esasında jack london'ın söyleyebileceği cümledir.
kendisi alkoliktir ki bu süreci john barleycorn kitabında* çok güzel anlatmıştır. önceleri her gün yazması gereken miktarı yazdıktan sonra şarabını içer. sonralar, o "beyaz mantık" ele geçirince kendisini, yazmadan önce, yazmanın ortasında ve yazarken birer kadeh içer. belki de hakikaten içmeden yazamıyordur..
adam gibi adam yazar. klavye üzerinde çok fazla yaşamaya başlamış birisinin iftiralarına maruz kalsa da, ırkçı da denilse de, o inandığı şeyden vazgeçmeyecek bir yapıya sahiptir. en azından bunu belli etmiştir.
amma bok atanı var arkadaş bu adamın.
okuyun olm ya. okuyun. bırakın samimiyetmiş sömürüymüş kurmacaymış. gerçekse vay abi harbiden zor günler yaşamışsın dersin. gerçek değilsen aga sen hakkaten yeteneklisin kurguda, eyvallah dersin. büyütmeyin olm.
bak bu adam kadar yazanların hepsi gitti, bi bu türedi ve hala yazıyor. değerini bilin az. keyif alın. sikerler.
edit: ahahaha amma eksi aldı lan. gençler az relax olun abura koyim.
allah'ım allah'ım çok mutluyum çok mesudum. bu entry girilmemiş. tespit sıçıcam olm. hoooop geldi.
aga bunlar yemin ediyorum son zamanlarda çok doluştular, çok batmaya başladılar gözüme. şimdi bu social network dediğimiz şeyler(bakma ingilizce yazıyorum havam olsun) herkesin oyuncağı ya artık. heh, bak şimdi:
facebook'ta bu aralar arttı bunlar. misal veriyorum bak:
--spoiler--
"Mathilda: Léon, sanırım sana aşık oluyorum. Bu başıma ilk defa geliyor, biliyor muydun?"
--spoiler--
bunu paylaşıyolar. vallahi bak. neymiş amk, kendisinden büyük birine aşık olma tribine giriyorlarmış. olm onları ortaokulda yapıyolardı lan. neyin kafasındasınız?
baba hayır bir de bunları yapanlar öyle aklı selim sandığım, 22 23 yaşındaki insanlar.
sen şu şekil düşünürsün, bu şu şekil düşünür, şu şu şekil. benim yorumlamam bu kadar. hadi hayırlı işler.