tekila içmenin en seksi yolu.
malzemeler: tekila, tuz, limon ve zevke uygun bir hatun.
yapılışı: tuz bacağa, tekila göbeğe, limon da göğüslerin arasına konur ve bu sırayla tüketilir. *
başlığa bakıp güzel entrylerle karşılaşacağını düşünen yazarın karşılaşabileceği durum. genelde yaran diyaloglar, yaran başlıklar, yaran bıdıbıdılar gibi başlıklarda sıkça olur. Komik, ilginç, eğlenceli entrylerle karşılaşacağınızı düşünürsünüz, üç beş tane yarabilen entry vardır gerisi başlığı kesinlikle taşımaz. Tabi herkesin yarma kriterleri farklı.
kendi başına bir karakter sahibi güzelim çakmağı bin türlü gerizekalı hareketle yakmaya çalışan kişidir. ateş istersiniz, cebinden zippoyu çıkarır 3 dakka elinde çevirir, açar, kapar, havaya atar, tutar en sonunda büyük bir marifet yapmış havasında, yüzünde salak bir gülümseme ile sigaranızı yakar. "benim işim gücüm yok, böyle boş şeylerle uğraşacak vaktim çok" demenin bir yoludur.
uzaktan kumandanın televizyonu kontrol etmenin ötesinde evde bulunan diğer kişileri de kontrol edebilme gücünü vermesi. uzaktan kumandayı elinde bulunduran kişinin evin hakimi olması.
+ oğlum bir maç özetlerini açsana.
- olmaz belgesel izliyom, aslan heran sürüden kovulabilir, çok heyecanlı.
+ lan hadi lan, 5 dakka sürmez.
- aslında acayip susadım, bi su getiren olsa iyi olurdu.
+ tamam aq, ama açacan özeti, tamam mı?
- sen bi suyu getir bakarız.
beyin yarım küreleri arasındaki bağlantılarda sorun olan kişinin optik kurallarını gözönüne almadan " ya beni traş eden berberlerin hepsi niye solak" diye düşünmesi.
hayatı çok daha kolaylaştıracak bir önerme. kadınların kafa karıştıran, bazen tutarsız bazen aşırı davranışlarını anlamaya çalışmaktansa onları oldukları gibi kabül etmektir. onlara boyun eğmek değil, anlayış göstermektir. sevgiyi şartlara, koşullara değil karşıdaki kişinin kendisine dayandırmaktır. aslında zordur ama huzur verir çünkü sadece saf, kendi eleştirel, subjektif süzgecimizden geçmeyen sevgi vardır.
hiç çekilmez insanlardır. fıkranın gerektirdiği ses tonu, hareket ya da mimikleri beceremezler. fıkrayı "işte öyle bişey" "hahahah çok komik di mi" gibi saçma sapan bitirirler. güzelim fıkrayı rezil ederler.
kadınlar ve erkekler arasındaki en büyük farklardan biri. zira sümük burundan nefes almak suretiyle oluşur. erkekler kadınlara oranla daha az konuştukları ve daha fazla burundan nefes aldıkları için daha sümüklü olurlar. ayrıca burundan alınan havanın daha kaliteli olduğu ve vücut performansını %30'a varan oranda arttırdığı hesaba katılırsa, kadın ve erkek arasındaki fizyolojik ve zihinsel farkların nedenlerinden biri olarak kadınların daha çok konuşmaları da düşünülebilir.
defalarca tek maçtan yatan şahsiyetin, "ulan o kadar çalışıp, araştırıp, inceleyip kupon yapıyorum da nooluyo" düşüncesi ile çileden çıkıp yapacağı davranış. iddaa programı alınır, maç kodları kupona yazılır. daha sonra kimin oynadığına bakılmaksızın, 1,0,2 daireleri rastgele karalanır.
+ meraba ben ahmet, hani telefonda konuşmuştuk.
- çıkaramadım, pardon. ne zaman konuşmuştuk.
+ aslında pek konuşmadık. ben derin derin nefes alıyodum, siz de benim yedi ceddime küfrediyonuz.
- haaa, sen bizim sapıksın.
+ hah, işte o benim, bir kaç gündür arıyorum, ulaşamıyorum, telefonda bir sorun var heralde. merak ettim, iyi misiniz diye bir bakıyım dedim.
- iyiyiz iyiyiz, telefon numarasını değiştirdik.
+ haa tamam o zaman. ben de bişey oldu zannettim, endişelenmiştim. o zaman ben yeni numaranızı bulana kadar görüşmek üzere.
- tamam canım, görüşürüz.
büyük sabır gerektiren bir durumdur. zaten kendi özelliklerinize uygun bir iş ilanı bulmak için çaba sarf etmiş, büyük bir hevesle ilana başvuru yapmışsınızdır, artık sizi arayıp görüşmeye çağırmalarını beklersizin. ama o telefon gelmez, önce günler sonra haftalar geçer ama gelmez. tabi bu arada sizi sallamamalarının verdiği eziklikle sizde gurur yapıp aramazsınız "yav ben başvuru yapmıştım, nooldu" diye. siniriniz bozulur, moral falan kalmaz, bi kaç ay sonra da bir cevap maili gelir. nitelikleriniz bu işe uygun görülmedi gibisinden. önce bu stresin bitmesine sevinirsiniz, sonra da "ulan benim niteliklerimi iki ayda değerlendirebilen gerizekalıların olduğu bir şirkette çalışmazdım zaten" diye kendinizi avutursunuz.
gün içinde hiç 40 entry girmediği için meşgale butonunu görmemiş yazardır. varlığından da haberi yoktur. es kaza 40 entry girip sol tarafta mavi tuş belirdiğinde "hassiktir, nooluyo lan" çekmesi kuvvetle muhtemeldir.
televizyon izlerken sehpa görevini görebilen göbeğin bir diğer fonksiyonu. klavyenin kullanılmasının gerekmediği şeylerde biraz yayılarak arkaya yaslanılır ve göbeğin düz bir vaziyet alması sağlanır. tabi mouse kablosuz optik olursa her şey daha kolay olur.
istatislikler sayfasında adını görmek isteyen yazarın yapabileceği eylem. öyle saatlerce hatta günlerce kasıp entry girmek yerine önüne gelen her entrye oy verir. zaten herkes tarafından beğenilip, onlarca artı oy alabilecek entry yazma kapasitesi yoktur. ya herkesi karşısına alacak, eksi oy manyağı olacağı bir entry yazacaktır, ya da şuursuzca oy verecektir.
diğer yazarlara bir şey ifade etmeyen, sadece nickin sahibi için bir manası olan nicklerdir. aslında pek bir sorun yaratmaz ama hiçbir zaman entry ve nick uyumu gibi bir başlığın altında yer alamayacaktır.