utanmazın önde gidenidir. arkadaşı her gün birilerinin altında inleyecek ve sen hala onunla sağlıklı bir arkadaşlık sürdürebileceksin! hiçbir ahlaklı ve mantıklı erkek kaşar bir kızla arkadaşlık kurmaz. eğer arkadaşlık kuruyorsa onu yatağa atmanın derdindedir. başka da bir amacı yoktur. çünkü öyle bir kıza saygı duyulmaz, saygı duyulmadığı için de gerçek anlamda arkadaşlık kurulamaz.
en az oğlu kadar büyük bir halt işleyen babadır. baba derken bile zorlanıyorum gerçi. oğlu kızlara özenmiş, erkeklikten çıkmış ve hala utanmadan onu eve alıp ödüllendirebiliyor. öyle birinin hakkı sokaktan başka bir şey değildir. ancak bu şekilde aklı başına gelir çocuğun. oğlunu o tipte karşısına alıp nasıl oturur anlamak mümkün değil. oğlu bugün küpe takar, yarın bi yerlerini sikti.. neyse... anladın sen.
erkek ya da kız olabilir. eminim vardır böyle tipler. ahlaki çöküntünün böylesine büyük olduğu ülkemizde, evlenmeden önce ya da evlendikten sonra annesinin beraber olduğu erkek sayısıyla gurur duyar, övünür. annesinin ne kadar marifetli olduğunu düşünür. ahlaksızlığın en büyük sonuçlarından biridir bu.
özellikle cinsel konularda rahatlıkla gözlemlenen bir durumdur. eşcinsel ilişkiyi savunurlar, bekareti önemsemezler, alkol tüketmeyi marifer sanarlar vs. say say bitmez. islamiyetin sunduğu güzel ahlakı görmezden gelirler. allah için soruyorum size; mini etekle mahrem yerlerini aleme sunan kızın nesi iyi? her önüne gelen erkeğin altına yatan kızın? seviştiği kız sayısıyla övünen erkeğin?
ahlak insanları kısıtlamaz asla, tam aksine toplum içinde insanların birbirine duyduğu saygıyı arttırır, insanlar huzur içinde olur ve sonsuz mutluluğa yaklaşmasını sağlar. ahlaksızlık manevi anlamda her zaman geriye götürür.
kız çocukları daha tatlı ve sempatik olduğu için onlarla oynamayı daha çok sever babalar. ama çocuk büyüdükçe ve ergenlik çağına girip cinsel dürtüleri arttıkça bu eylemine son vermesi gerekmektedir artık. sonuçta kız ve baba farklı cinslerdir ve bir noktadan sonra aradaki fiziksel yakınlık azaltılmalıdır.
şimdi çıkıp vay efendim nasıl böyle düşünürsün falan demesin kimse. bu babanın yaptığı yanlıştır ve islamiyette de uyarısı yapılmıştır bu durumun. sonuçta meme her kızda memedir. kız olması, sarıldığında babanın ve kızın tahrik olmasını engellemez istemese de. maalesef kızına tecavüz eden babaları sık duyar olduk. yani baba olmak, şeytanın aklına girmesini engellemez.
kısacası ergenlik çağındaki kızına sarılan bir baba düşüncesizdir ve yanlışlar içindedir.
mesleğini adam gibi icra eden herkese saygı duyulmalıdır ama türkiye'de sırf doktor olduğu için, işini nasıl yaptığına bakılmaksızın gereksiz bir saygı duyuluyor doktorlara. oysa o gözünde ilahlaştırdığı doktor, devlet hastanesinde hasta odadan çıktıktan sonra, kendi polikliniğiyle ilgili, eczacı ile anlaşma yapıyor. maalesef geneli böyle.
nerdeyse hiç ders yok, kıyafetler zaten rahat. pijamanı giy gel derse gir. topu ver öğrencilerin eline, haydi takılın de olsun bitsin. maalesef türkiye'de bundan fazlası değildir. o kadar maaşı boşu boşuna bunlara verenlere vergilerimi helal etmiyorum.
