böyle nitelendirilmiş, suriyenin diğer bölgelerinden afrindeki yoldaşlarına yardıma gelen pkk lıların tsk tarafından "etkisiz hale getirilmesi".
kanımca gayet te rantabl bir terörist yoketme biçimi.
bırakın gelsinler oraya birkaç yüzerlik gruplar halinde, amerikalılara da pek ses edilmesin niye bunları yolluyorsunuz diye.
nasıl olsa tsk bunları neredeyse hiç zayiat vermeden uzaktan teknik biçimde temizliyor.
daha 2 ay olmadan 3 bin küsur pislik çöp edildi bile.
adam resmen hakimlere saydırdı.
tamamen haklı olduğunu düşünüyorum.
suç işlemişse kanıtlayın, gerekiyorsa en ağır cezayı verin.
ama bu nedir yaa.
atın içeri, aylarca-yıllarca yargılama yapın.
böyle hukuk sisteminin de, adaletin de, hakimlerin de, savcıların da...
vatandaşın yediği haltların çoğu artık rahatça konuşulup eleştiriliyor, hatta (sonuç vermeyecek olsa bile) yargılanıyor da.
ama pek önemsenmeyen bir eseri var ki, bunun üzerinde pek durulmuyor:
1980 sonrasında yetişen neslin çok büyük bölümü bu adamın yerleştirdiği kuzey kore tarzı kafa yıkayıcı eğitim sisteminin eseri durumunda.
politik bilinci sıfır seviyesinde, okulda yada resmi bildirimlerde ne öğretilmişse öyle şartlanmış/beyni yıkanmış bir nesil sözkonusu.
bakıyorsunuz, 30-40 yaşlarında, iyi bir "mesleki eğitim" almış, yani bu ülkenin bir üniversitesinden (aslında yüksek lise ya da meslek yüksek okulu) mezun bir kişi.
mesleki konularda eh, verilen işi yapabilecek bir birikim-kapasite var sayılır.
ama sosyal-politik bilinç ya hiç yok, yada sadece resmi öğretileri tekrarlayıp bir adım ilerisine bakamayacak seviyede.
mesleği dışında kültürel bir muhabbet açılıp konuşulmaya başlandığında 5 dakika bile bir konuda konuşamıyor-düşünemiyor. öğretilenin dışında bir şey duyduğunda da kafasına kazınmış şeyler dışındakileri düşünmeye bile tahammülü yok.
komünistlerin, sosyalistlerin, liberallerin, dincilerin, kürtlerin kesinlikle vatan haini olduğu kanısındalar, bu konuların konuşulup üzerinde düşünülmesinden bile rahatsız oluyorlar.
yakında yürüyüş yapacaklarmış.
amaçları hükümetin patates fiyatlarını düşürmesi ve stoklayanlara ceza vermesi için kitlesel ağırlık koymakmış.
bu vatandaşlarımız herşeyi devletin ya da kaka tüccarın komplosu olarak gördükleri için kendi bakış açılarından sonuna kadar haklıdırlar.
ama geçen sene fiyatların çok düşük olması yüzünden patateslerin hayvanlara yem olarak verildiğini de, sebze-meyva ticareti yapanların en az %50 kar marjıyla çalışmazlarsa batacaklarını düşünmezler.
gariban üretici edebiyatı da yapılmasın, birkaç gün önce bolu lu patates üreticisi olan arkadaşların anlattıklarını nakledeyim:
"son birkaç senedir fiyatlar çok düşük olduğu için bu durumu bekliyorduk, çıkan malı azar azar piyasaya veriyoruz, parası olmayanlar bile kredi çekip bekliyor. bu sene bizim senemiz, mal depoda nisana-mayısa kadar bozulmadan bekleyebilir, ne kadar yükseğe versek o kadar iyidir..." derler.
şimdi bu başlığa bir de hükümete ve tayyip e çakmak isteyenler bulaşıp (-) basacaklardır, artık nereden alaka kuracaklarsa. alıştık bu sözlükte milletin siyasi amigo hallerine.
hatta dün bir tanesi "tayyip ariel şaron un cenazesine gider" diyordu, o derece bomboş tipler var burada.
edit. 1 dakika içinde o tiplerden biri eksiyi bastı. bravo...
