istisnaları da olmakla birlikte, genelde küfür eden ama çaktırmayan tiplerdir. bu tip hatun kişileri yurt, ev vs. samimi ortamlarda tanıdığınızda neye uğradığınızı şaşırırsınız, en basit ifadeyi bile küfürleştirerek modern meditasyonun sınırlarını zorlarlar. ama kendi tabirleriyle "insan içine çıkınca" birden değişiverirler ki bunu gözlemlemek çok acıdır. üç beş karşı cins kırıntısının bulunduğu ortama girer girmez, sanki hayatında hiç küfür duymamış masum temiz kız moduna geçerler ki oyunculuk da mükemmeldir. hatta bir bayan olarak siz, argo ifade kullandığınızda direkt pazarlamacı rolüne girip, "a-aa çok ayıp, ben hiç küfür etmem karşıcinscan, beni leylekler getirdi zaten, evlenilecek kızım." gibi kıyaslamalı ifadelerle kendini pazarlar. uzak durulmasını şiddetle tavsiye ettiğim tiplerdir.
çok iyi olmuş çok da güzel iyi olmuş karardır. şeref yoksunu abazan istismarcıların, bir taraflarına sahip olamayan hayvanların dizginlenmesi ve evcilleştirilmesi için daha ağır cezalara ihtiyaç olsa da, bu adımın caydırıcı olmasını ümit ediyorum.
beyazıt kampüsündeki mekanların umumu amele stayla olduğu için konseptten kazandığını düşündüğüm kafedir. bana göre tek artısı tavanı yüksek olduğu için duman altı olmaması. ama tikilerin uğrak mekanı olduğuna göre, muhakkak üç beş yakışıklı garsonu vardır.
ilerde torun torbalarımızın göğsünü kabartacak bir zafer olacaktır. bu maç unutulmayacak, asırlar boyu anlatılacak, yeni nesillerin içinde bugünün gururu filizlenecektir. 28 ekim de resmi tatil kapsamına girecek. 29 ekim ile birleştirip, biraz da devamsızlık kullanıp koskoca bir tatil elde edecek olan öğrenci ve memur kesimi, kabileler halinde mersin idman yurdunu seçeceklerdir.
"kira artı masraflar fena binecek, en iyisi ben bir kişi daha bulayım, acımızı paylaşalım" düşüncesiyle bir yere varamayacağını bil. aç susuz yat, ama tek başına ol. yemek ve temizlik için kız arkadaşlarına sakın yaslama, mümkünse onları evinden uzak tut, çünkü bilmiyorsun ki kızlar erkeklerden daha pis ve gamsız oluyorlar. başını sokacak bir yerin olması için tut evini, yemeği falan dışardan ye, daha hesaplı olur ciddiyim, çünkü bilmiyorsun ki evdeki hesap asla çarşıya uymaz. eve az gel ki az kirlensin. kendine mukayet ol, anangile selam söyle.
erkeklerin genelde yaptığı şeydir. mesela başka bir erkek arkadaşınla herhangi bir yere gittiğinde ve hatta konuştuğunda bile suratını asıp trip atar ya da imalı laflar eder. utanmadan açık açık dile getirenler de vardır "ne yaptığınız belli değil o.O" tavrını. ayıptır yahu. "sana güveniyorum ama x e güvenmiyorum" olayı da zıkkımdır, inanın tatmin edici bir açıklama değildir. egonu tatmin edip kendince birşeyleri sağlama alırken sevdiceğini kırıp dökersin ey gafil, hiç akletmiyor musun hı sorarım sana?
arkadaşımın muhteşem bir formülle kurtulduğu rahatsızlıktır. o formül de şudur sayın sözlük halkı:
1 ampül bepanthen
1 ampül evigen
1 ampül bemiks
1 tatlı kaşığı badem yağı
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
1 yumurta sarısı
karıştırılıp özellikle saç diplerine sürülmelidir. en az 1 haftalık aralıklarla ve en az 4 kere yapılmalıdır. 1 saate yakın bekletilmelidir. gerçekten işe yaradığı test edilip onaylanmıştır.
bizzat uyguladığım eylemdir. yıllardır sapı ve kurdu dahil bütün hatlarıyla elma yerim ve şunu söyleyebilirim ki oldukça pratiktir. çöp çıkartmadığım için yaşadığım rahatlığı kelimelere dökemem o derece. yiyiniz efendiler.
genelde beş liradır ve üzerinde iki adet göz tasviri vardır, yer yer buruna da rastlanabilir. öğrenciler arkadaşlarının evlerine ne olur ne olmaz kalırım düşüncesiyle bırakmak için alırlar.
hem akustik versiyonu hem de orijinal haliyle insanı uçuran flyleaf parçasıdır. laceyin o kelimeleri yutması, ağzında gevelemesi vs. şarkıya acayip yakışmıştır. dinlensindir.