kaliteli olanlar alınmasın ama maalesef istisnalar kaideyi bozmuyor. son nesil öğretmenler başta olmak üzere çoğu yan gelip yatmak için bu mesleği tercih etmektedirler. 3 ay tatil, ortalama bir maaş, ek ders ücretleri, haftada bi kaç saat ders... oh mis gibi gerçekten.
bikini giyen kadınların, yarı çıplak erkeklerin bu şekilde cezalandırmasını bekleyen müslümandır. böylece dünya ona göre dinsiz sapıklardan kurtulmuş olacak. böyleleri marmara depremini işaret olarak görmüştü zamanında da...
asırlardır gözden kaçırılan bir gerçekti ama benim gözlemlerim ve incelemelerim neticesinde ortaya çıkarıldı. madem evrim diye bir şey var, insanlar yıllar boyunca seks yaparken kızlık zarı hangi arada oluştu? insanlar milyonlarca yıl seks yapmadıysa bu türün devamlılığı nasıl sağlandı? kullanılmayan organlar körelirken vajina nasıl köreldi, bu kadar sık kullanılmasına rağmen?
richard dawkins'ten tez zamanda sorularıma cevap bekliyorum.
bu da ayrı bir fantezidir. gerdek gecesinde ürkek, penisten korkan, seks esnasında kan içinde kalan ve acıdan kıvranan bir eş görmek istememenin doğurduğu bir sonuçtur. saygı duymak gerekir.
eğitim sisteminden kaynaklı bir gerçektir. türkiye'de gerçek anlamda bir solcu yetişmez, yetişse bile ciddiye alınmaz. onun yerine küçük küçük polatlar yetişir.
geçen gün müzik gurusu bir arkadaşla sohpet ederken bir anda ağzımdan dökülüveren cümle. başta çok şaşırdı, kulaklarına inanamadı ama biraz düşününce "hakket lan" diyerek onayladı söylediğim cümleyi. 2-3 tane sağlam parça dışında sonuna kadar dinlenebilecek şarkısı olmayan bu grup zamanında nasıl bir gazla böyle abartılmış anlamak güç. ama yesterday harikadır gerçekten.
nefret edilesi insanlardır. rusya devletinin sınırlarını, bölünmez bütünlüğünü, halkını, bayrağını tehdit eden vahşilerdir. işledikleri cinayetlerin haddi hesabı yoktur.
ecel dediğimiz şey kaderdir ama yine de kader deyip kendini salıvermemesi lazım insanın. hele bir de türkiye'de... aklıma gelen bazı önlemler şunlar;
*rüzgarlı havalarda elektrik telleri altından geçmemek
*kırmızı ışığa güvenip karşıdan karşıya geçmemek
*minibüs şoförleriyle tartışmamak, tartışılacaksa bile bagajda levye taşımak
*bi yerde kavga varsa araya girip kavgayı ayırmamak vs.
türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının dışında, eminim ortadoğu'daki birçok müslümanın her gece başını yastığa koyduğunda avucunun içine kadar terlemesine neden olan korkudur. türkiye'yi tam da düze çıkarmışken birden çıkıp sağlığı(allah korusun) nedeniyle veya gençlere yol açmak düşüncesiyle siyaseti bırakacak diye yaşanan korkudur.
tee orta okuldayken vardı böyle bir arkadaş. öğretmen en sevdiğimiz yemekleri soruyordu. biri çıktı mercimek çorbası dedi. sanırım bunun için çorbadan başka bir yemek yememiş olmak gerekiyor.
en kısa zamanda terkedilmesi farz olan kızdır. oral seksle zevkin doruklarına çıkıp, tam patlama esnasında sırf meniden tiksindiği için ağzını kaçıran sevgiliyi neylesin erkek a dostlar?
büyüdüğünü düşünü entel görünme ayaklarına yatan maldır. ulan madem futbol muhabbeti ilkokulda kaldı, neden o kadar para dönüyor. ilkokul çocukları muhabbetini yapsın diye mi? bedeninin büyümüş ama aklın yerinde saymış demek istediğim maldır.
kim ne derse desin bu gerçeği değiştiremez. kesinlikle hakedilmiş bir tanımlamadır. türkiye'de 17 şampiyonluk kazanmış bir takımdır fenerbahçe. kazandığı başarılar, fenerbahçeyi anadolunun en büyük klübü olarak, tatışmasız olarak ilan etmektedir.
