achile
78 (sürprizlerle dolu)
sekizinci nesil yazar 1 takipçi 3.50 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    burak yılmaz ın düşüşü kime yaradı sorusu

    1.
  1. Düşüşü veya düşürülüşü, herkes kendi penceresinden yorumladı, tartıştı pozisyonu. ilgili soru, işin teknik ve kural kısmına girmeden yankılarını ve ortaya çıkardığı niyetleri sorgulayan bir cümledir.
    Şöyle bir tablo mevcuttu:
    Şike davasında yöneticileri, teknik direktörü , futbolcusu yargılanmış 2 büyük istanbul takımı. ikisi de bu süreçte yara almış , prestij kaybetmiş . Biri şampiyonluğu ve süper kupayı en büyük rakibine kaptırmış , kaptanı ile teknik direktörü arasındaki kavgayla gündemden düşmeyen durumda , sezona kötü başlamış . Diğeri ise mali krizin ortasında, futbolcularını bir bir elden çıkartan, kaçırtan konumda, yönetimi amatörce bir tarzda iş yapmakta, üretilen t-shirtler telifi bile baştan alınmadığı için korsan tezgahlara düşmüş , her topçusunda ayrı bir sıkıntı mevcut. Diğer 3. takım ise şampiyon olmuş, süper kupa kazanmış, şampiyonlar liginde mücadele edecek ve güçlü kadrosunu önemli transferler ile takviye etmiş iddialı bir ekip. Mali sorunlar aşılmış, kombine satışları zirvede, forma yetiştirilemiyor vs.
    Bu atmosferde Burak Yılmaz olayı sıkıntıdaki 2 takımın "itibarsızlaştırma" hareketinin arayıp da bulunamayan kıvılcımı olmuştur. Tek tek bahsetmeye gerek yok , pek çok maçta hakem hataları olmuştur,tartışılmıştır da ama bu son maç için gelinen nokta hakaret ve sindirme amaçlı sözlerle tamamen amacından sapmıştır. Aslında amaç da futbol yorumlamak değildir, her alanda çok daha üst düzeyde moraliteye sahip bir takımı itibarsızlaştırmaya çalışmaktır. Bunun başındaki isimlerden biri de aziz yıldırım'ın fedaisi konumuna gelmiş Rıdvan Dilmen olmuştur. Aralarındaki ilişki düzeyi malum olan bu iki kulüp şike sürecinin başlattığı flört dönemini bu tartışmada sergiledikleri yan yana tutum ile evliliğe dönüştürmüştür.
    Galatasaray tartışılan bu pozisyon ile sezon sonunda ihtiyacı olmayacak olan 1 puana sahip olurken bu iki kulüp gölgesinde ezildikleri şike davası , takım bütünlüğü, mali kriz , camia içindeki sorunlar gibi unsurları gündemden silmenin ve yaşayacakları başarısızlıkların bahanesini kazanmıştır. Daha doğrusu kazanıldığı zannedilmektedir. Şuna eminim ki 3-2 ile bitecek bir maç skoru beşiktaş ve fenerbahçeli camiaları gerçekleşen sonuç kadar memnun edemezdi. Çünkü şimdiki ihtiyaç 2 puandan çok moralite, itibar ve rakibi aşağıya çekmektir. Kazanılan puanın sezon sonunda Galatasaray'ı geçmeye yetmeyeceği bilinmektedir çünkü.
    1 ...
  2. en karizmatik isme sahip dizi

    1.
  3. (bkz: Kapıları Açmak)
    Osman Sınav'ın çektiği bir diziydi, Olgun Şimşek başroldeydi. ismin derinliği yüksek olsa da dizinin ömrü kısa oldu.
    0 ...
  4. türk halkının birden kabaran olimpiyat merakı

    1.
  5. Özellikle bu seneki olimpiyatlarda rahatlıkla gözlenebilen enteresan ilgidir. Önceki olimpiyatlara göre sosyal medyanın da iyiden iyiye yaygınlaşması ve kullanımı ile herkes için bir statü göstergesi olmaya başlamıştır bu ilgi: olimpiyat izliyorum !
    süper kupa maçı sonrası "olimpiyatlardan sonra da Türkiye'de futbol maçı kusmuk gibi geldi" yorumları yapılır bu cenahtan . Sanırsınız ki her daim tenis ve golf turnuvalarını takip edip, kış olimpiyatlarına yer ayarlamaya çalışıyorlar. Halbuki doğal hallerinde "kartaaal golgolgolgooll" diye hönkürmektir spor ile ilişkileri .
    3 ...
  6. ak parti nin seçim başarılarının nedenleri

