On birinci nesil yazar. AKP'li, peşin yargılı, ateizmle savaş aşkıyla yanıp tutuşan ama bunun için yeterli bilgi birikimi ve Kültür seviyesine sahip olmayan bir mümin. Hadi sen de koştur madem gelmişsin o kadar...
Bateri fransızca'dan alınmış, "vurmalı çalgılar takımı" anlamına gelen bir terimdir.* ingilizce "drum", türkçe "davul" sözcüğü genelde tek bir davul için kullanılır, örneğin düğünde ramazanda çalınan geleneksel davul. iki terim de doğrudur fakat şahsi zannımca Bateri kelimesi daha uygundur. Ayrıca Türkiye'de davul denince akla geleneksel davul geldiği için anlam kargaşasına sebep olmamak adına Bateri kelimesini kullanmak daha doğru olacaktır.
"güzel film" diyince aklına hollywood saçmaları gelen andavalların anlamamasını gurur verici bir şey olarak almak gereken harika bir Nuri Bilge Ceylan filmi.
Film tıpkı diğer Nuri Bilge filmleri gibi durum öyküsü tadında. Muhteşem diyalogları ve sinematografik açıdan muhteşem sahneleri var. Sanattan anlayan, düşünmeyi seven, göz zevki olan insan 3 saat 16 dakikanın nasıl geçtiğini anlamaz...
müzikte senyo işaretinin olduğu yere geri dönülmesini ifade eder. porte sonunda "d.s." ile gösterilir. "d.s. al fine" senyo işaretinden başlayıp fine bölümüne kadar çalınmasını ifade eder. "d.s. al coda" ise senyo işaretinden coda işaretine kadar çalınması, ardından coda bölümüne atlanıp coda bölümünün çalınması anlamına gelir.
davul notasyonunda portedeki semboller sesleri değil davulun parçalarını karşılar. zaman değeri açısından diğer notasyondan bir farkı yoktur. ancak sesler uzamadığı için bir gitarda ya da piyanoda yaptığımız gibi notayı uzatmak yerine bekleriz.
yamaha'nın elektronik davulu. performansı gayet iyidir ancak snare ve hi-hat biraz fazla yakın gibi geldi bana, bu benim sorunum olabilir. şiddet algısı gayet başarılı, pad'leri dayanıklı, üstünde baget kırdım ordan biliyorum.
kendi araştırmam kapsamında internet üzerinden japonca öğrenebileceğiniz en başarılı adrestir. diğer çoğu site gibi baştan savma, yetersiz, bi yerden sonra paraya çözen bir yapısı yok.
tek eksiği alfabe öğretmiyorlar sadece hiragana ve katakana için tablolar verilmiş isterseniz o tablolardan çalışabilirsiniz. ayrıca kanji de var. isterseniz alfabeyle uğraşmadan romajiolarak da derslere devam edebilirsiniz. isterseniz de hiragana ve katakana için bir kitap çıkarmışlar edinir öğrenirsiniz.
sitede ve derslerde samimi bir hava var. ayrıca japon kültürünü de tanıtmayı amaçlamaları hoş olmuş. japon argosunu ve go * da öğretiliyor.
adı üstünde güzel oyundur. çizmeli kedili falan böyle. oyunun ilk versiyondan farkları var. şöyle ki:
oyun bölümünde karşımıza iki seçenek çıkıyor. desperado ve bandito.
desperado bölümü bildiğimiz klasik mod.
bandito bölümü şöyle: 4 bölümlük bi haritamız var, her bölümü tamamlamak için 4 ayrı oyunu başarıyla bitirmek gerekiyor. tüm oyunu tamamlamak içinse toplam 3 sanımız var. bu 4 bölümün içindeki 4 oyun çok eğlenceli bir o kadar da zor. mesela kaydıraklardan karışık halde gelen meyve ve bombalar, uçan balonlarla kısa süreliğine gelip kaybolan meyve ve bombalar gibi.
bir başka yenilik ise kombolarda ve oyunun içine sıçtığımız zamanlarda çizmeli kediden tebrik veya azar işitmemiz.
zaytung'un 2009 yılı eylül ayından 2011 yılının sonuna kadarki tüm haberlerini topladığı almanak. april yayınlarından çıktı.