bu işçiyi, "madem öyle devlet boş oturtmasın, tüm kadrolar uyuyor" diyenleri anlamak güç. devlet bu kardeşim, duygusal davranamazki. işi bitmişse tabiki para saçmayacak adamlara. kışın ortasında sokaklarda eylem yapan 4c'li işçiler, yeni iş bulmak için bu kadar uğraşsaydılar çok daha iyi bir işe sahip olacaklardı. hem hükümet zor durumda kalmayacaktı hem de daha iyi yaşam standartlarına kavuşacaklardı. gel gör ki milletimiz çabuk gaza geliyor.
ister hoşlanalım ister hoşlanmayalım ama gerçek böyle. bir avuç dediğimiz yahudiler dünyayı yönetiyor. çölde tarım yapıyorlar. dünyanın en güçlü ordularından birine sahipler ve asırlardır ortadoğudan silinemediler. insan düşünmeden edemiyor, keşke yahudi olsaydık diye...
eğer sınır belirtmek gerekirse türkiye. dünya demek isterdim ama açıkçası dünya çapında diğer sosyal demokrat siyasetçileri pek inceleyemediğim için onlara haksızlık etmek istemiyorum. ama türkiye'de yaşamış en büyük sosyal demokrat siyasetçi deniz baykal'dır. zaten bu özelliği onu yıllarca chp gibi büyük bir partinin başında tuttu. yoksa o partiyi adaletli bir şekilde yönetmek kolay değildir.
duruşuyla, kürt sorununa yaklaşım tarzı ile, ezilenlerin yanında oluşuyla, tekel işçilerinin direnişini desteklemesiyle bu özelliğini göstermeye devam etmektedir. umarım daha uzun yıllar hizmet ede bu millete.
bilindiği üzere normal doğum esnasında, bebek annenin vajinasından çıkmaktadır. bu bilgi ışığında, aylarca seks yapmamış olan kadının, daha önce içine almadığı büyüklükte bir cismi vajinasında hissederken, zevke gelip boşalması olayıdır. tahminimce birçok kadın doğum esnasında bunu yaşar ama o sırada çektiği sancılardan dolayı farkına varamaz pek.
malesef lise döneminde, öğretmen ve veliler tarafından çalışmayan öğrencilerin sayısalı yapamayacağını düşünerek tembelleri sözel sınıflarında toplaması durumudur. en büyük sonucu, türkiye'nin bu kadar kötü yönetilmesidir. kaliteli sayısalcılar ise genellikle beyin göçü denen olgu sonucu yurt dışına giderler. çünkü tembel sözelcilerin yönettiği ülkede doğal olarak düzgün çalışma şartları da bulamamaktadırlar.
çelişkilerle dolu bir insandır aslında. sen kalk körpecik kuzuyu kızgın yağda, ateşte kızar ve afiyetle ye, ondan sonra da cenin yedikleri söylenen çinlilerden tiksin. aradaki tek fark birinin düşünen bir canlı olması. sonuçta ikisinin de bir canı var(dı). eğer sadece dine bağlayacaksa anlarım, çünkü din dogmatiktir, emir ve yasaklar bellidir. ama dini bir inancı bulunmayıp, olaya sadece mantıksal olarak bakılırsa pek fark yoktur et yeme konusunda.
durgun elektriksel bir yükün çevresinde oluşan ve bu alan içindeki başka elektriksek yüklere kuvvet uygulanmasına neden olan alandır.
(bkz: elektrik alan kuvveti)
bir şekilde saklı olan enerjinin çeşitli yöntemlerle başka bir enerji formuna dönüştürülmesi olayıdır. mesela buna en güzel örnek, baraj göllerinde biriktirilen suyun sahip olduğu potansiyel enerjinin, elektrik enerjisine dönüştürülmesidir. barajdaki suyun potansiyel enerjisi, normalde işimize yarayamayacakken, enerji dönüşümü vasıtasıyla aydınlanmadan ısınmaya kadar birçok ihtiyacımızı karşılayan ve hayatın olmazsa olmazı olan elektrik enerjisine dönüştürülmüştür.