Gel beri bakalım sik kafalı japon askeri, konuyu abine anlatır gibi anlatacağım (bkz: bilale anlatır gibi anlatmak)
Senin olmayan beyninle üzerinden ayar vermeye çalıştığın adam ve onun izindeki nesillerin bildiği şeylerden biri şudur: dahili ve harici bedhahları olmuştur ve olacaktır ve yine en iyi bildikleri şeylerden biri de ihtiyaçları olan kudretin damarlarındaki asil kanda mevcut oluşudur.
Ama sen şimdi diyeceksin ki beyin ne ? Bedhah ne ? Kudret yeni açılan restoran mı ? Asil ? (bkz: 404 not found)
Gel sik kafalı senin lügattan devam edelim. Yani demem o ki senin bugün üzerinden prim yapmaya çalıştığın adam gerçekten buna önem verseydi adının önüne ve sonuna eklerdi. Şöyle mesela padişah mustafa kemal han. Sen de değil bunu burada yazmayı aklından geçirirken bile kendini sikerdi düşüncelerin. Töbe haşa, padişahım çok yaşa demekten nefesin biterdi.
Hata mı dersen bilemem imkan olursa yine kendisine sormak lazım senin gibi prezervatif artığı ile bizim gibi aydınlık gençlere aynı şansı tanımasını. Ama şu gerçek hiçbir zaman değişmeyecek dostum sen bir döl israfı olarak mevcudiyetini devam ettireceksin, sen her zaman osmanlıyı satan arapların çevikliği ile sotede bekliyor olacaksın, yine sen ebu leheb ve karısı gibi cehenneme yakıt olacaksın ama ben sen ve senin gibiler üzerindeki hakkımı, olmayan eşitliğimin hakkını hiçbir zaman helal etmeyeceğim.
Ne olursa olsun üretim yapmamız lazım. Elbette doğru söylüyorsunuz yüksek teknolojik üretim yapmamız lazım ama mevcut durumda bütün ülke olarak tüm fabrikalarda don lastiği üretiyor olmamızı bile kabul edebilirim.
Bir düşünsenize önceden türkiyede ne iyidir/üretilir sorusuna tekstil/kumaş ile cevap verebiliyorduk. Peki ya şimdi ?
Kusura bakmayın ama iğneyi bu sevgili gençlerimize batırmalıyız önce, sonra çuvaldızı işverene batırırız.
Sevgili taze üniversite mezunu gençlerimizin birçoğu karpuz gibi büyüme konusunda ihtisas yaptıkları için sıklıkla karşılaştığımız bir durumdur.
4 sene boyunca güzel ülkenin herhangi bir yerindeki bir iibf de okumuş. 365x4 gün boyunca yaptığı en büyük aktivite derse gitmek olmuş ki bu konuda kendini bile kandırmış, sanki kendisine bir lütufta bulunuyormuş gibi. Kendi alanıyla alakalı kendine herhangi bir derinlik katmamış, mezun olduğunda yapmak isteyeceği işi seçmemiş, mesleğinin gereksinimi olacak donanımların sahibi bile değil, 4 yaz boyunca karpuz misali büyütmüş kendisini, özel sektörde çalışmak isteyeceğinde dalga mı geçiyorsun ulan it diyecekleri yabancı dil bilmeli miyim sorusuna her daim eğitim sisteminin kötülüğü ile cevap vermiş, özel sektörde çalışacak ama staj nedir bir haber hatta çalışmak nedir bundan daha bir haber, eş dost vasıtası ve referansıyla bulunabilen işi de beğenmemiş haspam, velhasıl olmamış bu arkadaş çiğ yani daha.
Sonrasında ise bu arkadaşın iş bulma (bulamama) süreci başlıyor. Hayatın sillesi 20 küsür yıllık birikimiyle gelince de ağır geliyor haliyle.
Ne bekliyordunuz arkadaş ? Sen olsan kendinden ne yapardın yani ?
Sonrasında başlıyor zengin koca arama çalışmaları. Şuna ayrılacak vakti kendine ayarlasa vallaha çoktan girmişti işe sözde çakal. Bir de bunun erkek versiyonu var ki tam bir saf. Madem iş bulamadın boştasın git önüne engel olarak çıkan askerliğini bitir benim saftirik oğlum. Ama yok valla yok billa yok.
Özel sektörün kalifiye, iş bitirecek, rasyonel ve pratik düşünebilecek, sorumluluk almayı bilecek kişilere ödemek istediği o kadar çok parası ve aynı zamanda ihtiyacı var ki anlatmakla bitmez arkadaşlar.
Buna rağmen diyorsan ben yazdığın grubun içerisine girmiyorum ama yine de iş bulamadım iş arıyorum, yaz bana sana söz veriyorum ücretsiz yaşam koçun olacağım.
Ne yapacaksınız sonra ? Bir tarafınıza kına yakacak mısınız sayın suser ?
Ulan adam insanların hayat şartları iyileştirilsin herkes daha iyi şartlarda refah ve huzur içerisinde yaşasın, en büyük derdimiz ithal edemediğimiz çöplerimiz olsun diyeceğine herkesi kendi bokunun içerisine çekmeye çalışıyor.
Tamam sevgili suser kardeşim o zaman zaman şöyle yapalım tüm mesleklerin maaşlarını asgari ücret seviyesine çekelim kimse arasında maddi bir farklılık olmasın. Bunu kabul eder misin ? Eğer evet dersen komünist, sosyalist devlet anlayışına dönelim. Ama yok onu da kabul etmezsin.
