sözlük ortamında bolca görebileceğiniz ikiyüzlülüktür. kürtlerden hiç hazzetmezler. kürtler ayrı bir devlet kurmak istediklerinde ise ''vay efendim ne güzel yaşıyorduk'' , ''bakın işte gül gibi geçinip gidiyoruz niye ülkeyi bölmek istiyorsunuz?'' gibisinden cümleler gevelerler. hitlerle yoğrulmuş bu tosuncuklar empatiden yoksun insanlardır. babalarının menilerine duacılardır.
bu konu şeye benziyor biraz da; biz evlenelim, ben seni her gün döveyim, sen bana hizmet et ama senin hiçbir hakkın yok. benimle evlendiğin için duacı olmalısın.
oysa insanlar evlendiklerinde ayrılmak her zaman sol ceplerindedir. eğer anlaşabilirlerse, ayrılmazlar. bu kadar basittir. ya iyi geçinirsin, eşinin taleplerine gözünü, kulağını kapatmazsın; ya da o iş orada biter.
ezen ulusun sosyalistleri olarak kürt halkının her zaman yanlarında olduğumuzu belirtmeliyim. eğer türkiye cumhuriyeti'nde hakları karşılanmıyorsa ayrı bir devlet kurmaya hakları vardır. eşit bir zemin üzerinde de ilişkilerimizi pek güzel yürütebiliriz.
oyun ingilizce olmasına rağmen kolaylıkla görev yapabiliyorsunuz. az-çok ingilizce bilseniz kafi. pk konusunda şu anlık bir bilgim yok, lakin diğer oyunlardan oynayış ve skill bakımından oldukça üstün. oyunda tek-tük türklerle* karşılaşmanız da mümkün.
oyunun artıları:
charın görev npcsine otomatik gitmesi
25 lvlda açılan bot. oto skill+oto kutu+oto rpr+oto pot
class çeşitliliği
skill çeşitliliği
gerçek parayla alınan şeylerin oyunun dengesini bozmaması
exp kasmanın zor olmaması
pk sisteminin diğer mmorpglere göre daha kullanışlı olması.
oyunun eksileri:
party sisteminin vasat olması
grafiklerin pek iç açıcı olmaması
pek fazla userin olmaması
oyun ile ilgili daha fazla bilgi edinebileceğiniz bir-kaç video:
Show tv'de survivor adlı yarışmada başarılmış olan eylem. 7 yaşındaki çocuklar allah ne verdiyse koşturuyorlar, üstlerini başlarını kirletiyorlar. yarışma sonunda cebini doldurmuş anne-baba "hayatı yaşayarak öğrenmek gerekir tabii" gibisinden bir şeyler geveliyorlar ağızlarından. ardından bir reklam: kirlenmek güzeldir.
iyi niyetli tanım: gideceği yerin kaç lira tuttuğunu bilmeyen tiptir.
yerin dibine sokan tanım: genelde kadındır bu tipler. neden erkek değildir? diyecek olursanız, erkek çanta taşımaz. neyse, bu tipler minibüse bindikten sonra-ki tıklım tıklımdır minibüs- çantanın içinde cüzdan arar. cüzdanın içinde bozuk para. "ayhh" , "kadıköy ne kadar şöföör bey" en sevdikleri repliktir.
okunan kitabı tam anlamıyla anlamak, anlatılan ve yaşanan olaydan kopmamak adına kişinin kendisi için hazırladığı ortamdır. iyi bir okur olmak için gerekendir.
(1929-1974) günümüz sovyet rus edebiyatının hiç kuşkusuz en çok okunan birkaç yazarı arasındadır. yapıtları, ülkesinin en büyük sanat armağanı olan lenin ödülü'yle onurlandırılmıştır.
