antalya nın manavgat ilçesine bağlı bir belde.antalya-alanya yolu bu beldeyi ortadan böler.üst tarafta tatil köyleri ve oteller alt tarafta ise yerlilerin yaşadığı mahalleleri vardır.ayrıca side jandarma eğitim merkez komutanlığını sınırlarında barındırır.
ak partiye ne lan size ne amına koyayım siz gidin hocanın mezarına zemzem suyu dökün. işinize bakın. bir de şunu anlamıyorum. diyorlar ki "can yücel asla böyle bir söz sarf etmemiştir. bunun şahitleri hayattadır". olmamış bir olayın şahidi nasıl oluyor? anlatan beri gelsin. ayrıca akp datça ilçe başkanının sözlerini kaynak belirtmeden kendi görüşleri gibi yazmış başlık sahibi. tebrikler.
bugün gazetelere konu olmuş espri. ibrahim tatlıses hastanede en çok komedi dükkanını izlemeyi seviyormuş ve bunu duyan tolga çevik program kayıtlarını hastaneye göndermiş. bir de kısa bir video çekmiş ve şöyle demiş.
abi haberi duyunca beynimden vurulmuşa döndüm gerçi sen bu duyguyu daha iyi bilirsin ya.
bayramdan sonra operasyon yapıcaz patron o zaman izin verdi sizde o zamana kadar saklanın oğlum akıllı olun. önceden tarih veriyorum ki size bir şey olmasın demiş olabilir.
edit1: iki kere silindi başıl tekrar açmak zorunda kaldım ezik demek ağır derecede hakaretmiş bu durumda sözlükte entry kalmaz sanırım.
büdüt1: buradaki ezik lafı sadece bu arkadaş için bir genelleme değil. böyle galatasaraylılarda vardır beşiktaşlılarda.
Özgener denen şikeci ne demiş. inşallah iyi geçer. sanane lan senin tarafsız olman gerekmiyor mu?
al birini vur ötekine.
fenerbahçe taraftarına bir tek konuda hak veriyorum o da şu soruşturmanın gizliliği falan kalmadı.
hergün başka bir belge basına sızdırılıyor. sanırım fenerbahçenin de aziz yıldırımın da ipi çekildi.
fenerbahçe taraftarının yönetim marifetiyle şükrü saraçoğlu stadının dış duvarına astığı pankart.
yıllarca akp için ulan haksız oldukları konularda olaya bambaşka bir boyut kazandırıp mağduru oynamaya çalışıyorlar dedik. sırf bu eziklik güdüsü yüzünden de akp yi sevemedim zaten. yeterli sebepti yani. şimdi aynısını fenerbahçe taraftarı yapmaya çalışmış. hemde onların taktiğiyle. komiksiniz lan.
ya biz aslında şike yapmadık süt gibi bembeyazız ama bu adamlar cemmatçi kadıköyden oy alamıyorlar. hatta son seçimde oylarının azaldığı yegane ilçelerden biri takımımızdan intikam alıyorlar diyorlar birde. afedersin ama türkiye liginde şikenin amına koymuşsun kimse yemez bu mağdurum ayaklarını. doğma büyüme kadıköylüyüm sizin gibi yüzsüz görmedim.
bu arkadaş eğer aynı okuldan bir elemansa türkiye kupasını almış bir fenerli, kadıköyde fenerbahçeye karşı 7 gol atarak maçı kazandırmış galatasaray forveti, gaziantepspordan 100.000 £ ya takımın yıldızını almış beşiktaş başkanı veya mango indiriminde kapıda kuyruğa ilk sıradan girmiş tikky kadar gururlu ve taşakları yerlerde dolaşacak elemandır. ama evladım dikkat et yokluktan sana kayabilirler.
(bkz: hatun görünce ondan çıkan bana girsin diyen tip)
bağırsak sorunu olduğundan diyet beslenen kedidir. yada o bozulmaya yüz tutmuş mamayı yiyeceğine bileğinin hakkıyla fare yakalayıp yiyen fakir ama gururlu sokak kedisidir.
boş bakınız gördüğüm zaman dayanamıyorum.
bugün aramızda sbs ye giren yazarlar olduğunu öğrenince yapılması gerektiğini düşündüğüm organizasyon.
-tematik kasacaklar pazartesi günü.
-diyalog takılcaklar salı günü.
-yiğit özgürden çalacaklar çıkmaz ayın son çarşambası seçmelere katılsın.
sadece 1. nesiller seçici kurulda olur desem sözlükte 1. nesil mi..lan?!?
günaydın denilmesi gereken amca. burası da osmanlı cumhuriyeti. herşey tamam da ezanın 15 dakika geç okunması ne demek ya. tayyip fanatikleri de bir an düşünsün. allahaşkına reva mıdır bu? en iyi savunmanız yalanlamak olacak biliyorum. bunu siz bile savunamazsınız sanıyorum. ve ne demek başbakan orda namaz kılacak diye bazılarını içeri almamak. bunun hesabı da gün gelir öte tarafta sorulur.
bir sinoplu olarak gurur duyduğum memleketimin takımı, diyordum kiiii; bir de ne göreyim. brezilyaya açılmışız meğer. http://en.wikipedia.org/wiki/Sinop_Futebol_Clube
-davut, hamza, kadir, ünzile, kezban, cemile, sultan, fadime, seher, dudu, hatun 11 iyle mücadele etmesi gerekendir.
