heredot tarihinde, komşuları tarafından "dağlardan gelen satıcı kabile" olarak isimlendirilirlermiş. tabi direkt böyle değil ama, o manaya gelen dağlı tüccar kabilelere verilen bir isim ile.
ayrıca yine heredot'a göre pro-kürtler ile akrabadırlar.
tarihteki sünnet geleneğini bulan antik halk. beyler, doğru duydunuz; çüklerimizdeki birer santim eksiğin sorumlusu bunlar. ayrıca zannedildiği gibi lazların tek atası değildirler. hatta lazların genetik anamaddelerini değil de yardımcı malzemelerini oluştururlar. lazların birincil genetik hammaddelerini oluşturan esas ataları saspeirlerdir. kolhislerin de kısmen karışması ile bugun mevcut laz halkını meydana getirmişlerdir.
bunca sene nasıl olmuşsa kimse yazmamış. kendisi ahmet kaya'nın yeğenidir. hatta yanlış hatırlamıyorsam ahmet kaya kendisini apolitik ve şaklaban bulur, çok sevmezdi. yüksek lisanslılar bile hatırlamaz.
nietzsche'nin kısmen nihilist, kısmen anarşist yanını ayyuka çıkartan kitabı. diğer bir çok kitabının aksine, bu şaheserinde oldukça anarşistçe bir tavırla eski levhaları parçalamaktan - özellikle ahlak levhalarını- bahseder. ve nihilistçe bir tavırla da; yeni levhaların aslında değersizlik üstüne kurulu olması gerektiğini söyler. oksimoron gibi gözükse de, nihilizmin militanı diyebiliriz nietzsche için. bu kitabı için de bu militanların el kitabı dersek yanlış olmaz.
kitap ile ilgili en güzel metafor ise bence şudur;
bu kitabın bi yerinde; anti peygamber kahraman zerdüşt, topluma ve toplum ahlakına saydırırken, kendisini duyup yüzünü ekşiten ve neden böyle konuştuğunu soran kambura(toplumsal ahlakçı) döner ve şöyle der;
“sizin gibi kamburlarla, yalnızca kamburca konuşulur”