bir tanesi izmir ili balçova ilçesindedir. hali hazırda faaliyettedir.
pazartesi günleri bakım yapıldığından hizmet vermemektedir.
(bkz: )balçova teleferik
iki tanesi ankara ilindedir. bunlardan biri yenimahalle ilçesinde, diğeri keçiören ilçesindedir.
yeni mahalle ilçesinde olan metro ile aktarmalı olup ücretsizdir.
bear grylls in esas oğlanı olduğu ultimate survival in her bölümünde dünyanın farklı bir coğrafyası gösterilirken,serdar kılıç ın doğada tek başınası anadolu ve trakya sınırları içerisinde çekilmektedir.ancak türkiye de hemen her coğrafyanın bir minyatürü olduğu için pek bir fark hissedilmemektedir.
grylls geceyi geçirmek için barınak inşa ederken,her türlü hayvan tehlikesine karşı önlem almaktadır. genelde kendine bir kafes tarzı mini bir çadır inşa etmekte,yahut hayvanların ulaşamayacağı yükseklikte barınak yapmaktadır. serdar kılıç ise yaptığı barınaklarda kendini sadece radyasyonik etkiden (vucüt ısısını koruma prensibi)korumakta,yabani hayvanlardan korkmadığını,onlara zarar vermedikçe bize birşey yapmayacaklarını her fırsatta dile getirmektedir..
"oto" kendi,kendi kendine gibi anlamlar taşır..otopsikoloji kendi davranış ve zihinsel süreçlerini inceleyen bilim dalı,otopsikanaliz ise kendi kendine psikanaliz yapmaktır..
--spoiler--
bu yazı da ney ile piyano arasındaki farklar kısaca belirtilecektir.
öncelikle ney üflemeli,piyano ise tuşlu olmakla birlikte özünde telli bir bir çalgıdır.piyanodaki tuşlar,arka bölmede yer alan telleri titreştirir ve ses çıkar.
bir diğer husus ikisinin ses genişliği ile ilgilidir.neyin ses genişliği 7 oktavdan 2 nota fazladır.yani 52 ana ses vardır.neyde ise 3 oktavdan 1 eksik kadar ana nota vardır.yani 21 ana ses.
piyano bu yönü ile avantajlı gibi dursa da ara notalar yönünden ney,piyanoya göre çok zengindir.piyanoda iki ses arası tam ortadan ikiye bölünerek ses elde edilir.(piyanodaki siyah tuşlar.).ama neyde iki ses dokuz aralığa bölünür.bu bölümlere koma adı verilir.bazı notalar arasında 3-4 tane ses vardır.1 koma,4 koma 5 koma gibi.bunlarında kendine özgü isimleri vardır.bakiyye,küçük mümecceb gibi.
--spoiler--
gerekena araç gereçler: ataç ya da kablo, isteğe göre yarım litrelik ya da bir buçuk litrelik boş pet şişe,pet şişe ile orantılı kestane, küçük pet şişe ise 2 büyük pet şişe ise 3 adet mum
pet şişe üzerindeki amblemin olduğu hizadan yatay olarak kesilir.kesilen yerin yarım santim altından eşit aralıklı dört delik açılır.içiçe geçirilip zincir haline getirilmiş ataçlar bu dört köşeden takılır.her köşe için 2 ya da 3 ataç kullanılır.sonra 4 zincir bir ataçta toplanır.bu ataçlar plastik kabın kulpu görevini yerine getireceklerdir.
bu plastik kap,mumun boyuna göre ateşin en üst kısmı ile kabın altı arasında 2 santim olacak şekilde sabitlenir.
kestaneler kesilir.bir buçuk litrelik bir şişe 400 grdan fazla kestane alır.birebir uygulanmıştır.kesilen kestaneler şişeye koyulur.delinen noktadan 1 santim aşağısına gelecek kadar su doldurulur.mekanizma yerleştirilir.mumlar yakılır.20 ile 25 dakika arasında değişen bir sürede, kestaneler pişmiş olur.zaten suyun kaynamasından kıvama geldiği de anlaşılır.plastik şişenin düşme ihtimaline karşı sürekli kontrol edilmelidir.
su kaynadıktan sonra su boşaltılır..kestaneler yemek için hazırdır..afiyet olsun..
belgeseller iyi güzel de,bu belgesellerin çekim sürecini hiç anlamıyorum..ekrandaki kişinin çok çok zorlandığı sahneler oluyo..bazı yerlerde öyle sahneler oluyo ki,çekim yapan eleman çok daha zor bi pozisyonda alıyo görüntüyü..biz belgesel izlerken tabi bunu anlamıyoruz ama o adamın o görüntüyü çekişi gösterilse,belgeselden daha fazla ilgi çeker..ki bu durum lifeserisinde görülüyor..son 10 dakika da belgeselin zorlu sahnelerinin nasıl çekildiği anlatılıyor..
poker artık dizilerin ve filmlerin vazgeçilmezi olmuştur.hem türk hemde yabancı dizi ve filmlerde hep poker oynanmaktadır..
ulan birazda batak falan oynayın be..
yapılan kabataslak bi hesaba göre 1,2x10 üzeri 79.
yani şu:12000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000 tane atom
--spoiler--
Evrende Kaç Parçacık Vardır?
