AeroZeppelin
667 (gordon freeman)
üçüncü nesil yazar 3 takipçi 61.55 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    steven tyler ın godoş olduğu gerçeği

    1.
  1. her ne kadar sesi ve şarkıları güzel ve ağzı kocaman olsa da kızı liv tylerın filmlerde öpüşüp sevişmesine ve vücudunu fütursuzca mani olamamıştır. malesef bir çok ergenin hala rüyasında halvete çektiği kadın unvanı almıştır. acı olan odur ki bunun sebebi steven tyler'ın kendisidir. kızı daha taze bir ergen iken tutupcrazy` isimli müstehcen şarkıda saçlarını savurtturmuş, mini etek giydirmiştir. koca bir servetin üzerinde oturuyor ve milyonlarca hayranı olmasına rağmen bu acısını yüreğinin derinliklerinde küllenmemiş bir ateş olduğundan eminim.
    2 ...
  2. steven tyler tipi çirkinleşmek

    1.
  3. steven tyler denen koca ağızlı, çirkin, güzel sesli, çelimsiz, büyük insanın şarkıyı efendi efendi söylerken bir anda coşup kendinden geçmesiyle ağzından enteresan sesler çıkarmasıdır. hayır, efendi efendi söylüyorsun ne oluyor da yırtınıyorsun böyle! gözümde küçülüyor başka bir şey değil. kız babasısın steven, yakışmıyor!
    1 ...
  4. yoksullar giremez

    1.
  5. 7 ekim 2011 tarihli bianet haberidir.adaletin parayla edinilebilen bir şey olduğunu gözler önüne sermesi açısından önemlidir.

    http://www.bianet.org/bia.../133256-yoksullar-giremez
    1 ...
  6. kalbim unut bu şiiri

    1.
  7. i only want to say

    1.
  8. bir bahar dalıyla

    1.
  9. bir behçet aysan eseridir. şairin üslubunun bütünüyle görüldüğü şiirlerinden haliyle harika.

    çocuğum da büyüyor benim gibi
    bir bahar dalıyla öpüşerek ilk
    ayrılığın burcunda
    ve acının kundağında
    o.
    (yelesi gümüşten
    sevdası sütbeyaz
    terkisinde ölüm)

    çocuğum da büyüyor benim gibi
    koca bir oyuncakçı dükkanı
    sanarak dünyayı
    ve masaldaki kafdağında
    o.

    (yelesi gümüşten
    sevdası sütbeyaz
    terkisinde ölüm)

    çocuğum da büyüyor benim gibi
    nişangahlarla nişanlanıp
    tadarak barutu
    ve dalyanların ağında
    o.

    (yelesi gümüşten
    sevdası sütbeyaz
    terkisinde ölüm
    1 ...
  10. iki gömleği olan bizden değildir

    1.
  11. boyumuz öyle kalmış

    1.

  12. &feature=youtu.be

    videodaki esmer çocuğun göründüğünden daha büyük olduğuna şaşıran spikere çocuğun cevabı. enteresan bir cümle.
    1 ...
  13. lady gagalec

    1.
  14. gıcır gıcır yepisyeni bir yazar. hoş gelmiştir.

    (bkz: sözlük senden tanım bekliyor şampiyon)*
    ukteymiş efendim aynı zamanda.
    ukteci: shaqmarion
    2 ...
  15. trabzonspor un galatasaray ı ikiye katlaması

    1.
  16. yoksula iş teröre idam

    1.
  17. milliyetçi muhafazakar parti'nin 2011 genel seçimlerinde kullanacağı sloganıdır. korkmamak elde değil.
    0 ...
  18. gündelik dile yerleşen faşizm

