Daha önce hissetmediğim kadar yalnız hissediyorum. Büyümek böyle bir şey sanırım. Etrafta binlerce insan var, her gün onlarca kişiyle iletişim kurmak zorunda kalıyoruz. Sevgilimiz mi var? Evet var belki de çok mutluyuz. Ama bir şey eksik. Kafayı yastığa koyduğun an şu an yanında kim olmalı diye düşündüğünde bir cevap bulamadığında, nefes alamadığında anlatacak kimse olmadığında, içindeki derdi kimse alıp çıkaramadığında ve bir yıl sonra bir yere bir kaç cümle yazma ihtiyacından dolayı sözlük denen bu alışması zor platforma kendini anlatmaya başladığında etrafında değil yüreğinde birileri olması gerektiğini anlıyorsun.
Yapacak başka eylem bulamamak.
Otobüs mola verince herkes inip sigara içiyor.
Ders arası olunca herkes sigara içiyor.
Yemekten sonra herkes sigara içiyor.
Ben de oturduğum yerde durup herkesim geri gelmesini bekliyorum. Olmuyor böyle.
Kaçmak istediğin yerden ve insanlardan ne kadar uzaklaşırsan uzaklaş aklın,anıların seninle birlikte oldukça beklediğin o rahatlatma hissi asla gerçekleşmiyormuş. Kaçman gereken insanlar ve mekanlar değil benliğimizmiş.
insanlar nefes almamı engelliyor. Herkes o kadar korkunç o kadar boğucu ki her adım atışımda ağlamak istiyorum. Kendimi bir kafeste gibi hissediyorum ve hayatımdaki her şeyden çok sıkıldım.
Her yerinden sevimlilik akan youtuber/gamer.ilk kez oyun videosunu onun kanalında izledim ve muhabbeti ve tabi ki kalitesiyle daha iyisini tanımam.isveçli oluşunun getirisi sarışınlığı ayrı bir entry konusu. izlemelere doyamıyoruz.
Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm
Sende buldum erişilmez hazları
Yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan
Duyguların en ölmezini sende duydum
Susuzluğum dudaklarında dindi
Yalnızlığım ellerinde
Çoğu gün unuttum açlığımı
Sende doydum.
(bkz: ümit yaşar oğuzcan)
(bkz: her gün seninle)