"bir sanat yapıtı, gerçek olan, yaşanan bir şeyden doğar; bir ülkede, bir insana, sizin yaşamınız sırasında olan bir şeyden. durun bunu biraz süslü bir biçimde dile getireyim: gerçek bir yazar olmak istiyorsanız, kaleminizi gerçeğin ta içine batırın. yapıtınıza şaşırtıcılık öğesini kazandıracak başka hiçbir yol bulunamaz."
dışarıdan bakıldığında kesin olarak kendilerine bir antipati beslendiğinin farkında olmayan kişilerdir. yanında çekirdek çitleten birisi yoksa, ya ikram edeceksin ya da çitletmeyeceksin arkadaşım! hükümet her boka parmak sokarken bu konuya da ucundan dokunursa seviniriz. sakız için de sakız odaları oluşturulsun. aa.
sanırım doğuştan kazanılan bir rahatsızlıktır. toplum içinde eziklikliğe sebebiyet verir.
bir kaza sonucu dilinin bir kısmını kaybeden kişiyle dalga geçebilecek kadar alçak insanlar var aramızda. ya da peltek kişilerle. nadiren s yerine ş diyen, s ile j harfini karıştıran kişilerle. toplumun huzuruna bırakıyorum kendilerini. tüm şerefsizlikleriyle başbaşa bırakıp, aynı duruma düşmemelerini temelli ediyorum.
ingilizcesi how i got lost olan, türkçeye ise nasıl kayboldum olarak çevrilen 2009 yapımı joe leonard filmidir.
iki yakın arkadaş, amaçlarını yitirdikleri sırada new york'tan basıp gitmeye karar verirler. fakat yola çıktıkları andan itibaren aksilikler yakalarını bırakmaz. spor yazarı jake 11 eylül saldırılarından bu yana duygusal açıdan kendine gelememiştir. üstüne yaşadığı ilişkiden de yıpranınca bankacı arkadaşı andrew ile yola çıkarlar. amaçları her şeye en baştan başlamaktır.
film ise benim açımdan bir dakika olsun sürükleyiciliğini kaybetmemiştir. diyaloglar harika, iyi bir drama filmi.
yaşadığı toplumun içinde, toplumun tepkisinden korktuğundan dolayıdır ki kendisi beğenmesede o şeyi insanlığının bir gereği olarak açık açık eleştiremeyen, korkak ve tırsak insandır. acizdir.
bu husus bazı konular ile sınırlandırılmamalıdır. dininden tut, müziğine kadar kapsamaktadır.
bir türk olarak gözlemlediğim, çevremde bulunan bazı kürt kökenli arkadaşlarımla, bazı kendini bilmez kişiliksiz heriflerin ''naber lan kürt ehehe'' diye dalga geçtiğine şahit olmamla, bunlara tepkisiz kalan kürtleri görmem bir olmuştur.
peki biz bu duruma nasıl geldik? işte bu konu üzerinden sorulması gereken asıl soru da budur diye düşünüyorum.
bir futbol maçı karşılaşmasında takım arkadaşın attığı golün ardından onun peşine takılmaktır. yakalayamazsın, koşar da koşar. golü atan takım arkadaşı nereye koşuyor?.. ben niye onun peşine takıldım?.. neden durmuyor bu?..
yoğurtlu salçalı makarnanın kardeşidir. evde salçanın bitmesinden dolayı şekerlisini denedim, gayet de tatlı, hoş bir şey oldu. makarnayı biraz daha fazla haşlayın ama.
insan, dilinin altında gizlidir.
Ziman derîyê dil e.
Kürtçe medeniyet dili değildir, diye buyurdu bir devlet büyüğü, geçtiğimiz günlerde. Mefhum-u muhalifinden okunduğunda, Türkçe medeniyet dilidir, diyen bir böbürlenme tonunu kaçırmak, olanaksız.