    1.
  7. Başta Ak Parti muhaliflerinin kafa yorduğu ve yorması gereken nedenlerdir. Sol görüşlü bir sözlük yazarı olarak Ak parti hükümetinin politikalarını pek çok platformda eleştiren biriyim. Haklı olduğum kadar haksız olduğum konular da olabilir. Bununla beraber girdiği 3 seçimde de tek başına iktidar olan bir partinin derinlemesine irdelenmesi ve bu araştırmanın siyasal nedenlerinin yanında sosyolojik ve psikolojik nedenlerine de inilmesi kanısındayım.
    Öncelikle Ak parti örneği ,12 Eylül darbesi sonrası buna benzer bir başarı yakalayan Anap örgütlenmesi ile benzer özellikler taşımaktadır. siyasal bir buhranın içinde yer alan bir ülkede kültürel olarak muhafazakar, ekonomik olarak liberal çizgide bir parti olan Anavatan Partisi ilk seçim başarısı rakip parti ve kadroların eksikliği ile yorumlanmış olsa da 2. seçimde de aynı başarı kaydederek iktidarını sürdürmüştür. Bu partinin genel başkanı Turgut Özal ise çizdiği imaj da Tayyip Erdoğan'a paralel bir imajdır. Bürokratik imajdan sıyrılmış rahat görünümlü bir lider ve aynı zamanda islami kültür ile harmanlanmış bir geçmiş söz konusudur. Türkiye'deki seçmen çok partili dönemde istisnai dönemler hariç her zaman bu tarz çizgideki parti ve liderleri benimsemiş ve oyları ile mükafatlandırmıştır. Turgut Özal'ın cumhurbaşkanı olarak parti liderliğini devretmesi ile ANAP iktidarını da kaybetmiştir. Özal'ın teknokrat hükümet modeli dediğimiz özellikle genç finansçı, mühendis, ekonımistler ile oluşturduğu kadrosu ile Ak parti hükümetilerinin kadrosu da benzerlik taşımaktadır. Ak parti'yi daha şanslı kılan 2 öğe daha mevcuttur. 1 Liderinin okuduğu şiir nedeni ile hapis cezası almış mağdur bir siyaset figürü olması 2 Ak partinin siyaset sahnesine çıktığı tarihten itibaren diğer tüm merkez sağ, muhafazakar partilerin gücünün tükenmesi ve alternatif liberal-mukaddesatçı bir parti kalmaması. Liberal-mukaddesatçı tanımlamalarının altını çiziyorum çünkü Türkiye'deki siyasetin vardığı evrede mevcut iktidar partisinin alternatifi ancak bu çizgide bir parti olabilir. Öyle ki seçmenler sol partiler içindeki yeknesatlıktan uzak hizipçi yapı, yıllardır süregelen komünizm hayaleti propagandası vb. nedenleri ile muhalefet veya ana muhalefet pozisyonuna mecbur bırakılmıştır. 2003 yılından itibaren Tansu Çiller , Mesut Yılmaz ve partileri 90'lardaki başarısız koalisyon denemeleri ile , Necmettin Erbakan ve partisi ise 28 şubat süreci ile etkisiz hale gelmiştir. 2001 krizini de yaşamış bir ülkede yeni bir parti ve lider ile ortaya çıkan ak parti için bu şansı güçlendirecek unsurlar da yaratılmıştır. Öyle ki parti kadrosunun siyasal islam çizgisi ılımanlaştırıp muhafazakar demokrat çizgi ile kamuoyuna sunulmuş, partiye merkez ve hatta sosyal demokrat partilerin tanınan yüzlerinden transferler yapılarak parti vitrini geliştirilmiştir. ak parti mevcut koşullar içerisinde işin şansa bırakılmayacağı şekilde dizayn edilmiş bir projedir.Örgütlenmede başarısı yadsınamaz olan milli görüş çizgisi bu partinin başarısında da başat rol üstlenerek mahalle mahalle, ev ev çalışma yapmıştır. Tüm bunları bir potaya koyarsak tekrar yinelememiz gereken bir unsur da parti lideridir.
    Şimdiye kadar yapılan pek çok anket, siyaset sosyolojisi araştırmaları göstermiştir ki Türkiye'deki seçmen, oyunu azımsanmayacak derecede parti liderinin imajına göre belirlemektedir. Her seçim öncesi özellikle anadolu ve kent varoşlarındaki pek çok kimse vereceği reyi parti liderinin adını söyleyerek belirtir. Halk nezninde Tayyip Erdoğan imajını oluşturan mağdur ama mağrur lider, yüksek perdeden konuşan cesur şahsiyet, dini bütün haram yemez müslüman olarak sıralayabileceğimiz başlıca özellikler zaman zaman da pekiştirilerek (one minute olayı) her daim seçmenin zihnine kazınmaya çalışılmış ve hatırlatılmıştır.
    2 ...
  8. bitirdiği okula göre statü yapmaya çalışan ezikler