Gerçekte bu sorunun yanıtı kesin olmamakla birlikte bir kestirmeye göre, evrende » 1011 galaksi var ve bu galaksilerin her biri güneşimizden 1011 kat daha kütlelidir.
Bu evrendeki toplam madde miktarının, güneşin kütlesinin 1011x1011=1022 katı olduğu anlamına gelir. Diğer bir deyişle, evrende, bizimkine benzer 1022 (10 sekstilyon) güneş yapmaya yetecek kadar madde vardır.
Bizim güneşimizin kütlesi 2x1033 gramdır. Bu, evrende bulunan toplam madde miktarının 1022x2x1033=2x1055 gramlık bir kütleye karşılık olduğu anlamına gelir ki 2'nin sağında 55 tane sıfır var demektir (20 septendesilyon gram).
Şimdi konuyu diğer uçtan ele alarak; evrenin kütlesi, içerdiği nükleonlarda yoğunlaşmıştır (Nükleonlar yani proton ve nötronlar atom çekirdeğini oluşturan başlıca parçacıklardır). Nükleonlar çok küçük nesnelerdir ve bunların 6x1023 tanesi ancak bir gramlık bir kütle oluşturur.
6x1023 nükleon 1 gram ederse ve eğer evrende 2x1055 gram karşılığı kütle varsa, o zaman evrendeki nükleon sayısı 6x1023x2x1055=12x1078 'dir. Bu genellikle 1,2x1079 şeklinde yazılır.
Astronomlar evrendeki atomların % 90'ının hidrojen, % 9'unun helyum ve % 1'inin de daha karmaşık elementlerin atomlarından oluştuğuna inanırlar. Öyleyse 100 atomluk temsili bir örnek 90 hidrojen atomu, 9 helyum atomu ve 1 (diyelim ki) oksijen atomundan oluşur. Bir hidrojen atomunun çekirdeğinde 1 nükleon (1 proton) vardır. Helyum atomunun çekirdeğinde 4 nükleon (2 proton ve 2 nötron), oksijen atomunun çekirdeğinde ise 16 nükleon (8 proton ve 8 nötron) vardır.
Buna göre, örneğimizi oluşturan 100 atom toplam 142 nükleon (116 proton ve 26 nötron) içerir.
iki tip nükleon arasında bir fark vardır. Nötronun elektrik yükü yoktur ve kendisine eşlik edecek bir parçacığa gereksindiği düşünülemez. Protonun artı elektrik yükü vardır, bununla birlikte, evrenin bir bütün olarak elektriksel bakımdan nötr olduğuna inanıldığından, var olan her proton için (eksi elektrikle yüklü) bir elektron olmalıdır.
Demek ki, her 142 nükleon için, (116 protonu dengelemek üzere) 116 elektron bulunur. Bu orana göre de, evrendeki 1,2x1079 nükleona eşlik etmek üzere 1079 elektronun bulunması gerekir. Nükleon ve elektron sayılarını toplarsak, evrendeki madde parçacıklarının toplam sayısını 2,2x1079 olarak buluruz (22 kentvigintilyon).
Eğer evrenin yarısı madde, yarısı karşımadde ise, bu parçacıkların da yarısı antinükleon ve antielektrondur. Bunula birlikte, bu durum, toplam sayıyı etkilemeyecektir. Evrende muazzam miktarlarda bulunan diğer parçacıklar ise fotonlar, nötrinolar ve olasıdır ki gravitonlardır, ama kütlesiz parçacıklar oldukları için ben bunları hesaba katmayacağım. Yirmi iki kentvigintilyon bize yeter de artar bile; eh, oldukça büyük bir evren demektir bu.
--spoiler--
kendisi benim komşumdur..yıllar yıllar önce,bu amca,bahçesinde kümesi vardı..amca evde otururken,kedinin biri kümese girmiş ve civcivleri öldürmeye başlamış..amca sese koşmuş,bakmış kedi olanların sorumlusu..hemen yakalamış kediyi..diğer kedilere ibret olsun diyeçamaşır ipiyle kediyi asmış..
bu da tam doğru mu bilmiyorum ama,aynı amca farklı bi zamanda,benzer bi olaydan dolayı bi kediyi yaktığı söylentileri dolaştı..ama dediğim gibi ne kadar doğru bilmiyorum..
maddenin atomaltı parçacıklarına doğru gidildiğinde,her seferinde daha küçük parçacığın bulunması..peki nereye kadar sorusuna insanoğlunun sahip olduğu teknoloji cevap verecek yeterlilikte değil. 10 üzeri eksi 250 metre de,maddenin hangi atomaltı parçacığı var bilinmiyor..bu muazzam küçüklükte maddenin atomaltı parçacıkları arasında da muazzam bir boşluk olduğu ortaya çıkıyor..bu boşluk tüm evren çapında yok edilip tüm madde sıkıştırldığında,big bang öncesi tüm evrenin tek merkezde olduğu yoğun maddenin boyutunun belki bir çay kaşığı kadar olduğu gerçeği çok uçuk bir önerme olmuyor.