üzerinde hayli kafa yorulası bir kavramdır. bundandır ki birçok esere tema olmuştur, birçok sanatçıya ilham vermiştir. en güzel örnekleriyse; mor ve ötesi grubunun masumiyetin ziyan olmaz albümündeki araf adlı parçası ve elif şafak'ın aynı isimli kitabıdır. üzerinde bir müddet kafa patlatıldığında sıyırma olasılığı yüksektir.
türk dizi tarihinin en çakmalarından daha çakma olan iki dizisinin de başrolünde yer alan güzel hatundur. bu kadarı bir tesadüf olabilir mi sizce? hep bunlar amerikanın israilin oyunları.
yasmin levy, dorian, natalie imbruglia ve daha nicelerinin yeterli ilgiyi görememeleri, kendilerini üst tutamamış olmaları sonucu araya kaynayan şarkılardır.
evdeki haddinden fazla nüfuslu bayan populasyonunun kıl tüy derdini çekmekten bihal olmuş annedir. halılara yerleşen ve artık sanki bir desenmişçesine kabul gören yumak yumak saçlardan bıkmıştır. aynı anne küçükken çocuklarını banyoya tıkıp, hepsinin saçını mantara benzeyecek şekilde kesmiştir.
inciyi yine yeniden hayatımıza dahil etmiş, facebook vs. sosyal alanlarda epey görmeye başladığım ve her seferinde tıklayıp yerlere yatana kadar güldüğüm mükemmel animasyondur.
ilk bakışta nick gibi duran orijinal tamlama. lakin dimağımda nick olarak kalması daha uygundu. o kadar içerledim ki şimdi hemen fake bir hesapla alacağım onu.
muhakkak kaan kuraldır. adidas performance hall mağazasından canlı yayın yaptıkları için yayın saatine yakın zaman diliminde meydandan mağazaya doğru kaptırır kendileri. artık müdavim olduğu için de kimse tınmaz.
-analog saat okumayı 7. sınıfta,
-sağımı solumu algılamayı ise lisede öğrendim sözlük. hala da karıştırırım ama sağda çok bariz "Y" şeklinde bir damar var ordan çakıyorum durumu.
genel olarak belli bir yaşanmışlık düzeyini aşan kadınlarda görülmez bu sendrom, ancak ve ancak toyluk, ergenlik dönemlerinde belirginleşen eğilimdir. hayat güzeldir, gencizdir, kanımız kaynıyordur. özellikle futbol aşkıyla içimizde ukdeler filizlenir ufaktan. "zaten bende şans olsa erkek doğardım" tripleri gelir bir müddet. sonra işte bu elim vaka cereyan eder. erkeksi duygular ve eğilimler bastırılamaz düzeye ulaşmıştır. küfürlü konuşuyor, saçlarımızı kısa kestiriyor, hatta çizik attırıyor, adeta öküzleşiyor, vur dedik mi öldürüyor, hazno formatına giriyoruzdur hızla. çevreden gelen tepkiler yanıltıcı oluyor, kendimize yakıştığını sanmamıza sebebiyet veriyordur. bir müddet sonra gerçeğin ayırdına en acısından acı bir şekilde varırız. bir şeyler iyi gitmiyordur. toplumumuzun böylesi bir keşmekeşi kaldıramayacak kadar normal çizgileri olduğunu farkediyoruzdur. akabinde değişim kaçınılmaz oluyor, tanınamayacak hale gelene kadar cinsiyetin gereklerine uyuyoruzdur. yakın çevre bu yeni ahvali yadırgasa dahi, aslında doğru olanı yapıyoruzdur. aferindir.