3. yılını kutlamak üzere olan sözlük. sanırım bir house party patlatılacak. bir de neredeyse herkesin tanış olduğu ender sözlüklerden. yakında da versiyon 3 çıkacak ve altyapı daha işler hale gelecektir.
sabancı holding'de staj görüşmesindeyim. bina o kadar taşaklı bir bina ki x-ray'lerden mi geçmedim, üstüm mü aranmadı, telefon numaram mı istenmedi. neyse çıktık işte ilk başta insan kaynaklarıyla görüşeceksiniz eğer uygun görülürseniz asıl biriminizde bir mülakat daha olacak dendi. dedim eyvallah, bindik asansöre 15. katın düğmesine bastık, geçtik toplantı salonuna. hafif bir müzik çalıyor, arkada sabancı holding yönetim kurulu fotoğrafları falan. öyle bir göz gezdirirken insan kaynakları departmanının görevlisi hanımefendi geldi. mülakata kendini biraz anlat sorusuyla başlayınca ben bi dumur oldum. ne anlatsam ki, işte dedim kitap okurum, okulum şudur, ortalamam budur ve saire. şunu da söyleyeyim bu staj meselesi ortaya çıkmadan birkaç hafta evvel hasbelkader murat sabancı'yla alakalı bir haber okumuştum, işte kendi parasıyla okumuş, aileden ayrılmış kendi işini kurmuş falan ama bu bilgiler hayal meyal hatırımda. sonraki diyalog şu şekilde cereyan etti;
- peki ikinci afoo bey, sabancı holding hakkında ne biliyorsunuz?
+ (bu nasıl soru lan allahsız tosbağa) ııı, birçok yan şirketi var sabancı grubunun, avivasa, teknosa, iklimsa gibi, yanılmıyorsam toyotasa vardı eskiden ama ayrıldılar. bir de hacı ömer sabancı bey ayrılmış diye duymuştum. (haber okuyorum artisliği üzerinden prim yapmaya çalışmalar)
- evet hacı ömer bey kurucumuzdu, vefat etti.
+ (domates surat) ııoehhıııı evet, aramızdan ayrıldı. (sıçıp sıvamak)
- ...
bu aralar acayip bir gerginlik var üzerimde, resmen bana dokunan bin ah işitiyor, öyle bir negatif elektrik birikmiş ki vücudumda dokunanı çarpıyorum sözlük.
bu aralar stresli bir dönemdeyim, sürekli belgeler hazırlayıp birilerine sunuyorum ve bu üzerimde baskı oluşturdu. en ufak bir geciktirmeye bile tahammül edemez duruma geldim. bugün yine bankadayım, önceki gün hatalı bir işlem yapmama neden olan kadından hesap sormak için numara aldım gişeden. bekliyorum. o esnada çocuklu bir hanım oturdu yanıma. çocuk acayip yaramaz bir tip, koşturuyo banka içerisinde, çiuuuv çiuuuv diye bağırıyor. güvenlikle silahçılık falan oynuyor. annesi de bir türlü zapt edemedi çocuğu, çaresiz. en sonunda çocuğu yakaladı kolundan ve kendisi ile arama oturttu zorla. ama kadın da coolluğundan taviz vermediği için çemkirmiyor çocuğa, ben küçükken böyle yapsam annem çemkirir, susturur ama babam kollardı beni. velhasıl kadın baktı kendisi bir hal çare bulamayacak beni göstererek çocuğa dönüp "- bak bir daha yaramazlık yaparsan abi sana kızar, di mi abisi?" ben de öyle boş boş bakıyorum, ilk defa bir çocuğa kızmam, onu sükunete davet etmem talep edilmişti. ne yapacağımı bilemiyordum, ama o esnada banka işlemimin de yanlış yapılması, deadline'ları kaçırmama telaşı, sıra beklemenin verdiği huzursuzluk, dünyada işini doğru düzgün yapmayan tüm insanlara olan gıcığım birleşip çocuğa patladı. usulca yaklaştım çocuğa, sakallarımı daha iyi görmesi için bir saniyelik bir es verdiğim ve en sakin ses tonumla "- bir daha yaramazlık yaparsan, seni tutar camdan aşağıya fırlatırım, hayatın boyunca jelibon yiyemezsin, anladın mı!!" çocuk pöykürerek bağırmaya başladı, annesi öyle bir bakış attı ki normal bir zamanımda kalkar gider bankaya başka zaman gelirdim ama o kadar sinirli ve stresliydim ki hiç istifimi bozmadan elimdeki numaraya bakıp sıramı beklemeye devam ettim.
demem o ki, herkes işini doğru dürüst yapsın amınakoyim!
çayı karıştırdıktan sonra çay kaşığı ince bellinin oval ucuna üç (rakamla 3) defa tıklatılmak suretiyle çay kaşığında kalan son damla çay bardağa düşürülür.
satılanın satım sözleşmesinin iki tarafına da yüklenemeyecek bir şekilde değerinin azalması yahut ortadan kalkmasıdır (telef olması).
yeni türk borçlar kanununa göre menkul satışlarda zilyetliği devredene kadar gayrimenkullerde sicile kayıt edene kadar satıcıya aittir. tabi bu prensiptir zira aksi kanundan, akitten yahut durumun gereğinden çıkarılabilir. hasar hükümleri yarar için de geçerlidir. tbk madde 208.
hadi beyler itiraf edelim hiçbirimiz bu adam kadar sevemedik. hangimiz bu cesareti gösterirdi lan ekran başında? bi köşeye çekilip hüznü içinde yaşamak kolay, sıkıysa aşkın için savaş uleyn!
yine ve yeniden bir sezonu daha kapattığımız tatil ilçesi. badavut biraz serindi fakat enfesti. yarın istanbul'a yolculuk başlıyor, para sıkıntısı olup da dönmek isteyen olursa arabamda yer var, amme hizmeti yapabilirim. sözlük camiasına hayrımız dokunsun.
bugün eskişehir'e ezilmelerine rağmen güzel bir gol ile 3 puanı cebine koyan takım.
yalnız dikkatimi çeken şey koskoca süper lig diyoruz, değeri yüzlerce milyon diyoruz, adamlar lige çıkmış formalarının önünde reklam yok. afedersin ama ayıptır lan. inşallah lig'de kalırlar da bunun sorumluları utanır. gerçi bu performanslar çok zor ama.