bu modda,bilgisayarın geçici belleği,harddiske aktarılır ve bilgisayar tamamen kapatılır.yalnız çok sık tekrarlanmamalı,ihtiyaç olduğunda kullanılmalıdır.
kanunca suç olarak tespit edilen eylemler aracılığıyla,gelir elde edilmesi,bu gelirin işletilmesi,harcanması yoluyla makro ekonomiye entegre olması süreci,suç ekonomisidir.
kayıt dışı olduğu için vergisi yoktur.kaynağı az çok belli olsa da,nereye aktığı bilinmemektedir.bu ekonominin,büyük ölçüde pkk tarafından yürütüldüğü,denetlendiği söylenmektedir.kaçak sigara,içki den korsan cd-dvd-kitap piyasasına,uyuşturucu-esrar kaçakçılığından araba hırsızlığına,bu piyasanın pkk ya çalıştığı iddia edilmektedir.
istanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (iSMMMO,2010 yılındaki suç ekonomisi araştırması linki aşağıdadır.buna göre 2010 yılında,ciro 8 milyar tl,net kar 3 milyar 250 milyon tldir.
aslen antepli olup,kilis te ikamet etmektedir.öğrenimini ankara da sürdürmektedir.cana yakın,sempatiktir.kürt kökenli değildir,ancak arkadaşları onu bozkürt,hırbo yada boşkürt diye çağırmaktadırlar.kendine güveni nirvanadadır.
farklı dil öğrenim sürecinde hata yapılması normaldir.
yapılan hatalarla ilgili şöyle bir genelleme yapılabilir.
yabancının orjinal dilinin grameri türkçe gibi ise, yani dil öğrenirken sadece kelime ezberleyerek öğreniyorsa, yaptığı hatalar daha çok yanlış kelime kullanımı şeklinde oluyor.
örnek; bir moğolun elindeki telefonu göstererek "bu telefonların 2.kolu kaç para?" demesi.burda 2. el yerine 2. kol diyor.
ama grameri tamamen farklı bir dil olan arapçayı konuşan biri,eklerde,gramerde,kelime kullanımında hemen her yerde hata yapıyor.örnekler:
hafta sonu bomdolu musun?(heralde bomboş ile dopdolu yu karıştırdı.)
sen tatarlı mısın?(tatar kökenli olmamdan böyle bi sonuç çıkardı.)
ben gidecek eve.
keçiörende,fatih caddesindeki estergon kalesinin üst tarafında,özbek ve türk mutfağından yemeklerin sunulduğu,hizmetin üst derece ve mekanın genel olarak konforlu olduğu,cumartesi-pazar günleri akşam 8 de canlı müziğin başladığı mekan.tam bir aile yeridir. canlı müziği çalanlar,oldukça üst gömlektedir.
özellikle siyasette başta olmak üzere,hayatın heryerinde kullanılır.kullanılan argümanların doğru ya da yanlış olması önemli değildir.algı boyutunda,kişinin hakı hissedilip hissedilmediği,karşı tarafı ezip ezmediği önemlidir.bilinçli bir şekilde amaca hizmet eden araç olarak kullanılmadığı sürece,egoyu tatmin eden bir araçtır.
halkın tüketim alışkanlıklarının değişmesi amacında yayın yapan medya.bunu yaparken dizileri,reklamları, reklamlarda kadının bedenini ve çocuk masumiyetini kullanırlar.sermayenin sahipleriyle işbirliği içerisindedrler. medya, tüketime uygun birey üretir. sermaye sahipleri, bunun karşılığında medyanın yaşam kaynağı reklamları verir.
gökkürede mevcut olan milyarlarca gökcismi içinde, kıyaslama yapıldığında, okyanus içinde bir damlacık hükmünde olduğu gerçeği.
konu ile ilgili video çalışması için:
türk dizileri için çoğunlukla eski olduğundan bilinmeten dizileridr.
(bkz: kavanozdaki adam): ilk türk bilim kurgu dizisi
(bkz: the a team): film olan değil 83-87 aradında dizi olan a takımı.
(bkz: macgyver)
tez-antitez-sentez üçlüsünden hareketle, varlığını ortaya koymak ve sürdürmek için, ötekine, değiline ihtiyaç duyan siyasi akımların, kendini tanımlarken ve siyaset icra ederken, değili yani antitezi üzerinden varlığa, yani senteze ulaşmasıdır. Bu akımlar, varlığını idame ettirmek için değile, karşıte, çok radikalse düşmana ihtiyaç duyar. Karşıtı ortadan kalktığında ya o da yok olur, ya da yeni bir düşman icat eder.