izlenebilecek yapımlar var. aksini söylemek haksızlık olur.
birbirinin aynısı olan senaryolardan gına gelmişken psikoloji üzerine özgün ve iyi denebilecek iki yapım geldi. (bkz: masumlar apartmanı) (bkz: kırmızı oda) bunlar da zaman geçtikçe rüştünü ispat edip "kendini aşan yapımlar" arasında yer alacaktır diye düşünüyorum.
onun dışında şu anda da çok izlenen (bkz: sen çal kapımı) tarzında diziler hiçbir iz bırakmadan, oyuncunun hayran kitlesiyle, sosyal medyayı yönetebilme şekilleriyle doğru orantılı başlayıp bitecek. çünkü onları önceden yapılmış aynı tarz dizilerden ayıran bir özellik yok. durumu iyi olmayan haksızlığa uğramış inatçı bir genç kız, onun bu tavrından etkilenen yakısıklı genç iş adamı vsvs. klişe.
bir de çok önemli bir konu daha! iyi yapımlar bile süresi uzun olunca çekilmiyor atlıyoruz, çünkü bir bakışma nasıl iki dakika sürer yahu? hal böyleyken bu klişe kokan işlerin süresi niye bu kadar uzun? diye sorası geliyor insanın. eziyet gibi dizi süreleri. masumlar apartmanını izliyorum, onda bile inci'li sahneleri falan atlıyorum. bayıyor 2 saat dizi mi olur? koy 40-50 dakika, misler gibi izleyelim.
benden başka bir şehirde, yolda görsem tanımayacağım birinin ölümüne bu kadar üzüleceğim hiç aklıma gelmezdi. çok üzgünüm. aklıma binbir türlü soru geliyor. hepinizin geliyordur. acaba çok mu karanlıktı? hareket edebildi mi? nefesi çok kesildi mi? aklına neler geldi kim bilir o son anlarında. belki ailesi, arkadaşları, okulu, sevdiği insan... tamam kader kader de kim böyle ölmek ister ki. kurtarılanların mutluluğu bir yana ben yitip giden bunca insana haberlere baktıkça kahroluyorum.
insan sorunlarını içinde yaşayınca değil de dile getirince daha çok bir şeylerin farkında varıyor hayatımdaki en doğru şeyin sevdiğim insanla yolları ayırmak olduğunu bu sıralar daha iyi anlıyorum. ömrüm kişilik bozukluğu olan biriyle geçebilirmiş. ciddiyim.
yemekten hemen sonra yapıldığında istifra etmenize sebep olabilir. bu yüzden üstünden biraz zaman geçmesini bekleyebilirsiniz. dudaklarınızı da fırçalayın, ölü derileri temizliyor ve pürüzsüz oluyor.
büyük bir ayıp. sevgiden korkulur mu yahu? bunun nesi yanlış örnek? asıl yanlış örnek çocukların vs. öyle saldırgan bir tavır görmesidir. insanlar birbirini öpsün sarılsın bunda ne var allah aşkına?
büyük bir ama koyarak devam etmek istiyorum:
Bazı insanların asla ortası yok, onlar “napıyon kardeşim” sorusunu hak ediyor. otobüslerde metroda birbirini şey yapma noktasına geliyorlar. abi bizim de sevgilimiz oluyor, bazen insanın içi kaynıyor bir öpmek istiyor sarılmak istiyor. yapın tabii ki. Bunlar çok normal. Ama yaşlı başlı insanların önünde de sevgilinin götüne dokunup sıkmazsın, orası burasını mıncırmazsın insanlar onu görmek zorunda değil yani onu git başka yerde yap. Bitti bu kadar.
daha seksi bir kadın oynatılabilirdi diye düşündüğüm reklamdır çünkü Zeynep bastık minyon böyle yanaklarını sevmek istiyor insan, bir de sanırım tarz olarak çok pentiyi yansıtmıyor bir eşofman markasının reklamında oynasa cuk diyebilirdim.
Özge gürel ve Burcu biricik ile olan reklamlar daha iyi.
tweet atmışım 1 ocak 2020'de "çok umutluyum, çok güzel bir yıl olacak." diye. 2020 bana bi tarafıyla gülüyormuş meğer o esnada... allah bundan daha kötülerini yaşatmasın tabii de, bu ne kardeşim ya?
aklı başında hangi öğretmen tinder kullanır ki? soruyu düzeltiyorum aklı başında hangi insan tinder kullanır? amaç eğlenmek veya zaman geçirmekse tamam ama ordan ciddi beklentileri olan insanlar da var.
öğretmenlerin çok büyük bir kısmı sosyal medya hesaplarını aktif kullanmaz. tecrübe ile sabit. kullanan kesimin de senin bahsettiğin gibi 200-300 takipçisi olmaz baya bin küsür falan olur.
mekanı cennet olsun. haklı tweettir. insanlar böyle konularda da öfkelenmeyecekse, buna hakları yoksa herkes işini layıkıyla yapsın böyle tweetler de atılmasın. bizim devletimiz maşallah her faturadan aldığı ayrı ayrı saçma vergiler yetmiyor gibi herhangi bir olağanüstü durumda yine bizim cebimize göz dikiyor.
hayatımı kaydıran çubuk. şaka falan değil allah kimseye yaşatmasın, bir de hemşireden allah razı olsun kadının kolunu fena sıktım gerginlikten, gık demedi.
Her insan farklı reaksiyon verebilir tabii ki ama çoğunluk için kabus olduğu gerçek.
Sizin gibiler yüzünden pratik yapamıyoruz. Azıcık sakin olsanız ölür müsünüz? Basıyorsunuz dütdütdüt kornaya panik oluyoruz bildiğimizi de unutuyoruz. Ne bu anlayışsızlık canım allah allah...
Bakan televizyonda açıklama yapıyor. evlerini kaybetmiş insanlara maddi destekte bulunacaklarını söylüyorlar. Yanlış mı anladım bilmiyorum, lütfen düzeltin. ölen insanlar için 10 bin tl maddi destekte bulunacaklarını mı söyledi?
öğretmenlerinize saygısızlık yapmayın.
güzel dostluklar edinin. kopmayın.
yaşınızın kıymetini bilin. eğlenin.
aşık olun ama kendinizi kullandırmayın. akıllı olun.
arada ders de çalışın.