--spoiler--
zaytung halka ilişkiler daire başkanlığı'ndan bildirilmiştir:
işbu almanak zaytung.com adresinden yayın yapmakta olan internet sitemizde kuruluş tarihi olan 2009 yılının eylül ayından 2011 yılı sonuna kadar yer alan haber ve makalelerin kronolojik sırayla bir derlemesi olup, bundan 20 30 sene sonra büyük ihtimalle böyle bir sitenin var olmayacağı zamanlara bir hatıra bırakmak; yarın bir gün site çöker, server'ı da tüm yedekleriyle birlikte komple yanarsa elimizin altında basılı bir teselliye sahip olmak ve mümkünse bir miktar para kazanmak gibi maksatlarla vücuda getirilmiştir. yakın geçmişin siyasi ve toplumsal gündemine ışık tutmak gibi iddialı hedeflerle yola çıkan bu eser, o olmazsa, yani en kötü ihtimalle tuvalette, otobüste falan vakit geçirmenize yardımcı olabilse dahi yine de misyonunu başarıyla yerine getirmiş sayılacak, ödemiş olduğunuz ücret kesinlikle iade edilmeyecektir. her zaman olduğu gibi okuduklarınızın etkisiyle bir anlık öfkenize yenik düşüp bizi mahkemeye vermeyeceğinizi umuyor, lakin bu kez mahkemenin muhatabı öncelikle yayınevi olacağı için bu durumu o kadar da kafamıza takmadığımızı belirtmek istiyoruz.
en içten saygılarımızlar
editörler
hakan bilginer
onur bilgin
murat turhan
özer uzun
anıl helvacı
seçkin özel
çağla özbek
yavuz gökçayır
ayşe göymük
meltem parlak
okan serdar yıldız
--spoiler-- **
Beşinci yılında pert oldu nihayet. Ama Survivor gibi beş yıl yaşattım bilgisayara; patır patır yerlere düştü, bazen sinirlenip ben fırlattım. Bilumum meşrubata maruz kaldı. Bir ara kapanmasını beklemeye üşendiğim için fişi çekiyordum. Klavyeyi nasıl kullansıysam bikaç tuş koptu.
Bu kullanıma beş yıl dayandıysa Normal, insani bir kullanıma rahatlıkla On yıl hatta On beş yıl gider.
Yalnız; "benim bilgisayardan beklentim yazı işlerimi görsün, filmimi internetimi sorumsuz sağlasın, bi tane de eski klasik bir oyun çalışırsa yeter" diyorsanız alın. Zira oyun konusu çok sıkıntılı. Rome tw, call of duty 2, gta san andreas falan oynanıyor ancak, bir üste geçince kasıyor. Film izlerken de ısınma sorunu var. Yumurta kırsan pişirecek kıvama geliyor.
Kısacası ekrandan çok beklentisi olmayanlar için ideal.
kayserili rock grubu. dün * erciyes üniversitesi bahar şenlikleri kapsamında gerçekleştirdikleri ufak konser çok iyiydi, cuma günü * yapacakları konserlerini iple çekmekteyim.
"Trablusgarp Savaşı'nda Türk komutanlar etrafı şaşırtacak derecede etkin örgütçü, eğitimci ve her şart altında savaşçı olduklarını gösterdiler."
"Balkan Savaşları'ndaki yenilgi; ingiltere ve Fransada Türk savaş gücü hakkında yanlış değerlendirmelere neden oldu. Bu yanılgıya Türkleri iyi tanıyan Almanya ve Avusturya kurmayları düşmedi."
"I. Dünya Savaşı'ndan sonra Türk toplumu kaosu ve yeni bir dünya savaşını değil, Milli Mücadele'yi tercih etmiştir."
"Osmanlı imparatorluğu, milliyetçi akımlar sayesinde dağılan tek imparatorluk değildi; fakat ne Rusya, ne de Avusturya-Macaristanda ulusalcı akımlar bu derecede aktif ve silahlı eyleme dönüşmüştü."
"ittihatçılar milliyetperver ve büyük ideallere sahiplerdi ama kendilerini değerlendiremeyen bir ekip olmaları onları başarısızlığa sürükledi."
"Tarih okumayan ve bilmeyen adam kendine göre bir sınır çiziyor. Mesela kolaylıkla 'Osmanlının bizimle ne alakası var?' diyor. Bu çok vahim bir durum!"
