanmasını dehşet bir yaratıcılıkla betimleyen Kafka'nın Değişim kitabının konusudur.
Alıntıdır.
Bugün oruç tutmayı denedim anneme sahura kaldır dedim annem o sevinçle sahura kadar yatmayıp sahura kadar börek çörek poğaca vs. filan hazırlamış. Neyse beni kaldırdı yemek yedim sonra tekrar yatağa uzandım tam uykuya dalacaktım ki ezan okundu kalkıp orucumu açtım. Birde şikayet edenler var çok zor diye neresi zor lan bunun.
ister türbanlı kıza, ister çarşaflıya, ister mini etekliye, ister rahip/rahibe kiyafetliye olsun kıyafetinden dolayı yapılmışsa şerefsizliktır. Kurallar belli diyen arkadaşlar olmuş, hiç bir kural insanın kendi özgür iradesinin üstünde değildir, bu sadece şirket kuralı değil devlet kanunu olsa bile öyledir. Birey toplumun ve devletin yapıtaşıdır, eğer devlet tarafsizca bireyi korumuyorsa, özgür iradesini korumuyorsa devlet kendi içinde bölünmeye doğru gidiyor demektir. Kurallar insanlar içindir bu unutulmamalıdır.
Felsefe insanın hayatı yorumlamasıdır. Şimdiki anlamı bu olmasa da, doğuşu bu sebep üzerinedir. Sürekli kendisini sorgulamak (dikkat edilirse kendisini, yani Sokrates tarzı başkalarını değil, Diyojen tarzı) insanı yücelten, yaptıklarına bir anlam kazandıran yoldur. Günümüzdeki Carpe diem saçmalığından ziyade 'anı sorgula'mayı ve geleceğe düzgün yürümeyi öğretir.
+ismet abi şu sarışın kız var ya sevgilisi var mıdır?
-Seviyorsan git konuş bence.
+Tamam da sevgilisi var mıdır diyorum.
-işte seviyorsan git konuş.
+Abi korkuyorum işte ya sevgilisi varsa.
-Lan git konuş işte eşek herif yoksa sevgilisi olursun, varsa en azından kafamızı şişirmezsin.
Alınan bütün önlemler öğrencilere yönelik. Halbuki her sınavda soruların sınav esnasında değil hazırlanırken çalındığı/sızdırıldığı görülüyor. Öncelikle öğrenciyi rahat bırakıp siz üstünüzdeki bütün görevleri bırakın, sonra gidip tövbe filan edin, helallik filan isteyin.
Kadınlardan başka hiç ama hiç kimseye söz düşmeyeceğini savunduğum durumdur. Biz erkekler sadece karara saygı göstermek zorundayız. Ama gel gör ki yarasalar bunu tekellerine almak için harekete geçmiş ve başarmış durumdalar.
Ve bağlaç, aşk anlamsız duygular bütünü.
+ismet abi, hani bir duygu var, insan o duyguyu yaşayınca diğer bütün duyguları susar ve itaat eder.
-Ee?
+Işte o duygu korkutuyor be ismet abi.
-Hehehe aşık mı oldun len keranacı.
Işte aşktan ilk soğumam böyle başladı.
Ateizm bir inanç sistemi değildir. Vicdan hürriyetini kullanan bireyin kendi isteğiyle herhangi bir dinsel ideolojiye kendini ait hissetmemesidir. Ve kaldı ki Türkiye'nin şu anda resmi bir dini yoktur. Buna dayanarak Türkiye ateisttır diyemeyiz. Çünkü ateizm bireye bağlıdır, din ise toplumsal, kurallı bütünlüğe bağlıdır. Dindar bir toplum ifadesi kullanılabilir, ama ateist bir toplum denilemez. Bu yüzden kökten yanlış bir önermedir.
Inandıkları dinde tanrının affetmeyeceğim dediği tek suç olan kul hakkına girerek, 'bu ne perhiz bu ne lahana turşusu' diye sorulası durumdur. Madem kul hakkına gireceksiniz, müslümanız demeyin. Hadi dediniz, kul hakkına girmeyin. Birde soruları çalmışlar, üstelik dağıtmışlar. Hani dağıtmamış olsalar...