(bkz: Yıldırım Türker)'in "Stratejistler, Gazeteciler, Devlet Kaynakları" adlı yazısını uygun görmeyip müdahale eden, ve akabinde 11 yıllık Radikal yazarı Türker'in gazeteden ayrılmasına sebebiyet veren genel yayın yönetmenidir.
Bu olayın rte'in medya patronları ile ilgili son beyanatlarından sonra vuku bulması ayrıca önemlidir. Hoş kendisini zaten bilirdik de...
komunizm ile karıştırılmaması gereken bir ideolojidir. sosyalizm sadece iktidar ve üretim araçlarının ortak kullanımını öngörürken, komunizm (diğer adı ile ortakçılık) ortak mülkiyet nosyonunu savunur. sosyalizmi kapitalizm ve komunizm arasında bir geçiş ideolojisi olarak yorumlayanlar da vardır, zira marksist teoriye göre sosyalizm ilk önce kapitalizmi yok edecek ve daha sonra varolan sosyalist yapı sönüp yerini komunizme bırakacaktır. Komunizm ile sosyalizmin ortak amacı ise şasırılmayacağı üzere sınıfsız bir toplum yaratmaktır. öte yandan sosyalizm ile sosyal demokrasiyi de birbirinden ayırmak gerekir. sosyalizm kapitalizme bir tepki olarak doğmuşken, sosyal demokrasi daha çok kapitalizmin toplum üzerindeki etkisini azaltmayı amaçlar. Bu sebeple sosyal demokratlar, sosyalistler tarafından genelde hor görülür.
tüm erkeklerin özünde hanzo olduğunu ima eden bir bakış açısıdır. erkeklerin içinde cidden kibarları illa ki vardır. sadece kızların yanında kibarlık için kasanlar, erkeklerin yanında şirine olmaya çalışan ciciş kızlar(!) gibi itici ve sahtedir.
tipik 'kişi kendinden bilir işi' durumudur.
ayrıca çılgınlar gibi terk edilme korkusu yaşayan bünyenin kendini korumak için geliştirdiği bir savunma mekanizması olabilir.
nette kutusu 20 tl olan aktarlarda ise 3 tl'ye temin edebileceğiniz bir krem. güneş lekelerine ve sivilcilere iyi geldiği ve cildi beyazlattığı söyleniyor ayrıca.
perşembe gecelerini öksüz bırakmış dizidir.
önceden tüm senaryoyu okumuş biri olarak şunu söylemeliyim ki behlül'lü final çok daha iyi çekilebilirdi. nihal kına gecesinde maymuna çevirmişti zaten behlül'ü, bir de senaristler vurdular tekmeyi gider ayak çocuğa. behlül'ün o sakallı hali asmalı konak hayatta seymen'in delirip kendini sokaklara attığı hali kadar komikti ve asla inandırıcı olmadı. ama bir gerçek var göz ardı edemeyeceğimiz, o da son iki bölümde beren saat'in oyunculuğu tavan yapmıştır. o kız olmuş arkadaşlar, eğri oturup doğru konuşalım şimdi. bülent hakkında diyecek bir şey bulamıyorum doğrusu. ona ne içirdilerse aynısından ben de istiyorum. bir insan bu kadar mı neşeli olur arkadaş! orada millet ölmüş, yamulmuş, delirmiş, çocuk "yeni evimiz de pek güzel" diye diye havalara uçacak nerdeyse.
bunun haricinde son sahnede behlül'ü tokat manyağı yapasım geldi. sen git başkasıyla evlenmeye kalk çok seviyorum, pek seviyorum diye sonra da mezar başında aşkım de senin aşk anlayışın yüzünden ölmüş kadına. orada bihter mezardan çıkıp behlülün zaten çarpılmış halini bir daha çarpsa çok şık olurdu doğrusu. bir de koruda behlül'e bir haller geldi bilmem fark ettiniz mi? o nasıl bir pembeliktir, anladık sarışın adam ama bilemedim ben onu valla!
bunun haricinde bihter'le firdevs arasındaki diyalogları çok gerçekçi buldum ben. firdevs resmen klasik anne tesellilerini sıraladı bihter ile konuşurken. yok zararın şurasından döndün, yok onlar yıkılacak sen sağlam kalacaksın falan. hiçbir teselli işe yaramaz tabi, o da yaramadı. adnan'ın bihter'den ayrılma kararı da eminim birçok kişi için şok edici olmuştur. çetini eskiden beri sevmezdim,sonunda gerçek yüzünü gösterdi şair ruhlu! yetmiş yaşındaki abazan amcamız.
uzun lafın kısası güzel diziydi, eksikleri olsa da oldukça güzel bir finaldi. beren saat'in önünde saygıyla eğiliyorum doğrusu şaşırttı beni.
öğrenci olabilir bu insan... çalışacak bir işi yoksa, staj yapması zorunlu değilse, gezecek parası olmadığından mütemadiyen evde oturmak zorunda kalıyorsa tabi ki tatil olsun istemez.