"1918 yılında, mütarekenin en hazin vaktinde, millet her yerde direniyordu. Ama bu direnişlerin arasında koordinasyon yoktu. O eşgüdümü hangi politik deha sağlayacaktı? Ancak arkasında askerî bir başarı ve müspet intibaları olan bir komutan Mustafa Kemal Atatürk..."
"1967de bindiğimiz trendeki ihtiyar Araplar Ah nerede o Osmanlı! diye yakınıyorlardı. Cevabı düşündürücüdür. Acaba o Osmanlıyı kim kovaladı, bizimle beraber mi kovalandı; bilemiyoruz."
***
Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden ilber Ortaylı okurlarıyla yakın tarihin tartışmalı konularını ele alıyor: Balkanlarda isyanlar, ittihat ve Terakki Partisi, Son Padişah Vahideddin ve Osmanlı'nın Son Günleri, Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet'in ilk Dev Atılımları, Anayasalar, Seçimler, Tek Parti Devri ve ikinci Dünya Yılları Ortadoğu'nun Tarihi, Krallıkların Yükselişi ve Çöküşü, Baskıcı Liderler ve Oğulları, Kanayan Yara Filistin'in Geçmişi ve Geleceğine Dair Yorumlar... istanbul'un Tarihi ve Kimliği, Sahipsiz istanbul, Kültürel Mirasların Geleceği...
YAKIN TARiHiN GERÇEKLERi, 19 ve 20. yüzyıla dair tartışılan, gündemden düşmeyen konulara dair ilber Ortaylı'nın görüşlerini merak edenler için mutlaka okunması gereken bir kitap...
ulu önderin balıkesir zagnos paşa camiinde 7 şubat 1923 cuma günü okuduğu hutbedir.
"ey millet! allah birdir, şanı büyüktür. allah'ın selâmeti, sevgi ve iyiliği üzerinize olsun. peygamberimiz
efendimiz hazretleri, cenâb-ı hak tarafından insanlara dinî hakikatleri tebliğe memur edilmiş ve resul
olmuştur. temel nizamı, hepimizin bildiği kur'ân-ı azimüşşan'daki açık ve kesin hükümlerdir.
insanlara maneví mutluluk vermiş olan dinimiz, son dindir, mükemmel dindir. çünkü dinimiz; akla,
mantığa ve gerçeklere tamamen uymakta ve uygun gelmektedir. eğer akla, mantığa ve gerçeklere
uymamış olsa idi bununla diğer ilâhî tabiat kanunları arasında birbirine zıtlık olması gerekirdi. çünkü
bütün tabiat kanunlarını yapan cenab-ı hak'tır.
arkadaşlar! cenab-ı peygamber çalışmalarında iki yere, iki eve sahipti. biri kendi evi, diğeri allah'ın evi
idi. millet işlerini allah'ın evinde yapardı. hazret-i peygamber'in mübarek yollarını takip ederek bu
dakikada milletimize ve milletimizin şimdiki ve geleceğine ait konuları görüşmek maksadıyla bu kutsal
yerde, allah'ın huzurunda bulunuyoruz. beni bu şerefe kavuşturan balıkesir'in dindar ve kahraman
insanlarıdır. bundan dolayı çok memnunum. bu vesile ile büyük bir sevaba nail olacağımı ümit ediyorum.
efendiler! camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. camiler, söylenenleri
dinleme ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılması lazım geldiğini düşünmek, yani
birbirimizin görüş ve düşüncelerini almak için yapılmıştır. millet işlerinde her ferdin zihninin başlı başına
faaliyette bulunması lâzımdır. işte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz için her şeyden önce
hakimiyetimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım.
ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. hepinizin düşüncelerini anlamak istiyorum. millî
emeller, millî irade yalnız bir şahsın düşünmesinden değil, millet fertlerinin tamamının arzularının,
emellerinin birleşmesinden ibarettir. bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim."
ayet vardırki allah'ın emirleri üzerinden kar elde edenlerin cezalandırılacağını söyler. bir başka ayette aynısını allah'ın yarattıkları üzerinden kar elde edenler için söyler. bu da akla "pet şoplar, manavlar, kasaplar cehennemlik mi o zaman?" sorusunu getirmektedir.
