namusu iki bacak arasına sığdırmayan bir kişiliktir. Tabi ki bu görüş doğru denilebilir. Çünkü bekareti önemli kılan toplumların ortak görüşüdür. Neticede ahlakla pekitirilmiştir. Ama ahlak insanlar tarafından düzenlenmişse; yine insanlar tarafından şekillenecektir. ileride bekaretin önemli olmadığı bir topluma bürünürsek belki de bu görüş hepimiz için çok saçma gelecektir. Bir zar nelere neden oluyor anlaşılacak gibi değil...
laik düzene karşı uydurulmuş bir cümledir. Geneleve düşen kadınların böyle yaşamayı seçtiğini kimse söyleyemez. Çünkü bu işle uğraşanların büyük bir kısmı, "kadın bedeninin pazarlanması" konusunda birer kurbandır. Bu saçmalıkları uyduranların bir an önce düşünce açısından eleştirilmesi gerekmektedir.
türbanı özgürlüğün bir parçası olarak gören bir görüştür. Türbanı bir siyasal simge olarak nitelendirmek daha uygundur. Çünkü kapitalizmin ülkemizde oynadığı oyunlardan bir tanesi de din üzerinden gerçekleştirilmektedir. insanların dini inançlarının kapital düzende kullanılması sonucu ortaya çıkmış bir ürün olarak nitelendiriyorum türbanı. islamiyetin ülkemizdeki yerine baktığımızda baş örtüsünü yavaş yavaş türbana kaydırıldığını görebilirsiniz.
türbanın dini bir araçtan çok siyasi bir niteliğinin olduğunu ise; her cemaatin kendi bir türban bağlama stili olmasından da anlayabiliriz.
yani laik bir devlet modelinde din ve siyasetin harmanlanmaması gerekir. Ama ülkemizdeki liberal partilerin, basın ve medyanın bu meseleyi körüklemesiyle amaçsızca gündemler oluşmaktadır. Asıl önemli olan islamiyetin işlevidir. Yani islamiyet türbandan ibaret bir şey değildir. dindarları asıl korkutanın türban konusu değil de din konusu olması gerekir. çünkü ikisi ayrı şeylerdir.
iklim koşullarının değişmesi ile gerçekleşebilecek bir durum. Küresel ısınma değil de küresel soğuma tehdidinin yaklaşmış olması durumunda bu olayın gerçekleşmesi olasıdır.
bir millete bağımlılık ve o milleti yüceleştirmedir. milliyetçilik enternasyolalizmin(uluslararasıcılığın) zıttıdır. aşırı milliyetçilik sonu ırkçılığa kaçar.
ne yapsın. eğitim sistemi öğrencileri ta en başından beri bişeyleri ezberletmeye yöneltmiş. bi kere olsun öğrenme fırsatı vermemiş. eğitmenin adı öğretmeye çıkmış. neticede öğrenci de ne yapsa yeridir.
