kendimden utanıyorum. hiç olmaması gereken bir kişiye, hiç hissetmemem gereken duygular beslemeye başladım. ve bunun sonu hiç iyi değil. evet, hislerimin kimseye bir zararı yok, içimde yaşıyorum, kardeşimden başka kimse de bilmiyor. gene de içimdeki huzursuzluğa engel olamıyorum. savunduklarım ve inandıklarımla hissettiklerimin çelişmesi ne de zormuş, bugün daha da iyi anladım.
karmakarışık. mutsuz, umutsuz, kırgın ve sinirli gibi birçok olumsuz duyguyu taşıyorum bünyemde şu an. bir de bu duyguları kimseye anlatamamanın verdiği huzursuzluk da cabası.
facebook'um olmadığı, olduğu zamanlarda bile kötü bir şey görürüm diye bakamadığımdan whatsapp'a giriş tarihine bakmak olarak kendime uyarladığım eylemdir.
the vampire diaries dizisinde hemen hemen bütün çekici erkek karakterleriyle beraber olmasını geçtim, gerçek hayatta ian somerhalder gibi kelimeleri kifayetsiz bırakan insan üstü varlığın şu anki sevgilisidir. kısacası dünyadaki en şanslı insandır kanımca.
hakkında ne kadar da eskisi gibi değil cümleleri sarf edilse de sözlüklerin babasıdır ve gönlümde her zaman farklı bir yeri vardır. ilk keşfettiğim zamanları hatırlıyorum, bir şey araştırırken tesadüfen keşfetmiştim. ve giriş o giriş sonra her şeyi ilk orada aratır olmuştum ki hala daha ilk baktığım yerdir. ilk göz ağrısıdır, sevilen ve hayran olunası yerdir. en kısa zamanda bünyesinde yazarlığa terfi edebilmek ümidiyle..