daha bir faydasını görmediğim durumdur. böyle bir başlık atıldığına göre faydasını er geç göreceğim demektir. sabırla, yada dur sabırsızlıkla beklemekteyim.
önündeki adama pas atamayacak kadar yeteneksizlerden oluşan takım. türk futboluna acilen neşter atılmalıdır. insanın bunlara milli takım diyesi gelmiyor.
bu yetişme telaşı içinde mezarlıklardan geçince insanı bir anda durduracak ve nereye bu gidiş nereye kadar demesine sebep olacaktır. sonunda bir mezar kazılıp içine yatılır. telaş, dert, tasa hiçbir şey kalmaz.
sosyal olduklarını sanırlar ama bilgisayarın başından kalktıkları anda düşünceleri bir anda değişir. çünkü gerçek bir kişiyle yüzyüze konuşmanın yazmaktan çok daha zor olduğunu anlarlar. alem-i beşerin sanal alem-i beşerden farklı olduğunun farkına varırlar.
mehmet otuzbiroğlu'nun kuvvet komutanı olmadan önce atılmış olduğunu düşündüğüm başlıktır. otuzbiroğlu'nun karizmatik bir tarafı varsa eğer bir kaç yıl sonra insanları küfrederek çağıracağız demektir.
kavga sebebinin hangi takımdan kaynaklandığını düşündürmüştür. nitekim iki hafta önce antep bursaspor maçında da kavga çıkmış ve maç tatil edilmiştir. ilginç olan taraf ise antep maçından önce bursaspor valencia ya karşı 4-0 kaybetmiş, büyüşehir maçından önce de rangers a 1-0 kaybetmiştir. incelenesi bir durumdur.
hem erkeklere hem de kızlara verilen ortak isimler de sayılabilir. o kadar güzel isim varken ne diye çocuklarına ortak isim verirler hala anlamış değilim. örneğin bir bayana ümit ismini vermenin açıklanabilir bir tarafı var mı merak ediyorum. genelde şöyle söylenir: erkek bekliyordum ve ümit ismini verecektim, kız olunca da aynı ismi verdim. bu hiç de yeterli olmayan bir açıklamadır. kardeşim kız olduysa kız ismi ver, erkek olduysa erkek ismi ver. ne diye ortak isim verip çocuğun kaderiyle oynuyorsun. sana ortak isimleri mi sorduk, en güzel kız ismlerini sorduk diyorsanız zeynep ve tuana derim.
2009-2010 ylında okulumuzda gerçekleşmiş olaydır. öğrenciler ortak derslerden aldıkları zayıf notları unutup, beden eğitimi dersini düşünür olmuşlardı. çünkü velilerine ne yalan söyleyecekleri konusunda sıkıntı yaşamaktaydılar:)))
devlet-i ali osman ın son zamanlarında 'şeriat elden gidiyor' çığırtkanlığı yaparak ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenlerle, cumhuriyet sonrasında 'laiklik elden gidiyor, akp(herhangi bir muhafazakar parti de olabilir) şariat getiriyor' diyenlerin aynı düşünce yapısına sahip olduğunu gösterir.
-hacı yarın ders kaçta?
+dokuzda
-erkenden kalkıp kahvaltı yapalım öyle gidelim.
+????
sabah yataktan seslenilir.
-hacı saat kaç? hacı saat kaç?
+saat 12
-vay a.
özlenen kişinin ismi özlem ise, her özlem kelimesi görüldüğünde o aklına geliyorsa ve kavuşmanın imkansızlığı tescillenmişse, ağlamak en güzel seçenektir. özlemim dli olsaydı yüreğimiz ses olurdu...
ebeveynlerin çocuklarına söyledikleri ama arkadaşlık yapmama sebebi olarak mantıklı gerekçeler sunmadıkları ve 'görüşmeyeceksin dedim o kadar' repliğiyle tamamlanan durumdur.
atsam mı atmasam mı diye uzun bir süre düşünüldükten sonra bir heyecanla atılan, lakin iletim mesajından başka mesaj alınamayan, pişmanlık ve kızgınlık duygularıyla karışık olarak devam eden küçük düşme durumur.
bir Abbas Kiyarüstemi filmi olan kirazın tadı filminde farklı şekilde yaklaşılmış durumdur. filmin bir sahnesinde olay şöyle gelişir ki hayran olduğum sahnedir. ilahat öğrencisi intihar edecek kişiye intihar etmenin büyük günahlardan olduğunu, Allah'ın sevmediği bir durum olduğunu söyler. intihar edecek kişide 'ama intihar etmediğim takdirde aileme, çocuklarıma, akrabalarıma ve komşularıma acı çektireceğim. bu da günah değil mi?' diye sorar. lakin ilahiyat öğrencisi henüz üniversiteyi bitirmediği için bu soruya cevap veremez:)))