yontulmamış insandır. bunun dine inanmayla ya da inanmamayla alakası yoktur arkadaşım. din bir kültürdür ve sen bu kültür çeşitliliğini hoşgörüyle ağırlayamıyorsan sokağa tüküren kırodan farkın yoktur.
geçenlerde nihat genç bir tane uydurmuştu aktarayım;
Ak partilinin bi tanesi seçim çalışmaları için köye gelir. parti politikası ıvır zıvır anlatırken arkalardan bir ihtiyar sorar
ihtiyar:i
akpli:a
i:oğlum sizin partililer içki içer mi?
a:hayır amcacım ne münasebet bizde kimse içmez. olur mu öyle şey..
i:peki sizin partililer sigara içer mi?
a:olur mu öyle şey. zaten bakın yasa çıkardık yasakladık sigarayı..
i:peki sizin bu akpliler karı alemi falan yapar mı, var mı öyle işleriniz?
a:valla hiç yapmayız amcacım. lafı bile edilmez.
i:ya kardeşim sizin hiç masrafınız yok. peki niye bu kadar çalıyorsunuz?? *
uydurma fıkralar genelde pek komik olmaz. bu da ispatıdır.
delicesine yağan bir yağmurda, sacdan çatısı olan ahşap kulübede, pencereden sızan hafif rüzgar eşliğinde ince bir battaniyeye sarılarak uyumaktır. aylardan mayıs ise tadından yenmez.
bir çoğu "parkeleri sökülüp yakılan öğrenci evi" efsanesine dayandırarak öğrencilerin kiralık ev düşmanı olduğuna inanan insanlardır. halbuki 20 tane öğrenci evi gezdiysem* hiç biri o denli kötü durumda değildi.
kurs arabalarıyla girerseniz problem yaşamadan geçeceğiniz sınav. zira ne müfettişler ne de kurs eğitmenleri sizi o koltuğa tek başına oturtacak kadar güvenmez. e bu durumda da eğitmen de alttan gaz fren desteğini sizden esirgeyecek değildir.
yanlış bir tespittir. zira asıl her kendine dayatılan sistemi kabullenip, microsoft'un kuklası olanlarlar teknoloji yoksunu insanlardır. bugün yeni alınan pc ile laptop ile vista verilmiyor olsa kaç kişi xpden vazgeçerdi ki...
hyundai'nin kurucusudur. Seul'deki hyundai tarihi sergisinde hyundai tersaneleri tarafından yapılmış dünyanın en büyük gemisinin yanında sergilenen 30 yıl boyunca eskidikçe tamir edip giydiği ayakkabılar nasıl biri olduğu ve nasıl buralara geldiği hakkında fikir verir.
bir dönem fenomen olmuş bitirim delikanlı tripleriyle yerlere yatıran çılgın sedatın en bilinen şarkısıdır. artık böyle eğlenceli şarkılar yapmıyorlar. şarkıdan bir beşlik de ben paylaşayım.
sabaha karşı uyandığında(fade in)
bir elini sağa
ö-te-ki-ni sola atacaksın..
ama nafile(wave)
çünkü bu sefer çılgına ulaşamayacaksın!(fade out)
bir çeşit kokteyl. muhteviyatı : siyah kuş üzümü likörü, sprite, portakallı soda, angostura bitters (acı bir içecek). buz atıp iyice karıştırmayı unutmayın.
insanoğlu denen varlığın ne denli garip ve inatçı olduğunun kanıtı bir mahallemizdir. o 90 derecelik yokuşlar, o dar sokaklar, o harabe gecekondu yapılar. normalde orman, bağ bahçe olması gereken yerlere bina dikme, yaşam alanına çevirme tutkusu yüzünden oluşmuş çarpık kentleşmenin en güzel örneğidir sanayi mahallesi..