    1.
  19. tam olarak farkına varmadan yapılan faşizm ve halkımızın diline yerleşmiş faşizm türüdür. ciddi bir sorundur. her geçen gün artmaktadır. insanın karşısındaki kimseyi yanlış bir biçimde sınıflandırması ve bu sınıflandırmanın dile yansımasıdır. toplumun genel algısındaki algıyla veyahut kişinin sosyal çevresindeki anlayışla şekil bulur. özellikle mezhep, cinsel kimlik, etnik kimlik, siyasi düşünce ayrımlarında görülür.

    dikkat edilmelidir aksi takdirde toplumdaki ötekileştirme ve ötekileştirilenin şiddet eğilimi durmak bilmez artış gösterecektir. sonucu, toplumun tamamına yayılan huzursuzluk ve derin ayrışmalar hatta kırılmalar olacaktır.
    1 ...
  20. kendi ağzına işeyen maymun

    1.
  21. şöyle bir şeydir:



    gece gece yarmıştır.
    1 ...
  22. demokrasimizin ilerde yalnız kalması

    1.
  23. günümüz türkiyesi'nin gerçeğidir. orta sahadaki muhafazakarların ayağında top tutamaması, pas yapamaması, hücuma katılamamaları en büyük etkendir. demokrasimiz ilerde pres yapıp top kapıyor fakat destek gelmediği sonuç hüsran oluyor.
    0 ...
  24. ocak ayı takvimden çıkarılmalıdır

    1.
  25. ocak ayında yaşanan aydın katliamlarını protesto etmek ve unutturmamak için tarafımca öne sürülen sembolik talep.

    8 ocak: metin göktepe
    19 ocak: hrant dink
    24 ocak: uğur mumcu
    29 ocak: mustafa suphi
    31 ocak: muammer aksoy.
    2 ...
  26. güvercinleri sevindirin

    1.
  27. karşısındakine allahsız diyen insan

    1.
  28. aklınca karşısındakine hakaret eden, karşısındakini aşağılayan insandır. Kimisi bunu lafın gelişi söyler kimisi de gerçekten hakaret etmek için kullanır. Ateistlerin bu hadiseyi sorun ettiklerini zannetmiyorum fakat sorun başkadır. halkın genelinde oluşan allahsızlığın kötü bir şey olduğu yanılgısıdır sorun. inançlarının gerekliliklerini yapmayı özgürlük hatta inanmayı bir tür hürriyet olarak görüp aksini de aşağılık bir şey olarak gormektedirler.

    Kimse alınmasın, aglamasin; olmayan bir şeye varmış gibi tapınıp duran insanlara saygı gösterilmesini bekle sonra kızdığında küfür niyetine allahsız kitapsız de. Düpedüz ortaçağ yaşıyoruz bu ülkede. Dinlere ve gerekliliklerine saygısızlık edilsin demiyorum fakat anayasa'da yer alan din ve vicdan hürriyetinin vicdan kısmının kasten bu denli göz ardı edilmesi halkı ortaçağ bataklığına sürüklüyor. Allahsız olmanın aşağılık bir şey zannedilmesi toplumdaki tahammülsüzlüğü şiddeti kısmen de olsa açıklıyor. Ateistlerin hiç allahlı, imanlı, kitaplı ve sair diye küfrettiğini duydunuz mu allasen?
    1 ...
  29. çok enteresan ilişkiler bunlar

    1.
  30. televizyon izlemek iyiden iyiye sıkıcı hale geldi. neredeyse bütün kanallar tekelin hakimiyetine girmiş. her kes aynı biçimde yansıtıyor haberleri birkaç tane kanal farklı, örnekse flash tv. onda da cübbeli ahmet hoca canlı yayında vaaz veriyor.

    televizyonda haberleri izlerken bir detay dikkatimi çekiyor. enteresan bir süreçten geçtik son 5 ayda. anayasa paketi, baykal'ın uçkuru, kılıçdaroğlu, pkk baskınları devam ederken anayasa mahkemesi rötuşu ve referandum. kılıçdaroğlu canlı yayından canlı yayına koşarken bir anda şehit haberleri ile gündeme çelme atıldı.

    ya televizyonlar yansıtmıyor ya da pkk bu ara baskın yapmıyor. her iki durumda da şu sonuç ortaya çıkıyor: iktidar sahipleri istediklerini almak adına etnik kimlik ayrımı yapmaksızın bu ülkenin gençlerine kıyıyor.

