çoğu oyunda, özellikle de türkiye sunucularında sıkça rastlanan damardır. hafif bir -sen naaabıyon amk ya ?!- olarak başlar ve olay mükemmel küfür resitallerine kadar uzar.
ancak benim içimi yakan konu bambaşka. 5 yıldır s4 league oynarım, oyundaki zamanımın %99'u avrupa sunucusunda geçer. lan dedim, bi gireyim tr'ye.. memleket hasreti sardı içimi dedim. girmez olaydım. bi whisper geldi, elemanın biri 1 v 1 touchdown vs teklif ediyor. ilk önce nedenini düşünsemde sonradan anladım, bunu türkiye sunucusunda hep yapıyorlarmış. adetmiş.. eğer bi s4 level oyuncu varsa lobide ve sen ondan düşük level isen, hele baya baya düşüksen.. nam yapmak adına vs teklif edilirmiş. bilemedim, sözlük. güzelce vs attım elemanla, ayıptır söylemesi ağzını yüzünü siktim. swh
duello sonrasında çok sağlam küfürlere maruz kaldım. hani öyle böyle değil. " bi ara neden ben lan ?!?!?! " dedim.
" turnuvadan turnuvaya, clan maçından clan maçına koşuyordum.. ben neden bu duruma düştüm lan ?! " dedim.
lanet olsun çok iyi niyetliyim, elemana sordum " sen bana niye sövüyorsun ?! " diye..
levelinden utan dedi bana..
hakkattende utandım o an. şimdi hatırladıkça gülüyorum hala. ama es kaza kaybetsem fotolar alınıp s4 player dövdüm muhabbetini alır başını giderdi.. neyse bu çocuğun daha 13 yaşında olduğunu söylemesinden sonra alt + f4 çektim. o gün için oyuna ara verdim, bi bira açtım, balkona çıkıp sigaramıda yaktım ve yudumlayarak düşündüm.
ben çocukken nasıl oynardık diye, bizim gamer damarımız bambaşkaydı çünkü.
Çocuk Kames denen şeyden habersiz. Alman Kalesi nedir bilmez, " Ortada kuyu var, yandan geç " repliği hangi oyuna aittir bilmez. iki tasonun belini kırmışığı yoktur. Eline fırıldak verirsin, soğan sanar... Yemeye kalkar felan, yüzüne gözüne bulaştırır tahtayı, ipi...
hani bu sadece s4 league için geçerli bir durum değil, tüm oyunlarda geçerli. çoluk çocuk gördüğü herkese gereksiz bi atar, bi büyüklenme, bi dayılanma.. bir beni siken yok mu ?? feryadı içinde. cafeleri gezdim, baya baya merak ettim lan. bu çocukları nerede yetiştiriyorlar böyle diye merak ettim. yaşam alanlarını ziyaret ettim. bu esnada philips bass kulaklıklarla otlanan tüysüz toplulukları gördüm.
gunz olsun, rakion olsun silkroadolsun hatta ve hatta world of warcraft ve guild wars 2 gibi çok sevdiğim, saygı duyduğum ve bir nebzede olsa böyle çocuklardan uzak olduğuna inandığım oyunlarda da varlıklarını farkettim. hepsinde tutumları aynı, allahı aşağı indirecek gibiler.
Nordsjaelland forması giyen başlık öznesinin attığı maşallahlık goldür.
pozüsyonun gelişimini izlerken pek bir normaldir takım, ancak gol bir anda gelir, beklenmedik bir şekilde gelir ve verilen tepkiler ronaldinho'nun golüne sevinen arap spikeri bile bastırır.
gördüğü, duyduğu, o an hissettiği ve hafızasında varolan herşeyi trollemesine başlık haline getirebilen yazardır. yetişkin bir troll yazar günde ortalama 100 ila 200 arası başlık sıçar.
kulağa da hoş geldi ha, okur-yazar, troll-yazar, gönül yazar felan diye de gider böyle klasmanlar..
bunların en büyük ekmeğide son zamanların gündem malzemeleridir. özgünlükten uzaktırlar.
yıllardır ikiyüze yakın seri izlemişimdir, bir yıl kadar önce izleyecek adam gibi seri kalmadı diye bırakıp mangalara vermiştim kendimi. ancak bu seri hakkatten sarıyor adamı. nefessiz gidiyorum azizim.