daha önce -sanırım 1 yıldan fazla oldu- yaptığımız elimizde biralarla moda sahilinde alkollü geceler olayının tekrarı olacak zirve. bu sefer denize düşen olmaması umuduyla bahaneyle prince of darkness kardeşimizi de anıyoruz. bu kez kendisini omzumuzda modadan kadıköye taşımayacağımızı belirterek geçelim zaman sorunsalına, ben temmuzun ilk haftası uygundur diyorum tabi ki zaman olayı talebe göre şekillenecektir.
efendim adı üstünde lotus programını kullanan genelde kurumsal şirketlerde insanların içlerinden gelenleri dillendirememeleri sonucu lotusun imdada yetişmesidir. örneklemek gerekirse...
diyelimki iki iş arkadaşı aynı departmanda ve olaylar gelişir.
ibişcan: olm kanka önünde oturan müşteri çok güzel ya bana yönlendirsene.
o esnada aptalcan müşteriye: tabi efendim tabiki hallederiz siz zaten yıllrdan beri tanıdğımız bir müşterimizsiniz.
aynı esnada lotustan aptalcan ibişcana: avucunu yalarsın lan off hatun yıkılıyo lan.
ibişcan aptalcana: oğlum o senin hasta olduğun hatun bir gelsin sana yönlendirirsem itin önde gideniyim.
aptalcan: şşşşt yavaş saçın başın dağılmasın yengen olur kan dökülür euhe.
ibişcan: hadi len yengeymiş sen demiyomuydun lan bu karı yollu diye.
aptalcan: olm onu bırakta remzi abinin attığı mailleri gördün mü? ukraynadaki masaj salonu hesabı..
ibişcan: ya ben onu bunu bilmem reis bilgi işlem bize kayacak bigün çözerse ama ne zaman ahah:)
aptalcan:oğlum it service neresi lan bi mail gelmiş hangi departman lan bu. arkadaşlar lütfen özel maillerimiz için lotusu kullanmayalım diyor. genel müdürüde cc ye koymuş.
ibişcan: bilgi işlem lan şakadır lan o şaka bizim haydar ibnesi yapıyodur.
istanbul'a ilk mc donalds taksimde açıldığında, pazar sabahı kahvaltı için önünde kuyruğa giren ülkem insanından çıkacak modeldir. ortaokul seviyesinde piyasa arayan sübyancı da olabilir.
19. asrın ilk çeyreğinde osmanlı devleti sınırları içinde başlayan modern misyoner hareketlerini ve müslüman olmayan halkın uluslaşma sürecine girmelerinde rol oynayan yabancı okullar konusunu ele alan dr. şamil mutlu'nun yazdığı kitaptır. ve en öenemlisi bugün kilise evler şeklinde ortaya çıkan misyoner hareketlerinin 200 yıl önce küçük odalrda nasıl başlasığı arşiv belegeriyle sunuluyor. daha da ilginci 1. dünya savaşı sonrası devletler tarafından işgal edilmeye başlayan osmanlı toprakları ile misyoner faaliyetlerinin yoğunlaştığı bölgeler karşılaştırıldığında ortaya çıkan belirgin paralelliktir.
peşin edit: şimdi yukarıdaki parçadan kendine pay yontmaya çalışan yobaz arkadaşlar olacaktır. ancak unutulmasın ki misyonerlik aslen din sömürüsünden öte yabancılaştırma amacı gütmektedir ve dinin kullanılmasının bir yapıyı nazıl çökertebileceğinin gözlemlenmesi gerekir.
peşin edit2: misyonerlere - ki ben hiç hazetmem- orosğu çocuğu lan bunlar diye seslenip te dünyanını başka bir yerinde halk müslüman olsun diye benzer çalışma yapanlara helal olsun diyenler önce bir kendi çelişkilerinden kurtulsun.
ahmet kaya nın bir konser sonrasında söylediği söz. şimdi yok canım o anlamda söylemedi diyen safdiller çıkacak ama yerlerse diye resmi sitede karısının ağzından dinleyelim yerseniz.
--spoiler--
O sırada Abdullah Öcalan yakalanmış ve; Eğer kendisine bir fırsat verilirse bundan sonra Kürt ve Türk halkının barışı için çalışacağını; söylemiş. Ahmet Kaya da sahnede o zamana kadar ve sonrasında hiçbir albümünde, beste ya da şarkı olarak yer almamış bir doğaçlama yaparak, nakaratlarında vallahi barışı özledik/vallahi Apoyu özledik demiş. Yani;artık barışı savunan bir yu özledik
--spoiler--
30 000 kişinin katili için aslında artık barışı savunan bir Apoyu özledik demek istemişmiş. yersek.
bir galatasaraylı olarak türk milli takım futbolcularının hepsine lazım olduğunu düşündüğüm ruhtur.
edit: sanırım bazı arkadaşlar başka maçı seyretmiş.
insanlığa zararlı olaylarda tecrübe sahibi olmaktır.
amerika nın dünya siyasetinde leş gibi tecrübe kokması örnek verilebilir.
futbolda leş gibi tecrübe kokan cantona, insan kıyımında leş gibi tecrübe kokan israil diğer örneklerdir. birde günlük hayattan örnek verirsek...
(bkz: leş gibi tecrübe kokan minibüs şoförü)