Bu arkadaşlarda haklılardır tabi bu kadar sorgulamaya düşünmeye yönlendiren bir din kimileri için bir hayli yorucu gelebilmektedir.
Müslümanlığı karanlığın adı gibi gösteren tek şey dini kalıplarla sınırlandırmaya çalışan kimselerdir. Bu kimseler aslında çok basitçe ulaşılabilecek bir gerçeğe giden yolu imkansızlaştırmaktadırlar. Bunun dışında müslümanlık demek karanlıgın adıdır demek fazlasıyla haksız bir yargıdır.
Karanlık ışığın yokluğunu tanımlamaktadır. Yani bir yokluk bildirir bir var olmama durumudur. Halbuki müslümanlığa sorgulayıcı yaklaşırken daima birşeylerin varlığını sorgularız.
Bir dini eleştirirken insanların davranışları üzerinden yorum yapmak, bu konuda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak pek de akılvari bir davranış değildir.
Topuklu ayakkabıların;yeni alınan ayakkabıların giyilmesi ardından yaşanan kaçınılmaz sondur. Heleki yeni alınan topuklu ayakkabıysa biran durup düşündürür insana ben kimin ahını aldım diye .
Sansürsüz bir dünya, tam özgür yaşam, denetimsiz ve kuralsız bir dünya istemlerinin varsayımlarının gerçekleşmesi için günümüz insanlık bilincinin fazlasıyla gelişmesi gerektiğini kanıtlayan bir sosyal deney gibidir deepweb(internetin karanlık yüzüdür.). Sonuç olarak görülüyorki insanlık olarak bu bilince ulaşma ihtimalimiz fazlasıyla ütopiktir.
Şuan sahip oldugumuz teknolojinin büyük kısmını borçlu oldugumuz bilim insanıdır. Kendisi hakkında biraz araştırma yapan herkeste Edison'a karşı bi önyargı oluşmaktadır. Tesla zamanın çok ötesinde bir insandır hatta günümüz bile onun bilimine yetişememiştir. Keşke onu daha çok anlayabilseydik birde enerjiye onun gözünden bakabilseydik dedirten dahidir.
Seni bi parçası olarak dünyaya getirdikten sonra hayatındaki en önemli şey olaması ve senin dünyandaki yerini hiçbişeyin dolduramayacagı kadar büyüttükten sonra bencilce terk etmesidir. Evet bu durum büyük bir bencilliktir. Herşeyi hayattaki herşeyi bazen inkar etsekte ondan ögreniriz isteyerek yada istemeyerek, ama hiçbirzaman asıl anahtarı vermezler 'annesiz nasıl yaşanacagını'. Ve birgün içinizde kocaman bi boşlukla kalırsınız hayatın içinde. ilk zamanlarda çevrenizdeki herkesin varlığı canınızı acıtır göz bebeklerinize oturan teselli veren her samimi bakış gözünüzden yaş gelmesi için yeterlidir . Sonradan bakarsınız bişekilde devam ediyorsunuz ama bazen nefes almaktan yoruldugunuzu hissedersiniz.
Zamanla alışılmasada kendinize çizdiğiniz hudutlar içinde hayattaki rolünüze devam edersiniz. Ama unutulmamalıdırki hudutlar içinde yaşadığınız zindanın anahtarları omzunuzdaki kanatlardır.