sanki yıllarca eli dışında sürekli kadınlarla cinsel münasebeti olmuş da, kendini askerde durduramayacak. ne yani? karıya gitmesen asker mi s*keceksin? ahahahayya.
ilgi duyduğu karşı cinse ettiği teklifte, ''hayır'' cevabını almasına rağmen, aynı teklifi defalarca sunabilen türk erkeğidir.
koskoca dünyada tip konusunda ortalamaya bile giremeyecek kadar çirkin; ensesine kadar kıl olan, kirli sakalla orantısız suratını kamufle etmeye çalışan, yengeç bacaklı, ufak pipili bir erkeğinin ısrarla aynı teklifte bulunması, en az kendisi kadar itici oluyor.
beyin desen bacak arasından sarkıyor(bu sizi zaten yarım akıllı kılıyor *). tip yok. fizik yok. ee? bu ne özgüven lan?
ha bir de, odun bacaklılar var, sizi unuttum sanmayın bebeğim. 1 orgazmlık saygı duruşu geliyor..
iplerin parmaklara tuhaf bir kombinasyonla karman çorman geçirip, üç hamlede, karşındakinin elinden kendi eline benzer şekilde geçirmeye çalışılarak, iki kişiyle oynanan oyun. hoş, artık ilkokulda bile oynamıyorlar bunu..
gözleri kaçırmadan yalan söyleyebilmenin tek eksisi.
altyapısı olan bir yalanın açığa çıkmasıyla, ''nee? öyle mi söylemişim?'' derken, yüzde ekşime ifadesi ve elmacık kemiğinin kasılmasıyla gözlerde hafif kısılmaya neden oluyor.
hatta bazen, tek tarafın kasılmasıyla da oluyor. niggalar gibi bir bakış düşünün.
2.80 uzandığın koltuğun ucundaki tv' den tut, monitöre kadar birçok şeyi kapsayan eylem. yalnız burada boy biraz önemli. ayak parmaklarını kullanmaksa başlı başına bir yetenek.
bizim evde var bundan bi tane. geçenlerde kumandayı kırdı. üstelik sol ayağıyla..
bacak, kol, döş gibi fetişizm türlerinin bir diğeri.
ele özel ilgi duyma ve haz alma fetişistliğidir.
misal aramaya inanarak, mümkün mertebe parmakların kemikli olması bankodur.
öte yandan, bakıyorsun adamın tırnaklarının içi pispis, böyle tırnak aralarında tatak gibi şeyler var. artık kıçınımı parmakladı, sanayiide mi kirletti bilemiyor tabi insan.
yalnız, dolma parmaklılar bu konuda biraz şanssız gibi. 23 kişiden, 19'una baktım ve buna karar verdim. geriye kalan 4'ünün sevgilisi vardı zaten. nasırlı eller, ıyyk.
kendi odasında sigara içen, üşengeç kişinin icrasıdır.
insanın canına tak ediyor bir süre sonra; zırt pırt kalkıp, üç-beş izmarit için taa mutfaktaki çöpe kadar gitmek zor geliyor. neyse, gece boşaltırım artık düşüncesiyle, fütursuzca yatağın altına kakalanıyor küllük..
bittabi geceye kadar yatak altında kalıyor öylece, boşaltılmayı bekliyor. pis pis.
çakmak gazının olur olmadık anlarda bitmesine hiçbir şey demiyorum zaten.
dudak kıvrımlarının, sağ ve sol kenarı olmak üzere, sırıtırken yukarı doğru çekilmesiyle oluşan ifadedir. hafifçemçük ağız yapısına sahip olmak gerekiyor. herkese nasip olmuyor yani.
yeni yakılan kibritin çöpünü atacakken, tam olarak söndüğünden emin olmak isteyen kişinin eylemidir. ikinci bir ihtimal ise, el alışkanlığı haline getirilmiştir.
ne üçtür, ne beştir.
yanmakta olan kibriti tutan elle seri bir biçimde, bir yukarı bir aşağı ve bir kez daha yukarı yapılır. son hamle aşağıda biter.
kürdan niyetine kullanılabilir artık, keyfekeder.
mimari gerçekten tuhaf fakat yaratıcı olduğu kesin. ayrıca, adını yıllarca dönme dolap olarak bildiğim dolap.
henüz cebimde meşelerimle gezerken, bir yandan da annemin, evdeki ayak işlerine yardımcı olurdum. tamam, zoraki.
kuruyan çamaşırların bir kısmını katlayıp, elimi uzattığım yerden, burnuma kadar üst üste istifleyip, dönme dolaba koymamı isterdi.
neden dönme dolap dendiğine anlam veremezdim. takriben 3 saniye ''alla alla?'' deyip, merakıma yenilmezdim. zaten çamaşırları dolaba yerleştirdikten sonra hızlı bir şekilde ninja turtles izlemeye koşardım. üzerinde durmazdım fazla..
çok zaman geçmişti üzerinden. nereden öğrendiysem öğrenmiştim nihayetinde.. öz güvenimi arttıracak kadar mutlu olduğumu hatırlıyorum.
uzun ve dalgalı saça sahip kişiler saç tipinin düz olmasını ister. hatta saça fön çekmekten, anaları kıyıda oturup ağlar. isyan eder. sonra 'nahh burasına kadar' gelir, gider saçını kısacık kestirir. görenler ''oo saçlar gitmiş'',''sorma, bık bık bık.. rus gibi negzel ehhee..''. avunur kendince.. akabinde abisi gelir ''oo haykoo naber keh keh keh'' deyince morali bozulur. uzun, dalgalı saçlara yeniden sahip olmak için her gün saçını suya sokar belki de, kim bilir..