bir derdim var mesela ama çekiniyorum birilerine anlatmaya. Güvensizlik bunun baş sebebi ama bir de insan düşünüyor yani ya önemsiz bişeyse, anlatmaya değer bir şey değil de boşuna yoruyorsam kendimi diye. Bide bunun anlatınca karşındakinin hiçbişeyi değiştirmeyeceğini bilmek de insanı anlatmaktan alıkoyuyor ya. Aslında şu an da size en büyük derdim olan derdimi paylaşamamaktan bahsettim. Ufak bir ironi.
Açıklayın. Kızlar gerçekten onu doyuran bi açıklamayı yaptırdığınız takdirde size kızmayacaktır. Ama siz kaçamak cevaplar verip önemsemeyerek bizi daha çok kızdırıyosunuz, yapmayın arkdşlr. Bide onu sevdiğinizi her ortamda belli edin ama cılkını da çıkartmadan.
neredeyse imkansız olay eylemdir. Şimdi de yalan dünyaya sardı millet. Orçunun taklidini yapan liselileri gördükçe Mars'a kaçasım geliyor yemin ediyorum.
hay seni gerizekalı.. Allah'a duanı edersin.. tevekkülünü edip kenara çekilirsin. senin için hayırlısı neyse o olur. sen o hastalığın da senin hayrın için olacağını bildiğinden boşuna kafa yorup saçma sapan yorumlar getirmezsin.
Hayat
Bir yaşam öyküsüne katlanamayacak kadar uzun!
Bir gülümseyişe,bir kıpırdanışa,bir dokunuşa vakit ayıramayacak kadar kısa!
Hayat
Gerçekleri sırtlayıp taşıyamayacak kadar ağır.
Bir kuşun kanadına konupta ona bile hissettirmeden uçabilecek kadar hafif!
Hayat
Her anını dibine kadar yaşamaya çalışmak için nefes nefese koşturmayı göze alacak kadar dolu!
Bütün yaşadıklarının sadece bir hayal olduklarını hissettirecek kadar boş!
Hayat
Koskoca bir ömürde "bir yalnız gün daha nasıl geçecek,bu saatler nasıl bitecek."Diye şikayet edebilecek,kadar muamma!
Göz açıp kapayıncaya kadar geçen sürede nihayete erebilecek kadar da basit!
Hayat
Kendini oluşturan her büyüyü,her cazibeyi,her rengi,yürekler hoplatacak kadar parlak ve güzel!
Gözlerimizi acılarla,hüzünlerle,ayrılıklarla,ölümlerle buluşturduğumuzda,sadece iki renk gri ve siyah!
Hayat
Her anını tuvallere,yazılara,şiirlere,gösterilere döküp sergileyecek kadar sanat!
Tek bir uyanışta,görevinin tek bir oyundan ibaret tek bir rol olduğunu fark edebileceğin kadarda kısır ve monoton!
Hayat
Senin tek bir "evet" inle başkalarına bölüştürüp sunabilecegin,nefes alıp verişlerinle "paylaştırabileceğin" kadar hayret ve cömert!
Tek bir "hayır" ınla herşeyi mahvedebileceğin,yok edebileceğin kadar cimri ve densiz!
Hayat
Gerçek yaşam öykülerine katlanabilecek gücü bulup,bulaştırıp,dahada büyüğünü oluşturabilecek kadar heybetli ve zor!
Herşeyden vazgeçip "yaşama veda etmeyi isteyecek" kadar da güçsüz ve zayıf!
Hayat
Sevmeyi bilecek bilmiyorsa öğrenecek, tadacak ,bulacak,paylaşacak....ve böyle sevgilerle,bütün sevgileri çoğaltabilecek kadar anlam'lı......
Nefreti seçip,sıçratmak sıçrattıkça da o pisliğe bulaşmak kadar anlam'sız....
Hayat
Gerçek yaşam öykülerine katlanamaya değecek kadar "yaşamaya değer"......
Hayat
Onu kısaltmanın haksızlık olduğunu anlatacak kadar öğretici, birdaha bulunamayacak kadar "tek"......
Hayat
Sadece senin dilediğin kadar uzun, sadece senin dilediğin kadar kısa!
Kemalistlerin artık Mustafa Kemal'i putlaştırması kaynak gösterilebilir durumdur. E arkadaşım tamam adam kurtarmış, çok iyi işler yapmış.. Ama bunu putlaştırmak niye ? kemaaal kemaaal diye ölüp ölüp dirilmek niye ?
Bir ingilizce dersinde 'she'nin kızlar için, 'he'nin ise erkekler için olduğunu öğrenmişik. ve sınıfta sürekli benimle dalga geçmeye, hor görmeye, aşağılamaya, ezmeye çalışan bir erkek bana bütün snıfın ortasında sen bir "he"sin dedi. bende onu ben he değilim sen shesin diye koridorda kovaladığımı hatırlarım ey gidi. *
"türbanlı" olarak ayırmak hatadır.. türbanlı veya türbansız.. Hepimiz aynı haklara sahip olmalıyız.. Türban hakları kısıtlamamalıdır dedirten durumdur.