    çok enteresan ilişkiler bunlar.
    1 ...
  31. dünün katilleri bugünün demokrasi savunucuları

    1.
  32. "hafızayı beşer nisyanla maluldur.".

    ne kadar çabuk unutuyoruz yaşadıklarımızı? ellerinde meşalelerle yüzlerce, binlerce yobaz madımak oteli önünde slogan ata ata beklediği anı da unuttuk mu? sonrasını? sonrası hepimizce malum... 37 aydın; kimisi gazeteci, kimisi yazar, kimisi şair, kimisi müzisyen, kimisi ressam, kimi sadece insan.

    adalet yerini bulsun isteniyor, dava açılıyor. bir de bakıyoruz ki sanıkların avukatı şevket kazan. tesadüf bu ya, şevket bey'in refah-yol hükümeti' nin adalet bakanı olarak karşımıza tekrar çıkıyor. recep tayyip erdoğan, bülent arinç, abdullah gül ve sair akp üyesi o zamanlar hepsi refah partisi üyesi tıpkı şevket kazan gibi. hepsinin katliama tuttuğu alkış kulaklarımda çınlıyor.

    dönüp bakıyorum bugüne avukat avukatlığına devam ediyor. moral ekibi ise yürütme' nin üstüne oturmuş, yeni aydınlar yaratmış açılım üstüne açılım yapıyor. sivil anayasa yapıyor, hatta o kadar demokrat ki referanduma gidiyor, yetmiyor karikatüristlere(!) iftar yemeği veriyor, sanatçılara kahvaltı ısmarlıyor. ama ellerindeki kan her işlerine bulaşıyor.

    37 insanı diri diri yakan eli kanlı yobazlar şimdi memlekette demokrasi dersi veriyorlar. vay halimize.
    1 ...
  33. yusuf ugurer

    1.
  34. yusuf uğurer

    1.
  35. geçen perşembe dorock bar'da dinlediğim oldukça sağlam sesi olan solist. facebook grubundaki biyografisi şöyle imiş:

    • 5 şubat 1983 iskenderun doğumludur.
    5 çocuklu iskenderunlu bir ailenin 4üncü çocuğudur.
    6 yaşında org çalarak başladığı müziğe karşı ilgisi,yeteneği
    ve müthiş müzikal hafızası daha o yaşlarda aile eşrafının dikkatini çekmiş ancak umursanmamıştı. zira ailenin tüm çocukları, zaten yetenekliydi. müzik önemseniyordu.
    ama illa müzisyen olmak şart değildi. iyi bir dinleyici olmak yetmez miydi? yusuf da ağabeyleri ablaları gibi mühendis, mimar,avukat olsundu.

    • bu düşüncelerle ailesi onu bilgisayarcı yapmaya kalktı. meslek lisesinden sonra 2001 yılında istanbul üniversitesi t.b.m.y.o bilgisayar bölümüne girdi. bu tarih kariyeri açısından milattır. zira üniversitede tanıştığı arkadaşları ile kurduğu "ifrit" grubuyla aktif müzikal hayatı başladı.vokalistlik yaptığı grubun adı,bar performansları sırasında "efreet" olarak değişti.

    • yusuf uğurer, zamanla bir"müzisyen kulübü" haline gelen grubu efreet'in yanı sıra, birçok grupla (reflex, işiğin yansimasi, eyyam, saints‘n’ sinners) solist olarak çeşitli projelerde yeraldı.

    • 2007 yılında, eyyam grubuyla birlikte kaydettiği, biri enstrumantel olmak üzere 13 şarkıdan oluşan “rock makami” adlı albümü, ütopya müzik etiketiyle piyasaya çıktı. grupla çeşitli tv ve radyo programlarına katıldı.

