sol omzumda isminin baş harfini taşıdığım güzide insan. elinde sihirli bir değneği olan ve insanların yaşamına yaşam katan koca adamdır. sinirlidir ancak sevgi doludur yüreciği. sevdiceğinin üzerine titrer adeta. köfte canavarıdır. rakı sevicidir."dedo" hitabı vazgeçilmezidir.
mutlu olduğu kadar mutlu etmeyi seven birisidir. gülüşü, her defasında içime işleyerek beni mutlu edendir. tıpkı sol omzumdaki isminin baş harfi gibi, ömrümün sonuna kadar benimle var olacaktır.
sinoplulara ait hamur işidir.
hamur, yufka gibi ince olarak açılır. içine ceviz, peynir, kıyma vs konulur. ancak makbul olanı üzümdür. yufkanın içi konulduktan sonra ileriye itmek sureti ile (sigara böregi misali) sarılır ve tepsinin etrafından içe doğru dizilir. piştikten sonra da afiyetle yenir. bayramların da olmazsa olmazıdır.
programın yeni yarışmacılarından mirsad bey'in 'bunu ben yapmadım. eşime yaptırdım. ve sizin de tatmanızı istediğim için süpriz yapmak istedim' diye açık açık söyleyerek ikram ettiği yöresel bir yemektir.
buna karşılık olarak mantının tadına bakan mükerrem hanım 'e bu bildigimiz kıymali börek, ben bunu evde yapıyorum' diyerek eleştirmiştir.
izlenesi bir filmdir. sarp apak bilinenin aksine, ciddi tavırlı bir delikanlı karakterini, demet akbağ ise; her zaman ki gibi süper bir rol canlandırmış.
fazlasıyla argo kelime içermesine rağmen, konusu ve gerçekte de böyle hayatların var olması, insanı daha da etkilemektedir. filmin sonu da gerçekten güzel ve beklenmedik bir son bulmaktadır. gerçekten güzel bir senaryoya sahip bir film yapmışlar.
severken ayrılmak zorunda oldugun sevgilinin ardından, yaşamla ölüm arasında pek bir fark olmadığının anlaşıldığı andır.
ölü değilsindir ama yaşamıyorsundurda. peki ne bu? aşk mı?, sevgi mi?, acı mı?, kanayan bir yara mı? ...
ne olursa olsun; ayrılıkta olsa, ölümde olsa, yaşamakta olsa seni sevmek güzel.
nev, ne demiş? 'ah kelebek seni hep seveceğim'.
bu yazar ne diyor? 'bu kelebek seni hep sevecek. ölse de yaşasa da'.
normal şartlarda, yalnızken vs. geçmek bilmeyen zaman sevgili yanında adeta akıp gider. bir bakarsın saat geç olmuş. ama daha yeni buluşmuştuk dersin ve dediğinle kalır, evine de tıpış tıpış dönersin. bir de içinden off çekersin. offf offf.
bir erkeğe sorulabilecek en saçma sorudur. sevdiğim beni güzelliğimle değil, şirinliğimle, ona olan sevgimle, aşkımla, mutluluğumla sevmeli. eğer güzelliğe bakıyorsa zaten o ilişki hiç başlamamıştır. ayrıca ben sevdiğimi güzelliğimle değil kalbimle severim. bu yüzden de 'ben güzel miyim?' diye sormaya bile tenezzül etmem.
yılmaz erdogan'a ait olan ve en beğendiğim şiirlerden birisidir.
her gece yatmadan önce dinlenmelidir. dinlendiği zaman adeta büyülemektedir. fon müziği, şiir ile bir o kadar uyum içerisindedir.
özellikle beğendiğim sözlerden biri de şudur;
Bir şiir istersin 'içinde benzetmeler olan' kusura bakma sevgilim heybemde sana benzeyecek kadar güzel bir şey yok..!!
sahibinin akülü arabasının üstüne üstüne gelmesinden korkarak, kaçan kedi modelidir. etrafına şaşkınlıkla bakması ayrı bir söz konusudur. kim bilir içinden neler diyordur. ne derse desin çok tatlı görünüyordur.
''kediler içinden bir şeyler diyebiliyor mu?' bu da tartışılır.
gece kulübü eğlenmek için gidilen ve herkesin girebileceği bir yerdir. kafa dağıtmak, eğlenmek, içki içmek, dans etmek vs. herkesin hakkıdır. üniversiteye giden, çalışan, çalışmayan ayrımı yapılmaz. herkes gibi o da insandır ki kendisine asılan gereksiz insanlara rağmen eğlenmeye devam etmeye çalışır. üniversitelidir, kızdır, eğlenmeye gelmiştir ama ne yazık ki bizim ülkemizde öyle yerlere giden kişilere başka gözle bakma zihniyeti mevcuttur. yazıktır.
en güzel olan sigaradır. öncelikle anne ve babanın uyumasını beklersin. yatarlar aradan 5 dakika geçer ...ki geçmek bilmez. hemen bir kahve yapılır yanınada sigaraya yakılır ve uyuyana kadar rahat rahat keyif yapılır. işte budur denilen andır.
aşk, kendi başına öğrenilir. bir başkası öğretemez. aşk bu matematik, tükçe, fizik değil ki. kendin öğreniyorsan öğren, öğrenmiyorsan da boşver gitsin. zaten aşkı öğrendiysen aşkı tattıysan mutlusundur ama ya sonrası... sonrası mı? o da yaşayıp görülmelidir.
anlam verilemeyen durumdur. amaç nedir hiç bilinmez. birkere denize ya da havuza girince akacaktır ve onu temizlemekle uğraşacaktır. bir de denizdeyken ayşe makyajım akmış mı? diye soracaktır. ayşe de evet akmış diyecektir. bile bile yapılır mı yahu? allah akıl fikir versin ne diyelim.
sevgilisini sevmeyen, paraya aşık olup, pahalı hediyeler alınmasını isteyen kişiliktir.en kısa zamanda terk edilmelidir. eğer bir gün birine aşık olursa gözü hiç bir şey görmeyecektir ama o gün ne zamandır bilinmez.