    1.
  9. Bitirdiği üniversiteyi her platformda bir şekilde dile getirip ezikliğini örtmeye çalışan tiplerdir. Tek özelliği üniversiteye hazırlanırken inek gibi soru çözmesidir. Hayatında kimseye faydası dokunmamış , okul bitince master mustır işlerle top çeviren, hayata atılmaya korkan tiplerdir. işiyle, çevresiyle, entellektüel birikimleriyle övünemeyeceği için bunların yarattığı eziklikle kendisine pek de bir şey katamadığı belli olan mezun olduğu üniversite ile övünür.
    Not:Genelleme değildir, bu özellik ve eğilimdeki kişiler için tariflenmiştir.
    1 ...
  10. bu ne hal joseph yobo

    1.
  11. Fildişi sahili futbol federasyonu'nun resmi internet sitesinden Emre Belözoğlu ile yaptığı basın toplantısı için gösterdiği tepkidir. Yobo 2007 yılında Premier ligte ırkçı saldırıya maruz kalmış iken 5 yıl sonra aynı futbolcu ile aynı özellikteki bir olayın savunmasını yapmaya kalkması doğaldır ki olayın mağduru Zokora'nın ülkesinde de hayretle karşılanmıştır.

    http://spor.milliyet.com.....2012/1530240/default.htm
    2 ...
  12. hayal kırıklığı yaşayan siyasi partiler

    1.
  13. Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde binbir umutla kurulmuş, bazen medya desteği ile şişirilmiş, kayda değer bir kamuoyu yaratılacağına inanılmış fakat çeşitli nedenlerle seçimlerde başarı sağlayamayıp tarihin tozlu sayfalarında yerini bu şekilde almış siyasi oluşumlardır.
    (bkz: Yeni Türkiye Partisi)
    0 ...
  14. al sana sabri

    1.
  15. Fanatik gazetesi haberine göre Fatih Terim'in Sivas ile oynanan kupa maçında yardımcısı Ümit Davala'nın tavsiyesi ile sahaya sürdüğü Sabri ile ilgili söylediği sözdür. Haberde tecrübeli hocanın Ümit Davala'ya söylediği bu sözün Sabri ile ilgili hayal kırıklığını yansıttığı belirtilmektedir.
    http://www.fanatik.com.tr...ri_3_Detail_32_256738.htm
    0 ...
  16. kışkırtan başlık açma teknikleri

    1.
  17. Gayesi sadece dikkat çekmek olan yazarın başlığı altına iyi kötü bolca entry yazdırmak, adından söz ettirmek için açılacak başlıklarda uygulaması gereken kurallar bütünüdür. Bazı yapılması ve yapılmaması gereken şeyleri sıralamak gerekirse:
    1- inanç değerlerine mesnetsiz saldırı, değer yargılarını aşağılamaya yönelik başlıklar her zaman lehte ve özellikle aleyhte bolca entry toplar
    2- Uyduruk bir haberden veya şehir efsanelerinden yola çıkarak bir kişi veya belli bir odağı karalamak, komplo teorisi kurgulamak oldukça dikkat çekicidir.
    3- .... yaşına kadar ... yapmamış/olmamış/etmemiş erkek/kız başlıkları içi boş bir başlık olmasına rağmen pek bir rağbet görür
    4- Sakın ha bilimsel bir yayın, kitap, tez hakkında başlık açmayın. 4 dakika içinde sol framede 2. sayfaya düşer ,sonra uzay boşluğunda kaybolur.
    2 ...
  18. sözlüklerin ruhları

    1.
  19. Mevcut sözlüklerin birbirleri arasında ve tüm okurları nezdinde duruşları ve derinlikleri gibi ortaya koydukları genel imajı ifade eder.
    Her ne kadar sözlüklerin ruhunu oluşturan yazarlarının eğitim, yaş, meslek, birikim olarak heterojen bir yapıda olduğu kabul edilse de her sözlükte bazı baskın genler de görülebilmekte ve o gen o sözlüğe karakteristik bir özellik katabilmektedir.
    0 ...
  20. avrupa da yirminci yüzyıl boyunca seyahatler

    1.
  21. Hollandalı yazar Geert Mak'ın 20. yüzyılın son senesi 1999'da kaleme aldığı seyahatname-tarih kitabıdır. Avrupa'nın 20. yüzyıl tarihi kanlı olduğu kadar; sistemlerin kurulduğu ,sistemlerin yıkıldığı, büyük bir öykü barındıran tarihtir. Tarih yazımı okuyucuya sıkıcı gelebilecek bıçak sırtı bir konudur. Yazar kitabında o ülkeye o şehre yirminci yüzyılda yaptığı seyahati anlatırken hem bugünü hem de tarihi aynı zamanda kaleme almıştır. Harkulade gözlemci bir yazarın elinden çıktığı bellidir. O şehrin şimdiki dokusunu duyumsarken geçmişin de görgü tanığı olmanıza fırsat vermektedir.
    0 ...
  22. gsm şirketlerinin reklamları