    • halen konser ve bar programlarına devam eden uğurer, 2007 yılında girdiği Haliç Üniversitesi Konservatuarı, Opera bölümünde eğitimini yarı burslu olarak sürdürmekte,dünyaca ünlü opera sanatçısı licinio montefusco’ dan şan dersleri ve piyano virtüözü sergei gavrilov’ dan da piyano dersleri almaktadır.ayrıca cavit murtezaoğlu ve hakan aysev' in geçmişte öğrencisi olmuştur.

    • şu sıralar profesyonel olarak şan dersleri vermekte, albümlere ve sanatçılara vokal koçluğu yapmakta ve 2010 yılı sonunda çıkması öngörülen, sözleri ve müziği kendisine ait 11 şarkıdan oluşan solo albümü için çalışmalarını sürdürmektedir.

    ayrıca:

    http://www.facebook.com/yusufugurer
    http://www.yusufugurer.com/
    http://www.myspace.com/yusufugurer
    http://friendfeed.com/yusufugurer
    https://twitter.com/yusufugurer
    http://www.formspring.me/yusufugurer
    2 ...
  36. semiha yankı nın partnerinin erken boşalma sorunu

    1.
  37. seninle bir dakika şarkısı ile semiha yankı tarafından dile getirilen sorun. Şarkının gizli bir mesajı var mıdır? Olmalı mıdır? Eurovision şarkı yarışmasında dile getirdiğine göre gerçekten rahatsız olmuş olmalı.
    11 ...
  38. kara erol

    1.
  39. shelter from the rain

    1.
  40. avantasia'nın 2006 yılında yaptığı the scarecrow adlı albümünden çok güzel bir şarkı. sözleri şöyledir.

    Like a wheel
    I keep on turning
    Straight ahead
    It's got me burning the melody, the dignity
    Something is speaking to me

    Night is cold and my soul is badder
    Not afraid for the first time ever
    I realize
    Going inside
    Never belong to the try

    And my soul is calling the truth
    This ship of fools

    Dying for a sign
    When fate is beyond the line
    When you find your lover
    Wasted cries
    You're take into the sound
    Shelter from the rain

    No return from the way I've chosen
    Cast away chasing rainbows
    Cut down the line
    How could I
    Make up believe I'm blind

    We create by angel wishing (mission)
    Calling fate
    The dark of fate is in your soul
    Feeling cross out
    Carry on over the cry
    All that's left is a sun
    Giving shelter from the rain then

    Dying for a sign
    When fate is beyond the line
    When I find my lover
    Wasted crowns
    I take into the sound
    And shelter from the rain

    It's a dark and stormy night
    Being fooled what it takes
    To read the signs
    But I'm always there
    I'm the footprints to your right
    My own ? will running high
    Young and blind

    In your darkest lonely nights
    Hear the voice to take you higher
    Take you higher

    As you ?
    Let the spirit take you higher
    In your soul

    Oh, and the soul
    I can hear a song

    Dying for a sign
    When fate is beyond the line
    When you find your lover
    Wasted crowns
    You're take into the sound
    Shelter from the rain

    Dying for a sign
    When fate is beyond the line
    When I find my lover
    Wasted crowns
    I take into the sound
    Shelter from the rain

    (bkz: ulu sözlük rock'n roll servisi)
    0 ...
  41. ismi ozan olanlara ozzy demek

    1.
  42. yurdum insanının ozanlara genel hitabet ve yaklaşım biçimi. beni bütün ozanların kaderi böyle mi olacak diye düşündüren mesele.

    (bkz: ozanlık kader olamaz)
    1 ...
  43. elsa ya ilahi

    1.
  44. nefis bir louis aragon şiiri. türkçe'ye bahadır gülmez tarafından çevrilmiştir.

