1900'lü yıllarda harry gordon selfridge tarafından 'müşteri her zaman haklıdır' düsturuyla hayata geçirilen dünyaca ünlü 'department store' dur. londra, birmingham ve manchester'da olmak üzere 4 mağazası bulunmaktadır. chanel'den balmain'e marc jacobsdan loubutine, comme des garçonsdan dknya kadar birçok dünyaca ünlü markanın görücüye çıktığı mağazalarda kadın ve erkek giyiminden şaraba kadar her türlü ürünü bulmak mümkündür. londra'nın ünlü alışveriş mekanı oxford street'te herkesin elinde göreceğiniz sarı poşetler buranın simgesi haline gelmiştir.
Alınan haberin konusu ölüm olunca insanı üzer,yorar ya da yıpratır. Eger bir anlaşmazlıktan dolayı gorusulmuyorsa 'ah ulan ne boş mevzuymus' dedirtir. Eger firsat bulamayipta gorusemediğiniz biriyse 'keske bir vakit ayırsaydımda görseydim' dedirtir. Yurtdışında yaşayan liseden bir arkadaşınızsa ve cokta seviyorsanız adamı bitiren haberdir. Ama sonuçta hep hakkınızı helal ettiğiniz, rahmet dilediğiniz haberdir.
-anlat
+ "malı arap faik'ten alıyorduk, karabük'te ikinci yükleme yapılıyordu. adana'ya kadar da ben kullanıyorudum kamyonu"
-ne diyorsun?
+ ne diyeceğim, siz kaçırdınız, siz anlatın..
(bkz: gora)
Yurtdışında okurken ve garson olarak calışırken genelde aynı olayın erkekler için geçerli olduğunu gördüğüm durumdur. Neden bilmem hep garibime giden olay olmuştur.
Bir dine inanmak ya da inanmamak insanın zekasına etki etmemektedir. Örnek olarak yüzlerce isim verilebilir ancak bilinenlerden biruni muslümandır inanmaktadır ve zekidir,Einstein bir yahudir inanmaktadir ve zekidir.
körü körüne değil,cevresinden duyduğu şeyler ile değil, başkalarının ağzından çıkanları kendi görüşü gibi savunarak değil ve surekli her gorusten yazarları,kitapları okuyarak, muhakeme edip sonra yapıyorsa bu tartışmaları aferin denilecek genç insandır.
izmirli sevgilim hiç olmadı ama gerek okul hayatında gerekse profesyonel yaşamımda birçok izmirli bayanla tanismisligim arkadas olmuslugum vardır. Öncelikle yurdumuzun herhangi bir ilindeki kızlarımızdan ortalmanın üzerinde güzel ve dikkat çekici olmalarının dışında hiçbir farkları yoktur. Kendim şahsına konusyorum ya ben cok sansliydim ve harika insanlarla tanıştım ya da geneli bu sekilde oluyorlar. Suan en yakın arkadaslarımdan 3'ü bayan ve 2'si bay olmak üzere izmirlidir. bu kadar başlığa konu olmaları belkide güzellik konusunda haklı bir üne sahip olmalardır. Sözlükteki erkek arkadaşların birçoğu belki fiziksel eksiklikler, belki özgüven eksikliği, belkide tamamen sansizliktan bu güzel ilimizin güzel kızlarıyla Tanışma Firsati bulamamışlardır. yukarıda birkaç yazar arkadaşın dediği gibi kedi-ciğer denkleminden mütevellit yüzlerce saçma sapan başlığa konu olmuşlardır.
Hala saçma sapan başlık açicak olan yazar arkadaşlara şu bakınız vermek istiyorum;
Türkiye kesinlikle Avrupa ulkelerinden ve Amerika'dan temiz bir ülkedir. O filmlerde izleyip ah ne güzel dediğin sehirler aslında birer pislik yuvasidir. Hastanelerimiz kesinlikle cok temizdir bir cok avrupa ulkesi hastanelerine gore,hatta saglik sektorunde bircok ulkedende iyi durumdadır. Evet restoranlar kuruluş aşamasındayken cok sağlam kriterlere göre ruhsat alırlar ama daha sonra içlerini pislik götürür. Ben Londra'da buzlugunda köpek olan restoran biliyorum. Bizim köşelerde bulunan Hasan abinin,mehmet abinin büfesinin tostu emin ol fried chicken shoplardan bin kat sterildir. Toplu tasıma araçlarının icine iseyen insanlarla doludur birçok Avrupa ülkesi. Metrolarda,otobüslerde koltuğa oturmaya korkarsın pislikten.hayatim boyunca görmediğim kadar fareyi Londra'da,Paris'te gördüm.mutlaka temizliğe önem vermeyen işletmeler,insanlar vardır ülkemizde ama bu bizi oldukça pis bir memleket yapmaz. Sutu,peyniri,yoğurdu nerden alıyorsun bilemem ama yüzlerce firma var dünya standartlarında üretim yapan. Ülkeye bok atmadan evvel diğer ülkelerin içinde olduğu boktan durumdan haberdar olmak lazım.