genellikle ilkokul bahçelerinde, tenefüs esnasında erkek çocuklarının büyük bir haşinlikle oynadıkları aşırı sportif oyundur. oyunun oynanışı çok basit olsada, yapılabilecek tek bir hata vardır, hata yapıldığı anda ebe olan kişinin vay haline.
bir köşeye tebeşirle ebe bölgesi denilen taş çatlasın 1 metre eninde ve boyunda bir kare çizilir... ebe yaklaşık 30 - 40 kişiden oluşan erkek toplulutkan seçildikten sonra ebe bölgesine yerleşir ve sihirli kelimeyi bağırarak karenin içinden fırlar.
" siiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii " şeklinde bağırarark o 40 kişiyi kovalar, birini dahi ellerse ebelik ellenen kişiye geçer ve yeni ebeyi, ebe bölgesine girene kadar o 40 kişi dayak delisi eder. şaka değil, tekme tokat girerdik birbirimize. *. ancak kimseyi elleyemeden ebenin nefesi tükenirde o " siiiiiiii " kesilirse, anlık bir " hasiktiiiiir ! " duyulur ağzından. ve tekme tokat ebeye girer o 40 kişi.
çok eğlenceli oyundur, deneyin. nasıl olmaz sözlükte şimdiye kadar lan.
sol frame'e dikkatlice göz gezdirirseniz farkedebileceğiniz deha akan duaçlamadır. uygununca açıklamak gerekirse, normal bir başlığın ana hatlarını çalıp, yazarın kendi emellerine alet etmesidir. akabinde başlık kasma amacına hizmet eden küçük bilgi ayrıntısı çerezi kategorisine girer.
son günlerde rastladığım, yeni yasaları çekiştiren, anlam veremediğim yazar halidir.
" tamam, bir olur...
iki olur...
üçüncüye kabağın zaten olmayan tadı kaçar. " dizelerini duyacak yazarın halidir.
anlamsızlığı şu yüzdendir, sen istediğin kadar yasa çıkar, erkeğin s*kini, dişininde bir taraflarını mühürlemediğin sürece ne yaparsan yap işe yaramaz bu bir gerçek. zaten gün boyu seviyesiz muhabbet almış başını gidiyor, birde işe devleti kaçırıp daha da seviyeyi aşağı çekenleri gördükçe tiksinçlik kazanan yazar halidir.
devlet sanki bunları engelleyebilecek. çatır çatır kaybolan insan yaşamının, şehidin hesabını veremezken daha doğmamış çocuğun donuyla kefenine yasa mı çıkacarak ? ben gülmüyorum bile. benim gülmediğim gerçeğe yorum yapan yazardır. gerçek dediğin acıdır, acıtır. bu o kadar gerçek dışı bir saçmalık ki kalakaldım öyle ekran başında. coşmuşta coşmuş, kürtaj kanunu meselesi. işin ayarını kaçıran yazardır kuşkusuz.
kendi cinsimden utandıran yazar halidir.
unutulmamalıdır ki konu tartışılıyorsa, bir olumlu bakan birde olumsuz bakan taraf vardır. sözlükte tecavüze sıcak bakan yazar vardır demektir buda. lan erkekliğimden tiksindirdiniz lan.
genellikle biz kardeşlerine karşı geniş kişilerdir. kolay kolay bozulmaz moralleri, en azından buradaki öyle. işte bu abileri çileden çıkarabilecek yollardır.
hemen yaşanmış bir olayla başlığı süsleyeyim.
büyük biraderim büyük bir aşk acısı çekmekteydi ve sabaha karşı mutfakta bir kaç yemeği pilav üstü yapıp mikro dalgaya atıyor bir yandanda telefonda annemle tartışıyordu. gittim ve ;
+ hayırdır abi ne bu agresiflik ?
- lan ayda yılda bir yemek yiyecez evde soğan kalmamış.
+ sen varsın ya, ahuahauhauhauh.