    Sana dokunuyorum tenini seyrediyorum ve sen nefes alıyorsun
    Ayrı yaşadığımız günler çoktan kaldı geride
    Yanımdasın giriyorsun çıkıyorsun ve bana nüfuz ediyorsun
    güzel günler için de kötü günler için de
    Ve hiçbir zaman böylesine uzak kalmadın bana kendi isteğimle

    ikimiz kavuşacağız harikalar ülkesinde
    Rengi koşulsuzluk olan o gerçek mutluluğa
    Ama yeniden doğuyorum ikimiz aklıma geldiğinde
    Ve eğer dert yanarsam kulağına
    Elveda kelimeleri gibi bir şeyi sakın duyma

    O şimdi uykuda uzun uzadıya sessiz kalışını dinliyorum
    Sarmışım kollarımla onu ama bununla birlikte
    O yok orada yine ve ben iyice tek başıma
    Daha yakın durduğum için onun esrarına
    Bir satranç oyuncusuyum sanki taşlara bakınca kaybedeceğimi anlıyorum

    Koparır alır gibi olur onu yokluğun elinden gün ışığı
    kendisinden güzel ve daha çekici olarak teslim eder bana
    Karanlıktan geriye güzel kokular kalır onda
    Sanki beş duyunun rüyası
    Aslında daha karanlıktır onu taşıyan gün ışığı

    Elimizi tırmalayan her günkü dikenli yollarda
    Hayat geçip gidecek baş döndürücü bir türkü gibi
    Susuz bırakıyor gözlerin beni içmedim hiçbir zaman kana kana
    Gökyüzüm umutsuzluğum kadınım
    On üç sene bekledim senin türkülü suskunluğunu sabırsızlıkla

    istiridyeler denizi tescil ederler
    Bende sarhoş tuttum gönlümü on üç sene on üç kış on üç yaz
    Titreyerek geçirdim boş düşlerin peşinde on üç senemi
    On üç sene tırmanıcı yabani yasemin misali
    Efsunlayarak önledim kendi ellerimle yarattığım Tehlikeleri

    zaman ey benim sevgili çocuğum zaman sen bizim kadar büyümedin
    bin bir gece az gelir seven aşıklara
    on üç yıl dediğim nihayet tek bir gün eder ve saman alevi gibidir
    yanar ayaklarımızın dibinde halka halka
    yalnızlığımızda sihirli bir halı gibidir.
    1 ...
  45. kup sekerin aslinda dikdortgenler prizmasi olmasi

    1.
  46. chp den medet ummak

    1.
  47. yari belimiz

    1.
  48. bir aydinlik

    1.
  49. sait faik abasıyanık şiiri, 8 haziran 1954 yılında istanbul'da yazmış. şiir yarı belimiz adıyla varlık dergisinin temmuz 1954 tarihli 408. sayısında yayımlanmıştır.

    bir aydınlık sardı,
    ışıdı dibinden sular,
    şehir, insanlar.
    bu aydınlık, yerden bitiyordu
    ot gibi, ağaç gibi.
    ne ola ki dedim, kendi kendime
    hep aynı soruyu sordu
    taşlar, ağaçlar, binalar, insanlar
    ne ola ki?

    ağır ağır yükseliyordu aydınlık,
    tam belimizde durdu.
    baktı korkuyla
    yarı belimize.

    bayram günleri dibinden aydınlanan
    abideler gibiydik sokaklarda
    birbirimize bakmadan önce.
    kendi yarı belimizi
    korkuyla, zevkle, daha başka
    bir şeyler seyrettik.

    sonra bakınca birbirimize,
    yarı belimizden aşağısı
    öylesine aydınlıktı ki,
    yarı belimizden yukarısını
    göremedik önce,
    gözlerimiz alışıncaya kadar.

    gözlerimiz alışınca,
    baktık ki belimizden yukarısına
    çılgıncasına,
    hiçbir şeyler yoktu.
    yarı belimizden yukarısı yoktu.
    0 ...
  50. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük