taşınıyorum ulaaaan!
sonunda hayalim gerçek oluyo resmen
yalnız hayallerimin bu kadar pahalıya patlaması acı oldu tabiki de. yaklaşık 1000 tl elektrik su doğalgaza bayılacak oluşumu da içerek kutluyorum.
o değil de nasıl çıkacak bu koltuklar 4. kata lan.
muhtemelen 30 yaş üstü bankacı tiplerin 20 yaş üstü kızlara yazmaya çabaladığı, abuk nişantaşı mekanları gibi olan eğlence. şubat ayı aktivitesini astoriada yapıyormuş.
Every Saturday night I get,
Dressed up to ride for you, baby.
Cruising down the street on,
Hollywood and wine for you, baby.
I drive fast, wind in my hair,
I push you to the limits,
'Cause I just don't care.
You ask me where I've been,
I've been everywhere,
But I don't wanna be,
Nowhere but here.
(Come on tell me, boy).
I've got a burning,
Desire for you, baby.
(I've got a burning desire)
(Come on tell me, boy).
I drive fast, wind in my hair,
I push you to the limits,
'Cause I just don't care.
I've got a burning,
Desire for you, baby.
(I've got a burning desire)
(Come on tell me, boy).
Every Saturday night I seem,
To come alive for you, baby.
Santa Monica I'm racing in,
The lights for you, baby.
I drive fast, radio perils,
Have to touch myself,
To pretend you're there.
Your hands are on my hips,
Your name is on my lips,
Over, over 'gain,
Like my only prayer.
(Come on tell me, boy).
I've got a burning,
Desire for you, baby.
(I've got a burning desire)
(Come on tell me, boy).
I drive fast, wind in my hair,
I push you to the limits,
'Cause I just don't care.
I've got a burning,
Desire for you, baby.
(I've got a burning desire)
(Come on tell me, boy).
I'm driving fast, flash,
Everyone knows who I'm try'na,
Get to you, baby, I'm feeling,
Scared and you know it.
(I've got a burning desire)
(Come on tell me, boy).
I drive fast, wind in my hair,
I push you to the limits,
'Cause I just don't care.
I've got a burning,
Desire for you, baby.
(I've got a burning desire)
(Come on tell me, boy).
Yaklasik 3 aydir sabah 7 bucuk gece 01.30 seklinde calisiyorum. Cumartesi gunleri de normal insanlar gibi 8saat calisiyorum.
1ayligina bu tempoya ara verecek olmak gozumu korkutuyo, ya bosluga alisirsam diye.
Eski sevgilime karsi bi sey hissettigimden degil de sevgilisi yemin ederim felaket. Elleri pogaca gibi, gidigi adeta rauf denktas. Neyse sustum.
Soguga ve musliye alerjisi olan bi insanim.
Bu kadar hastalik cekmemin en ve tek mantikli aciklamasi onceki hayatimda organ mafyasi vs olusum.olabilir. bi insanin her hafta 3 defa acile kaldirilmasi hassiktir kelimesiyle itiraflara baslamasi icin yeterlei sanirim.
Su an bu metni justify edemedigim icin icim icimi yiyo.
Bugun en sevdigim eldivenlerimi kaybettim. Sanirim bugunun bok gibi olma sebebi bu.
7 ayda 3 defa kart kaybettim. Ama sorsan sorumlu oldugum butun davalarla ilgili her seyi ezbere sayarim.
Elimde iki tane hayvan gibi is, eve gidiyorum ve muhtemelen yine californication izleyerek uyuyakalicam.
tek kelime araştırmamış etmemiş insan için doğru olan önermedir.
olm pardon da hangi kanunu açıp baktınız pardon? esas kanunlardan şu kapsama sokulabilecek borçlar kanunu ve ticaret kanunu vardı, onlar da artık yok. bilindiği üzere 01.07.2012de yürürlüğe yeni borçlar kanunu ve yeni ticaret kanunu girdi zaten.
ha eskiden borçlar kanunu anlaşılır mıydı? hayır kesinlikle değildi. ancak 1926 yılının türkçesiyle hazırlanmış bir kanunun ne derece günümüz türkçesiyle olması beklenebilir, bilinmez.
merak ettiğin bi durum varsa açarsın kanunu okursun, yapabiliyosan işini halledersin, yapamıyorsan kitabını da alır okursun derdin çözülür. osmanlıca hukuk okumadık biz. en azından ben dört senemi verdiğim okulda osmanlıca hukuk okumadım. türkiye sınırlarında da okuyan var mıdır bilemem.
şu da var ki tıp terimlerinin latince ve her ülkede aynı olmasını beklemek insan vücudu ülkeden ülkeye değişiklik göstermediği için mantıklı bir durum. kanunlar ise ülkeden ülkeye değişiklik gösterir bilindiği üzere. bu çerçevede değerlendirme yapılırsa daha mantıklı bir eleştiri olabilir.
saçmalıkta son noktadır. üniversitenin amacı bilimdir, eğitimdir. güzellik yarışması ise şov ve eğlence amacı güder, bu amaçla yapılır. dereceye girenler genellikle modellik mesleğini seçerek hayatına devam eder. maltepe üniversitesi, üniversite sıfatı taşıyarak bilim olan amacını yeteri kadar yerine getirmiş gibi güzellik yarışmasına mı el atıyor? kaldı ki bilim alanında gereken seviyeye yükselse bile anlamsızlığın daniskasıdır çok pardon ama. üniversitenin işinin güzellik yarışması olması, okulda birmiss maltepe olacak olması, amerikan gençlik filmlerinde balolarda seçilen kraliçeleri andırıyor başka da bir şey değil.
anlamadığım şu; ülke olarak neden üzerimize düşenler dışında her bokun peşinden böyle koşarak gidiyoruz?
yoktur.
zira sakallı bıyıklı olsa mühendislik öğrencisi erkek onu ağdaya götürür.
kilolu olsa da elbet bir beğeneni çıkar.
asosyal olsa bile elbet birine yüz verir.
conconsa elbet bir dengini bulabilir.
mühendislik erkeği olum bu, boru değil. her türlü fırsatı değerlendirir, heba etmez o kızı.
itin g*tüne beraber soktuğumuz insandan daha da gurursuz oluşuna sadece 'hayat' diyebiliyorum, onu yükselttin gözümde. teşekkür ederim, hayatımdan nasıl çıkman gerektiğini ama buna nasıl katlanabileceğimi düşünüyodum, en eğlenceli yolu bana sen sundun. garip bir şekilde içim çok rahat. çok üzülürüm, dayanamam sanıyodum. beni şaşırtmana bu sefer sevindim.
harika bir snow patrol şarkısı, farkında olmadan saatlerce dinlenenlerden
If you were here beside me instead of in New York
If the curve of you was curved on me
Id tell you that I loved you before I ever knew you
'Cause I loved the simple thought of you
If our hearts are never broken and theres no joy in the mending
Theres so much this hurt can teach us both
Theres distance and theres silence, your words have never left me
Theyre the prayer that I say every day
Come on, come out, come here, come here
Come on, come out, come here, come here
Come on, come out, come here, come here
Come on, come out, come here, come here
The lone neon nights and the ache of the ocean
And the fire that was starting to spark
I miss it all, from the love to the lightning
And the lack of it snaps me in two
If you were here beside me instead of in New York
In the arms you said you'd never leave
I'd tell you that it's simple and it was only ever thus
There is nowhere else that I belong
Come on, come out, come here, come here
Come on, come out, come here, come here
Come on, come out, come here, come here
Come on, come out, come here, come here
The lone neon nights and the ache of the ocean
And the fire that was starting to spark
I miss it all from the love to the lightning
And the lack of it snaps me in two
Just give me a sign, theres an end and not beginning
To the quiet chaos driving me mad
The lone neon nights and the walls of the ocean
And the fire that is starting to go out
hayattaki tek derdi eski sevgilisi olan insandan, tek derdi ojesinin bozulması olan insandan, tek derdi takımının kaybetmesi olan insandan farkı olmayandır. bırakın buna üzülsün.
ceza hukukunun yargılama ayağı olmakla beraber ağzıma sıçandır. saatlerdir çalışılır fakat akılda kalan tek şey '' hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısının kararı ile..'' öbeğidir. genel ilkeleri, koruma tedbirleri, ispat kelimeleri bile hayattan soğumanıza yeter. finalde açılacak şemsiyenin boyutu doktrindeki farklılıklarla aynı orandadır.
the cigarette duet şarkısıyla, anısının da olması sebebiyle, insanı eheheh ne tatlılarmış lan bunlar moduna getirir, sonra da vay amk neyin kafası bu diye sorgulatır.
200 den çoraplarıyla bana soğuk havalarda cenneti vaat eden çorap markası. hem bacağınız gözükmüyor hem de soğuk havalarda gerçekten farkı hissedebiliyorsunuz.
iç çamaşırları çorapları kadar başarılı olmasa da gittikçe gelişen marka.
adamlara an itibariyle niye sapık, ergen damgası vuruldu anlamadım, 45 dakikadır dinliyorum, aşırı bir şey duymadım.
domalmak, sevişmemek, seks yapmamak gibi kelimelere erekte olmanın alemi yok kanımca. neticede kendi kendilerine konuşur gibi yayın yaptıkları ortada. format bu olunca farklı bi şey beklemeye gerek olmadığı görüşündeyim.
15 mart 2012 istanbul üniversitesinde çıkan olayda sivas davasının zamanaşımına uğramasını protesto için afiş asmış gençlere saldıran karşıt grubun insanlıktan utandıran sloganı. bir diğeri için ya müslüman türkiye ya hiç
yaktık yine yakarız allahuekber nidalarıyla çivili sopalarla sivas davasının zaman aşımına uğramasını protesto eden gençlere saldıran beyinsiz bir grubun sloganını okudunuz.
olay anında orada olan biri olarak söylüyorum ki, kafasından kanlar aka aka sınıflara sığınan insanlar vardı bugün. havada uçan sandalyeler, çivili sopalar, havada uçan sayısız boş şişe.
ve bu okula girmeniz için sadece o kampüsteki fakültelerde okumanız gerekiyor, yani girişi çıkış kontrollü, her sabah kimliğinizi güvenliğin burnuna sokarak giriyorsunuz, çantanız aranıyor gerektiğinde, sayısız sivil polis içeride, ve insanlar saldırıya uğrarken güvenlik sadecesakin olun diyor.
işte böyle bi ülke bu, başbakan okula gelince polis yüzünden sınıfımıza giremezken okulda kanlı sopalı olay çıkınca ortada ne polis var ne başka bir şey.
sinirlenince sağ elinin baş parmağını sıkardı küçük çocuk gibi
sağ ön dişi hafif çarpıktı, gergin olduğu anlarda dudağını ısırırsa hemen kanardı bu yüzden
ayakları taraklıydı ve bunu beğenmezdi
basketbol şortlarından artık kendisine olmayanları benim için saklardı
onun o koca şortlarını giydiğimdeki halimi hep sevimli bulurdu
annesine ben evde giyeyim diye pembe terlik aldırmıştı
beni en çirkin gördüğü an en makyajlı olduğum andı
üniversitede bile kırmızı kurşun kalem kullandı
istediğinde yazısını bi kız yazısı gibi inci gibi yapardı
bana mektuplar, şiirler yazar ama utanıp okutamazdı
oje sürmemem için beni ojesiz gördüğü anlarda tek tek bütün parmaklarımı öperdi
çok kolay kilo alır ama inanılmaz bir azimle o kiloları verirdi
karşıdaki apartmanın camından bakan köpeği seyretmeye bayılırdı
istanbul a geldiğinde inanılmaz gerilirdi
çayı kaç şekerle içtiğini bilmediğim için her defasında hafiften bozulurdu
yemeği yemeden tuzu boca edenlerdendi
biraz kilo alıp göbeğim çıktığında ''o göbek erimeyecek! böyle kal azıcık nolur'' derdi
benim için ne kadar önemli olduğunu hep bilirdi, bunun değişemeyeceğini de.
(bkz: eksik ilişki)
aldatan tarafın cinsiyetine bakmaksızın tek nedendir.
fiziksel eksiklik olabilir, kişi sevgilisinden fiziksel olarak daha çekici birini bulur aldatır
duygusal eksiklik olabilir, kişi sevgilisinden beklediği duygusal şeyleri göremez aldatır
kişisel eksiklik olabilir ki bu en temel sebeptir, kişi de karakter yoktur, aldatır, ayrılamaz, aldatılır, egosu eksiktir onu tatmin etmek ister aldatır.
* 6 senelik , ben sana aşık değilim dememe rağmen devam etmek isteyen, sonrasında da ansızın ayrılma kararı alan eski sevgilimin sevgilisi olduğunu öğrendim
* ayrılalı 1 sene oldu ama hala kıskanabiliyormuşum onu fark ettim
* işin en kötü yanı, kız güzel değil ama çocuk yakışıklı. bu demek oluyor ki kız inanılmaz iyi, melek gibi bi kız.
* etrafımda onlar için ne hissettiğimi çok farklı boyutlarda algılayan insanlardan tonlarca var, hiçbirini bozmuyorum, böyle kalsın.
* uzun ilişkiye hazırım sanırdım ama değilmişim
* sağ kolumda minik minik 17 tane ben var
* sol kolumda aynı benlerden 15 tane var
* kanser olursam hastalık süresince en korktuğum şey saçımın, kaşımın ve en önemlisi kirpiklerimin dökülmesi
* kekik, roka ve domatesle hayatımın sonuna kadar beslenebilirim.
* önceleri attığım mesaja cevap gelmeyince cok sinirlenirdim, şimdi ben cevap atmamaya başladım
* sabah uyanınca telefonumda mesaj görmek inanılmaz mutlu eder
* salata yapmayı çok seviyorum
* pilates hocamdan nefret ediyorum
* yine itirafı bi yere bağlayamadım bombok oldu.