    1.
  23. 3 gsm şirketinin aynı tornadan çıkmış gibi her gün, her saat insanların beynini delik deşik eden reklamlarıdır. Bu reklamların ortak özelliklerini sıralamak gerekirse:
    1-Hepsindeki baş rol kişisi antikahramandır. Yani reklam sahibi gsm şirketinin karşısında olan, hizmetlerini kullanmayan ,küçümseyen ama her defasında göt olan arkadaşlardır.
    2-Tarz olarak viral reklamları andırmaktadırlar. Deneysel,absürd görünümlüdürler.
    3-Hepsinin derdi alttan alttan birinin kampanyası veya reklamı ile dalga geçme üzerinedir. Çılgın rekabetin yansıması olarak habire birbirlerine ayar verme hali vardır. Bu durum aralarında mahkemelik durumlar da yaratmaktadır.
    Bu reklamların yaratmak istedikleri etkiler arasında insanı son derece uyuz etmek de dahildir. Sonuçta boşa dememişler reklamın iyisi kötüsü olmaz diye.
    0 ...
  24. sağ görüşün temel yanılgıları

    1.
  25. Sağ görüş ; kendi içinde homojen olamamış, uzantılarına baktığımızda tamamiyle birbiri ile çelişen bir siyasi koldur. Liberalizm, aşırı milliyetçilik, muhafazakar demokratlık gibi alt kolları birbirini red eden ve birbirleri ile savaşan dinamiklerdir. Bununla birlikte kendi çıkarları için zaman zaman işbirliği de yapabilen olgulardır. Bu siyasi kolun hiç bir zaman bir manifestosu olmamıştır ve olamaz. Alt kollarının uzlaştığı tek nokta yayılmacılık yani emperyalizmdir. Sağ görüş bunu ya ekonomik güçle, ya askeri güçle ya da din motivasyonu ile gerçekleştirmeye programlanmıştır. Kapitalizm , kitleleri çıkarı amacında kullanmak üzere milliyetçilik ve din kavramlarını sık sık kullanarak temelde eşitliğe dayalı insanlık kavramını toplumların zihninden silmeye çalışır. Temel felsefesinde para, milliyet, ırk veya din olgusu üzerinden insanın diğer bir insana üstünlüğü yatar ve bu felsefe de kendi düşünce sistemlerinde yayılmacı politikayı meşru kılar. Temel olarak tüm insanlar din, dil, ırk, ekonomik güç ayırt etmeksizin eşittir. insanlık tarihinin başında dünya bu şekilde kurulmuştur ve doğal yaşam sistemi de budur. Sonradan insan hayatına giren bu ayırt edici öğeler insanlık tarihine daima acı, savaş ve katliam katmıştır.
    1 ...
  26. askeri darbe mağduru vs cezalı çaylak

    1.
  27. Her ikisinin de özgürlüğü kısıtlanmış, derdini anlatacak mecrası kalmamıştır. Darbe mağduru mağduriyetinin nedenini bilir iken yazar hiç bir zaman tam olarak öğrenemez. Süreç bittiğinde çoğunlukla biri anılarını yazar, diğeri mağdutiyetini anlatan entry girer. ikisinde de tekrar aynı süreci yaşamanın korkusu kalır...
    2 ...
  28. türkiye deki sosyalist solun kürt milliyetçiliği

    1.
  29. Esas olarak bu durum belki de zorunlu bir ihtiyaçtır. TiP dönemi hariç legal parti bazında kitleselleşememiş, yeterli taban bulamamış Türkiye'deki sosyalist solun Kürt milliyetçisi partilere yaslanarak kamuoyu yaratma çabası olarak anlaşılabilir bu. Buna rağmen bu çevrelerin sınıf mücadelesi, eğitim ve sağlık hakları gibi sosyalist solun kafa yorması gereken meseleleri geri plana atarak özellikle son 10 yıldır tüm politikasını Kürtçülük üzerine kurması düşündürücüdür. Bu politikayı başta Kürt hareketini sosyalist harekete eklemlemek gibi bir amaç olduğu söylense de bunun tam tersi yaşanmıştır. Solun diğer kısmı ise (işçi Partisi, CHP vb.) ulusalcılık ile tam tersine statükonun bayraktarlığını üstlenmiştir. Bu sebeple solun içerisinde evrensel sosyal demokrasi değerlerini savunan veya sosyalizmin temel dinamiklerinden beslenen parti kalmamıştır. Türkiye solunun geldiği nokta milliyetçilik savaşıdır ve bu talihsizliği ortadan kaldıracak bir dinamiğin eksikliğinin uzun bir süre daha hissedilecek gibi görülmektedir.
    2 ...
  30. © 2025 uludağ sözlük