- gel lan buraya, piç !
pasların arasında ne yattığını bilmeyen amatör söylemidir.
her insanın ve her zümrenin amacı zaferdir, kazançtır ve konum sahibi olmaktır. yani sonuçta hepsi kazanmak ister. ne olduklarının önemi yoktur, hedef aynıdır. sadece gidilen yol farkeder. tabloya genel bakarsan üzerine hapşırma lüksüde kusma lüksü de sana düşer.
ama ayrıntıyı görüp kârını farkedecek olursan o zaman alıcı ve satıcı konumuna girersin. şeytan daima ayrıntıda gizlidir, genel tablo hiç birşey ifade etmez sonuçta. pasların arasında altın mı yatar çamurmu bilinmez ama onu tanıtan adam altın yapmasını da bilir pırlantada.
chp ve akp'nin din propagandasına gelince. ortada tartışılan din başlığı aynı olsada ayrıntılar çok güzel yerleri iğneler.
burada kim genel tabloyu çizer kim ayrıntı döver sorusunu cevaplamak sivri ve çıkarcı tayfaya düşer.
gezdiğim üniversitelerin yüzde seksenlik kısmında ve okuduğum üniversitede tanık olduğum durumdur bu.
yok birader yok, kız yok adamların fakültesinde. olanlarada bir edebiyatçı olarak ben şahsen ilgi duymak istemiyorum, lan 300 kişilik fakültede taş çatlasın 30 tane kız var ve kız kıtlığından kendilerini adriana lima sanıyorlar çoğu. ha, zannetmekte haklı olanlara birşey demiyorum ama haksız olanlar yüzünden haklılardan bile soğuyor insan.
hayatın gerçeği usta, kız milletinin sayısalla arası iyiyse lisede iyidir. o alanda hayali varsa doktorluktur ki yüzde sekseni beceremez.
yani yok birader yok, ekolojik olarak mümkün değil, hadi kapat. swh
edit : başlık bana kalmış, vallahi benim bir suçum yok mühendis bey.
" o dediğin yalan. "
" yok öyle birşey. "
" sen ne diyorsun değişik ? " cümlelerinin ortaya sürülen iddaalar için vurguladığı imkansızlığı ve kabul edilemezliği kişinin yüzüne balyoz gibi vuran cümledir.
genellikle belli bir konunun doğruluğunu veya bir kişinin üstünlüğünü tüm dünyanın bilip kabul etmesine rağmen karşı çıkıp laf salatası yapanlara söylenen cümledir.
görüldüğü anda neler olduğu anlaşılan ancak sırf ayrıntısı bilinsin diye " n'oldu lan ?! " sorusu yöneltilen durumlardır.
genellikle gırgır dolu ve beklenmedik ters cevaplar alınır. kısaca yazarların sorarsan terslerim dedikleri durumlardır.
bu duruma okuldaki ilk yılımda şahit oldum, yurttan 2 arkadaşımız öğle saatleri ortadan kayboldular ve gece yarısına kadar onlardan haber alamadık. gece yarısı yurdumuzun gece müdürüyle acil bir alışveriş için çarşıya giderken ortadan kaybolan çocuklardan birisinin arabasına yolun kenarında rastladık. arabayı durdurduk ve kontrol için yanlarına gittik. bu iki kafadar ellerinde viski şişeleriyle sızmışlar.
müdürümüz sordu ;
+ n'oldu lan burada ?!
- valla en son arap şükrü dinliyorduk abi.
zürafa : zuhauhauahuahauh.
baştan belli olan durumlardır, sormayın beyler... sormayın.
ölçülemez derecede sinirli kişinin psikolojik durumunu tanımlayan cinnet anında,
kişinin aşırı sürtünmeyle çalışan beyin pistonlarının en harikulade verimle ve hızla sürtünmesi sonucu ortaya çıkardığı mükemmel performans meyvesi olan hareketlerdir.
böyle bir performansın varlığından 2 saat önce haberdar oldum.
arkadaşımı işlettiği butikde ziyarete gitmiştim, bir çay içeriz az da sohbet ederiz sonra evli evine köylü köyüne hesabı oturduk butiğin yakınındaki bir cafeye ve içecek bir şeyler söyledik. sigaraları yakıp sohbete başlamıştık ki...
