'ruh' serisi ile ilgimi çekmeyi başarmış güzide eskişehirimiz'e yakışan tam anlamıyla bir kültür ve sanat dergisidir. öyle ki son zamanlarda ülkemizde git gide meydana sanat açlığı ve bunun sonucunda yaşanan yozlaşmayı bu ve bunun gibi dergiler ile aşabileceğimize inandırmıştır. umarım daha iyi bir yerlere gelir ki geleceğine inanıyorum.
tanım: eskişehir'de bulunan okurlara tavsiye edilebilecek yegane sayılı dergilerden biri.
hiçbir şekilde sorunlu insan davranışı değildir. anasını satayım daha bugün denize gittim. kıyı sahillerinde bebek bezi , cam bira şişeleri gırla. sağına soluna bakıyorsun , mükemmel bir yeşillik , özenilecek berraklıkta bir deniz. sonra yere ve insanlara bakıyorsun ; kimi külot ile denize girmiş , kimi de giysileri değiştirdiğin alanlara (ki tuvalete 5 metre uzaklıkta) işemiş. aşağılamayayım da napayım. bazı şeyleri cidden hak etmiyoruz.
Günlerden cumartesi. Elimde sünnet hediyem olan game boy nintendo advancem. Antalyanın o zaman meşhur avmlerinden birinde annemle alışverişteyiz. Yugioh ve pokemon oyunlarıyla dolu çantamı anneme verdim. Çok istediğim bir oyun olan 'yugioh dungeondice monster' adlı oyunu aldırmaya söz verdirmiştim anneme. E o zamanlar oyunlar epey pahalıydı tabii. Mağazadan çıkıp alacaktık. Rafları inceliyorum büyük bir heyecanla. Kasaya gidip ödeme yapılacakken arıyoruz tarıyoruz çanta yok. içinde annemin yeni aldığı maaşı , kardeşim çok sevdiği kaşkol atkısı ve gameboyum var. Meğerse annem dalgınlığına çantayı alışveriş sepetine koymuş. Mağaza polisi aldı bizi fakat nasıl hüngür hüngür ağlıyorum. Yarıda kalan savelerim , giden 68 level venasaurum aklıma geldikçe 'polis amca ne olursunuz bulun' demekten başka birşey gelmiyor elimden. Kameralar inceleniyor. Çantanın 15 16 yaşlarında birileri tarafından sepetten çalındığı anlaşılıyor. Çalınış o çalınış , ne bir geri dönüş ne başka bir olay. Bu olaydan sonra dünyanın ne kadar kirli olduğunu anladım.
Türkiye'nin sadece batıdan ibaret olmadığını , ciddi anlamda çomar diye nitelendirilen insanları gözlemlemek adına metin2 oynamaktır. 6 yıl sonra başladım ve şunu söylemeliyim , ciddi anlamda yöneticilerin nitelendirdikleri kadar 'gelişmiş - gelişmeye yakın ' olan bir ülke olmadığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Yeni nesil ciddi anlamda geri zekalı. Sonumuz kötü.
ister dini inancı olan bir insan olun isterseniz tüm dünyaya sahip olun aslında yaşama olayının saçma olması olayı. bugünün güzel geçebilir, yarının da öyle ama o vakit gelip çattığı zaman yaptıkların neyine yarayacak ? Bazı insanlar sevdikleri için yaşar bazı insanların ise idealleri vardır. O sevdikleriniz bir gün göç olup gittiğinde ve yalnız kaldığınızda ne olacak ? Uğruna yıllarınızı verdiğiniz idealleriniz bir çırpıda silindiğinde ve hiç yaşamamış olduğunuzda arkanızdan kim ne kadar ağlayacak? Tamamen saçmalık. Nefes aldığımız sürece umut vardır diyorlar , ama ben maalesef bir umut göremiyorum ne geçmişimde ne geleceğimde.
belasına sövdüğümünün virüsü. çözüm alternatiflerinin çok sıkıntılı ve çaba gerektirmesi ile tanınan , genellikle sahte fatura mailleri ile bulaştırılıp yüklü miktarda para istenilen virüs çeşidi.
20 yıllık Antalyalı olarak şaşırtan Antalyanın son halidir. Kaleiçinde gezerken kimseciklere rastlamamak şaşırttı ve bir o kadar ürküttü. ülkenin anasını gerçekten siktiler galiba.
sucuklu yumurta cinayetlerinin yaşandığı , mermer ocağından teleskopa toz kaçtığı olaylar bütünü gibi olaylar kaç ülkede yaşanıyor ? yaşanabilirliğinden değil ama farklı bir ülke olduğumuz aşikar.
yaptığımdır. eskişehir soğugunda 3 yılın ardından belki birşeyler olur diye 2 saat beklemiştim. ve cama çıkmaya bile tenezzül etmemişti. iyi ki de çıkmamış. şimdi çok daha mutluyum.