saçma sapan şeylere inandık vakit zamanında ne yazık ki.
dinde yok imanda yok bunlar. kim uydurdu, kim kabul etti, peygamberin yok böyle bir mucizesi. bir tek isa as da var. oda bir istisna yeni ölmüş kişi için.
biz pişmiş yenmiş tavuğun bir insanın isteği ile dirildiğine inanıyorsak bizi nelere inandırmazlar.
at yalanı...
tamam güzel kaliteli müzik radyosu da bir insan her tür müziği sevmez ki kardeşim sabah akşam bu radyoyu dinlesin
delta ve ötesi blues
Dünyadan Yerel Sesler folk
garaj rock
vs....
btün organizasyonu yaptınız ve 1057 kişiyi sıkışıkta olsa bir halı saha büyüklüğünde alana sığdırdınız, alet edevat hazırol da bekletmeyi başardınız diyelim. 12 saat süremiz var ki bu 43200 saniye yapar.
adam başı değişim vs dahil 40 -41 saniye yapar. neredeyse imkansız.
Şimdi kütüphaneler eskisi gibi sessiz ortamlar değil. yarı internet cafe gibi bir şey oldular. eskiden öyle miydi? burnunun üstündeki gözlüklerini indirip bakan sessiz ol işareti yapan amcalar teyzeler vardı. aradığın kitabı şak diye bulurdu. kitaplar, aşklar her şey ordaydı. eskiden kütüphanelerde oynaşırdık sevgiliyle. ya onlar yakalardı ya da görmezden gelirdi ufak Buse kondurmaları. falan öyle işte