Hayır, esas Kürtçe medeniyet dilidir, diye itiraz etmek mümkün bu dayılanmaya. Onun ardından da Kürtçenin zenginliği, tarihselliği, Kürt edebiyatının gelişkinliği vb. konusunda argümanlar öne sürmek Ama ben başka bir yoldan gitmeyi önereceğim: Ne demektir medeniyet dili olmak? Arınçgiller yakın zaman önce evlad-ı Fatihân olmakla böbürlenirlerdi. Ceddimiz dedemiz, neslimiz babamız cümle cihanı karşılarında diz çöktürmüşler, Hilali bir hançer gibi ehl-i salibin bağrına saplamışlar, Viyana kapılarına dek dayanıp
Daha rafine sağcılar, artık işi bu kadar vulgarize etmiyorlar. Nihayetinde dün bağrına hilali sapladığımız Hıristiyan Avrupalılarla daha içli dışlılar - siyaseten ve ticareten
Peki daha şık gibi duran medeniyet dili kostaklanması, alttan alta evlad-ı fatihân olma böbürlenmesinden çok mu farklı? Öyle ya, bir dilin medeniyet dili hâline gelmesi, ancak ve ancak ulus-devlet sınırlarını aşan bir politik çeper dahilinde konuşuluyor olmasıyla mümkündür. Bu ise klasik ya da modern biçimleriyle emperyal bir girişim ile mümkündür ancak. Antik çağda Latinceyi bir lingua franca kılan, Roma imparatorluğunun kılıcıdır. Arapça islâm fetihleriyle birlikte Asya içlerinden ispanyaya dek yaygın bir alanda kullanılır olmuştur. Bugün medeniyet dili olmakla övünen ispanyolca, bu özelliğini Cristobal Colon ile başlayan ve on milyonlarca Amerikan yerlisinin yaşamına ya da boyunduruk altına alınmasına malolan alçakça bir fetih ve sömürgecilik serüvenine borçludur. Bir başka medeniyet dili, ingilizce bir yandan soğukkanlı ve acımasız bir sömürgecilik girişiminin, diğer yanda da XX. yüzyıl boyunca tüm dünyaya kök söktüren ABD emperyalizminin sultasına borçludur yaygınlığını. Fransızcanın Afrikalıya medeniyeti nasıl öğrettiğini ise Franz Fanondan ya da Hepimiz katiliz! diye haykıran Jean Paul Sartredan öğrenmek
mümkün.
Şu hâlde, medeniyet diline sahip olmakla övünmek, atalarının emperyal/ist serüvenleriyle iftihar etmekle bitişik bir edim. Yani fethedilen yüz binlerin katledilmesi, yerlerinden-yurtlarından sürülmesi, haraca bağlanması, yabancı bir boyunduruğa zorlanması, kadınlarına, çocuklarına el konulması, doğalarının tahrip edilmesi, kaynaklarının metropollere akıtılması, yerli halkın demir yumrukla disipline edilmesi, yani medeniyeti mümkün kılan bir dizi edimle iftihar etmek
Hayır bu, bizim işimiz olamaz. Biz bugün birlikte madunların dillerinden söz edeceğiz. Yenik düşmüşlerin, ezilmişlerin, fethedilmişlerin aşağılanan, yok sayılan, unutulmaya mahkûm kılınan dillerden Ya da medeniyet dilleri olma savındaki ulusal dillerin sömürgeleştirdiği ve sürekli olarak saçaklara iterek marjinalleştirdiği yerel dillerden.
ülkenin sadece kemalist ve şakirt kesimden oluştuğunu zanneden kemalist hareketi. dinlere inanmayan kişiyi de hemen ateist yapar bunlar. bu kadar cahil olduğunuzu belli etmeyin ke malist arkadaşlar.
zorunlu edit: fem dershanesine bir ton para bayılan kişiciklerin zoruna gitmiştir entryim. deistim.
ortalamanın altındadır. Ortalamanın üstünde zeka sahibi olduklarını iddia etmeye hakları yoktur. çünkü eğer koşsalar daha çabuk ulaşırlar gidecekleri yerlere. yürümek anlamsızdır onun için. öyle.
ayriyetten; (bkz: alkol sigara kullananların zeka seviyeleri)
Türkiye'de 600'ün üzerinde tutuklu öğrenci bulunuyor.
Öğrenci Gençlik Sendikası ( Genç-Sen ) "Öğrenciler Kampüse, Üniversiteler Hapsedilemez" şiarıyla tutuklu öğrencilerle dayanışma konseri düzenliyor.
Orhan Alkaya Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma Konseri'ne Çağırıyor!
&feature=share ahmet mümtaz Taylan Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma Konseri'ne Çağırıyor!
sac kurutma makinesi ile mangal yakmak eyleminin bir değişik versiyonudur. kışın duşun hemen ardından vücudun belli başlı yerlerine saç kurutma makinesini tutarak gerçekleştirilir.
ön sevişmeye başlamadan önce kişi ve kişilerin yapmaları gereken şeylerdir. örnek vermek gerekirse; sabah sevişilecek ise mutlaka kahvaltı edilmeli, dişler fırçalanmalıdır. ağız kokusu zatınızı rahatsız etmese de, karşı taraf bu durumdan oldukça rahatsız olacaktır.