önümüzden o insanmüsvetlisi hayvantopu geçti ( kod ve resmi adı : gay / top. ) hiç bir şüpheye yer bırakmayan bir konuşma, yürüme ve hareket tarzıyla inandırdı bizi.
" vay piç vay ! " dedim birden, fazla sinirli değildim. elim emek büyüten annesine acıdığım için topu babasına attım zati.
lan arkadaşlarıyla beraber rotayı bizim oturduğumuz cafeye kırdı, yanımızdan geçerken selam verdi,
benim şarteller attı, güç kontrolden çıktı.. pistonlar aşırı sürtünmeye maruz kaldı, kıpkırmızı kesildim,
tarzım gereği saçımı at kuyruğu bağlayıp taktığım şapkayı çıkarıp parçaladım.
sağ kolumdaki bilekliği sağlak olmama rağmen sol elimle tek hamlede kopardım.
başladım sövmeye ;
" bak sen bozuk kromozom mahsülüne ya,
lan tercihine ses çıkarmayan optik alete sıçayım ben senin piç.
hadi ben anlarım da, o kadar kişi sana kesin kromozomu bozuk orospu çocuğu diyordur, anana acımıyor musun lan topitop ! "
+ zürafa yavaş !
- duramıyorum amk. lan ömrümde ilk defa birinin anasına sövüyorum lan !
+ durum ciddi.
harbi harbi ilk defa birisinin anasına sövdüm, ben sövüyorum arkadaş kırılıyordu gülmekten.
gayet pür dikkat bir şekilde meşgul olduğun işle uğraşırken bir yerlerin senin fakına varmaman yüzünden yanmaya başlamasıdır.
tüm dikkati dağıtır ve seferberlik ilan ettirir.
misal ;
tıka basa dolmuş küllüğüme en son içtiğim sigarayı söndürdüğümü sandığım zamandır o an.
tüm küllüğü bir seferde tekrardan içtim sanki. yok böyle ağır bir koku.
sürekli yazarların içinde bir yerde saklı olan, ortaya çıkmak için yerini ve zamanını bekleyen
ve ne gariptir ki sahip yazar tarafından gurur duyulan kalıcı öküzlüktür. eminim ki herkeste bir adet vardır bu sakıncalı karakteristikden, içten içe gurur duyarsın ama kimselere belli etmezsin. toplum bu çünkü ağzı torba değil ki büzesin.
mesela ilk dövmemi yaptırmadan önce dövmenin yapılacağı yer olan sağ kolum dirsekten bileğe kadar kıllarından arındırılmıştı,
dövme yapıldı da estetik dengesizlik gıcığıma gidiyordu. sırf kuru kuruya tüylerimi aldırdım dememek için sağ kol, sol kol ve göğsüme dövme yaptırdım lan.
ama dövmeler çok güzel oldu, gurur duyuyorum anasını.
bolu ilinin, havullu köyünde kullanılan, " zzzzzt, errenkööööy ! " lafının havullu versiyonudur.
bizzat şahit olduğum ve bununla beraber bir çok enterasan yöresel kelimelere tanıklık ettiğim misafirlik zamanlarımdan kalma bir söylemdir.
zürafa 6 yaşındadır ve ilköğretim okul müdürlüğü yapan kirvesinin bolu / havullu daki yazlığına ailesiyle beraber yaz tatiline gitmiştir.
orada kaldığım süreç içerisinde ;
sıcak - ıccak.
herkes - herkeş.
zeytin - zeytun.
gibi samimi halk şivesini gördüm, hoş geri döndüğümde etkisinden kurtulmam 2 ayımı aldı. 6 yaşındasın, böyle bir ortamda 3 ay kalıyorsun haliyle, akdenizime geri döndüğümde ortada bir karadeniz, marmara ve akdeniz kırması şiveyle konuşan bir zürafa vardı, neyse geç şimdilik orayı.
6 yaş doğum günümü orada kutladık ve kirvem benim için adadığı adağı kesti, ilkokula başladığım seneydi ne de olsa.
mangal yakıldı, kirvem ilk parça pirzolayı bana uzattı ve bende tam almak için uzanırken, birden parçayı uzağa çekti ve ;
+ bzzzzt ! havullu !
- efendim kirve ?!
+ siktir et yeğenim büyüyünce öğrenirsin, tıkın hadi !