Maşallah bu osman abla allah ne verdiyse saldırıyor. Osman adıyla bir şekilde parayı götürmenin derdinde. Geçenlerde de aileden birini siyasete sokacaklarını söylüyordu.
hepinizin affına sığınarak böyle bir başlık altında bu yorumu yazıyorum çünkü gerçekten düşündüğümde bundan daha uygun bu durumu ifade eden bir cümle bulamadım.
günler, aylar, haftalar hatta yıllardır başımıza musallat olan bu belaya her seferinde lanetler yağdırıyoruz. öyle bir konuşuyoruz ki somut bir kavram olsa ve yakalasak onu o an oracıkta öldürecekmişiz gibi. ama hiçbir zaman bunun ötesine gitmiyoruz, hele kendimizi suçlu olarak hiç görmüyoruz bu konuda.
apolitik denmese bile politik denemeyecek kadar bir insanım. öncelikle siyasi konuları insani ve ahlaki süzgeçlerden geçirmeyi tercih ederim her zaman. bu yüzdendir ki akp nin bir politikasını herhangi bir süzgeçten geçirmeden deliler gibi yeren çok karşıtında partililer gördüm, keza chp nin herhangi bir politikası için yorum yapan akp lilerde veya mhp için yorum yapan hdp lilerde olduğu gibi. ama bu ülkede gördüğüm en büyük yanlışlardan birinin yine ışid konusunda yapıldığını görüyorum.
sizden bu konu için sadece kısa bir süreliğine bir adım geriye çekilip bakmanızı, düşünmenizi istiyorum. etrafınızda hiç dini konularda en hafifinden en ağırına kadar sorgulayan insanlar olmadı mı ? hala olmuyor mu ? allah aşkına bir düşünün lütfen. en basitinden yakınlarınızdan bir yerden şu cümleyi bir kez olsun duymadınız mı ? uyuyarak orucu bağladığında hayvanlar da tutuyor. veya uykuya tutturduğun orucun sevabını rüyanda görürsün ya da benzerlerini. peki biz me yaptık onlara karşı ? sırf en yakınımızdan geldiği için bazen bile olsa sessiz kalmayı ehe diye gülüp olayı geçiştirmeyi tercih etmedik mi ?
yanlış anlaşılmaktan korkarım, bunu söyleyen insan ışid e destek verir de demiyorum ama bir adım geriye çıkıp bunların normalleşerek sonrasındaki adımların ortaya çıkmasını biz sağlamadık mı ? eğer böyle düşünüyorsanız o zaman yine burada en büyük görev bize düşmüyor mu ?
dün tamamen tesadüfen (muhtemelen olay çok sıcak olduğu için) bir videoya denk geldim ve bu videoda ahsen tv denilen kanalın provokatörü dallama yine olayın sıcaklığı ile reina kapısına yapışmıştı. videodaki arkadaş (kim olduğunu bilmiyorum) kafa gitmiş, halen olayın şokunu atlatamamış, bir yandan da sorulan sorulara o an içinde bulunduğu ruh hali ile cevap vermeye çalışıyordu. (bkz: dallama) videonun ilerleyen kısımlarında artık gider misin yılbaşı eğlencesine, bara, diskoya gibi bir soru sordu. röportaj yapılan kişi de doğal olarak hayır, asla gibi bir cevap verdi.
peki soruyorum size eline silah/silahları alıp orayı tarayan bir/birkaç kişiden bu (bkz: dallama)nın ne farkı vardı ?
gidin savaşın ışid i öldürün demiyorum önce içimizdeki ışid i öldürelim diyorum. önce sessizliğimizi bitirelim diyorum ama bunu kavga ederek, savaşarak, insanların canını yakarak değil, artık sessiz kalmayarak yapalım diyorum.
ilim, irfan, bilim bunları geçtim. bazen (ki bu bazenler giderek artıyor) cuma hutbelerinde ayet dahi okunmuyor. oradan buradan hadisler ile hutbe bitiriyorlar.
şaşırıp kalıyorum. çünkü bu yapılan benim yorumlamamda allahın kelamı da neymiş peygamberin on yüz bininci kişi tarafından rivayet edilen hadisi varken demek oluyor.
1 adet ördek
1 kahve fincanı zeytinyağ
½ limon suyu
1 tatlı kaşığı hardal
1 çay kaşığı toz kırmızı biber
Tuz
Garnitür için:
1 kilogram taze patates
3 diş ezilmiş sarımsak
1 kahve fincanı zeytinyağ
1 çay kaşığı toz kırmızı biber
1 tatlı kaşığı biberiye
Tuz
Ördeği yıkayın suyunu süzdürün. Bir kapta zeytinyağ, limon suyu, hardal, kırmızı biber ve tuz karıştırın. Bu sosla ördeğin her tarafını ovalayarak soslayın. Bu şekilde ördeği buz dolabında birkaç saat bekletirseniz , sosu içine çekecek ve daha lezzetli sonuç alacaksınız. Ördeği bir fırın kabına koyarak 180 derece ısıtılmış fırında 2- 2,5 saat kadar, ördek iyice kızarıp pişene kadar fırında tutun.
Patateslerin kabuklarını soymayın. Bir fırça yardımıyla iyice yıkayın. Patatesleri dörde bölün. Zeytinyağ, sarımsak, kırmızı biber, tuz ve biberiye yi patateslerle karıştırın. Sıcak fırında, patatesler pişip kızarana kadar tutun.
Bu şekilde pişirdiğiniz patates garnitürünü, beyaz et, balık, kırmızı et ve köfte çeşitlerinin yanında kullanabilirsiniz.Vazgeçemiyeceğiniz bir tat olacak.Başka tariflerde değişik sunumlarını da vereceğim.
Kızaran ördeğinizle patatesleri sıcak sıcak servis yapın.