Birçok ailede yaşanır kumanda kavgası, gerek televizyon olsun gerek dvd player gerek klima, herşeyin artık bir kontrol noktası var ve herkes ona sahip olmak için yarış halinde. Kumandalar hayatımızın her noktasında artık ve kimse bundan şikayetci olduğunu söyleyemez* çünkü o bence tembelliğin dışa vurumudur, isteğini istediğin anda yaptırmaktır bahane gözetmezsizin. Kumanda olmasa çok az insan kalkıp kanal değiştirir reklamlar başladığında, çok az insan zap yapmaktan zevk alır çünkü enerji harcanmaya deymeyecek bir eylence türüdür televizyon seyretmek, zevk almak, dinlenmek için yapılır, bir tür kafa boşaltma biçimidir.
Birden fazla kişinin izlediği televizyonun kumandasına sahip olmak bir tür yöneticilik hissi verir insana, bu yüzdendir ki yönetilmekten bıkmış insanlar az bir süre olsada o güce sahip olmak isterler. Hayatla birçok ortak noktası olan bu kavram birçok zaman karşımıza çıkmaktadır, biz ya yönetilmeyi seçeriz yada yönetmeyi, birçok zaman herşey bizim elimizdedir, gerçi elinmizde olmayan zamanlarda gözardı edilecek gibi değildir. Bu kavrama kişiliğimizle karar veririz birçok zaman, farkında olmadan birçok kararlar alırız bu kararlar bizim yaşantımızı etkiler ve zamanla aldığımız bu kararlar alışkanlıklarımız ve hayat felsefemiz olur bir bakıma ve bilindiği gibi yaşayış tarzını değiştirmek çokta kolay bir olgu değildir insan hayatında.
Hiç bir şeyi kafasına takmayan insanlar, hayatlarındaki ses kısma düğmesini keşfetmiş insanlardır, istediklerinin sesini açıp istemediklerinkini kısan, hatta tamamen kapatan insanlardır. Huzurludur onlar çünkü yaşamanın değerini bilen insanlardır. Bu örnek verdiğim insan tipinin çevremizde dolanan asalak ve bencil insanlarla hiçbir alakası yoktur. Onlarını birbirinden ayıran ince bir çizgi vardır ki oda kötü niyetdir, tembellikdir, başkasını enayi yerine koyarak zevk alma duygusunun varlığıdır. Bencil ve Asalak insanları barındıran zaten bizleriz, biz onların isteklerine cevap verildikce bir diğerini isterler ve bu böyle sürer gider, onlar kendi içlerinde akıllı olduklarını ve kumandanın onların elinde olduğunu sanırlar. Onlara değil kumandayı vermek sizinle beraber yaşamasına izin bile vermeniz gerekir. Böyle insanlarla yaşamak insana sinir hastalığı olarak geri döner ve sizi çıkılmaz problemlere sürükleyebilir, o yüzden sizin kumandanızın başkasının elinde olmamasına dikkat etmelisiniz, tabiki paylaşım ülkemiz için önemli bir değerdir fakat gittikce kaybolmaktadır bu asalak insanlar sayesinde. Bunu engellemek yine bizim elimizde ama bunu yapmaya cesareti olan çok az insan var ne yazıkki ve yine ne yazıkki boynuz kulağı geçiyor.
Bu örnek verdiğim asakak insanlar başkalarını emeklerini çalarak hayatlarını idamame ettirmektedir ve bu insanlar topluluğunun sayısı gün geçdikce artmaktadır, eğitim düzeyi ve hayat görüşü düşük olan insanların kumandalarını çalar bu asalaklar ve daha ne yaptığının farkında olmayan saf insanları kendilerinin istekleri doğrultusunda kullanırlar. Bu kullanım maddi ve manevi olarak iki taraflı devam eder ve işledikleri suç ortaya çıktığında yok olur bu asalaklar ve kabak saf insanların başına patlar. Büyük balık küçük balığı yer misali, açıkgöz insan saf insanı kandırır ve hayatını onun üstünden geçirir. Bu durum kabullenilebilir bir durum değildir ve sadece eğitimlede düzelebilecek bir durumda değildir, insanın hayat tecrübesi olmalıdır, sorgulamadan inanmamalıdır herşeye, kendini geliştirmelidir herzaman. Tıpkı bilgisayardaki virüs taramasını güncellemek gibidir bu, güncel olaylardan ders almalıdır insan, benzeri hatalara düşmemek için gündemi takip etmelidir, yeni tanıdığı insana güvenmemelidir çünkü bazı insanlar mutasyona uğramış gibi davranıyor son zamanlarda.
Hayatın kumandası, bizim elimizde olmalıdır, nasıl yaşamak istiyorsak öyle yaşamalıyız.
magazin programı seyretmekten kafayı yemiş ve hala yemekte olan yazarımsı kişiler, bir şarkıyı veya programı izlerken, acıba selüliti varmı, gögüsü açılacakmı diye düşünür bu kişiler.
sevgilinin uyanmamasi halinde, ses tonunun zamanla dogru orantili olarak yukselecegi sonunda tartismaya sebep olabilecek eylem. (bkz: sevgiliyi uyandirma yontemleri)
Üç nokta bir'in magazin programlarını ve popüler kültürü eleştiren leziz şarkısıdır. Şarkının sözleri melis danişmend'e(vokal), müziği ise ucnoktabir grubuna aittir.
sözleri şöyledir:
canım sıkkın
içim sıkkın
çünkü..
saçım sarı değilki
yüzüm güleç durmazki
örfden adetten anlamam
dedikodudan pek hoşlanmam
herkese ısınmamki
car car car konuşmamki
gerdanımı kıramam
reklam için soyunmam
ama ne yapsam ne yapsamm ne yapsamda
ben ölmeden ünlü olsam
magazin programına sunucu olsam
ben ölmeden ünlü olsam
bi evde gelin olmak iin yarışsam
ben ölmeden ünlü olsam
magazin programının rüküşü olsam
ben ölmeden ünlü olsam
canlı yayında bol bl ağlasam
manşetlik hayatım yok
hırsım ne az ne de çok
arkanızdan konuşsam
yüzünüze bakamam
peki ne yapsam neler yapsam neyi satsam da
ben ölmeden ünlü olsam
magazin programına sunucu olsam
ben ölmeden ünlü olsam
bi evde gelin olmak için yarışsam
ben ölmeden ünlü olsam
magazin programının rüküşü olsam
ben ölmeden ünlü olsam
canlı yayında bol bol ağlasam
Konsere ya karısının zoruyla yada kızına göz kulak olmak amacıyla gelmiş amcadır. ortamdan rahatsız olmasının yanında etrafa devamlı olarak öğüt veren amcadir. *