Darbecilere mizah darbesi. Açılış aşamasında olan yeni gençlik ve popüler kültür sitesi gzt.com'un, darbe sonrasına ilişkin "Çöküş" filminden yaptığı uyarlama 6 saatte 1 milyon kişi tarafından izlendi.
Başakşehir'de köftecilik ve tantunicilik yapan 2 esnaf 15 Temmuz akşamı FETÖ'cü hainlerin darbe girişimini engelledi. Basın ekspres yolunda ilerlemek isteyen tankların egzozlarını gömlek ve atletleriyle tıkayan kahraman esnaflar olası bir ilerlemenin önüne geçtiler.
Osmanlı adı her duyana lerze-resândır
Ecdâdımızın heybeti ma'rûf-u cihândır
Fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır
Gavgâda şehâdetle bütün kâm alırız biz
Osmanlılarız can verir nâm alırız biz. (bkz: namık kemal)
dizelerindeki gibi can verip nam alan kahramanların destanıdır. Allah hepsinden razı olsun.
istanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, darbe girişimi gecesinde polislere, "Hiç kimse görevini terk etmeyecek, silahını vermeyecek" diye seslendi. Telsizden Çalışkan'a cevap veren bir emniyet görevlisi: "Şehit olmak için emirleriniz bekliyoruz müdürüm" şeklinde cevap verdi.
buna şov diyenler şu adamın yaptığını herhangi bir batılı siyasetçi yapsa yemin ederim heykelini dikerdiniz. ama sizler kendi milletine, kendi vatanına o kadar yabancısınız ki...
çaresiz, korkak, sinik, beceriksiz ve vicdansızsınız.
bu yüzden kaybetmeye mahkumsunuz.
zafer inananlarındır!
memleketine sevdalı olan herkesi duyarlı davranmaya terörü öven, dezenformasyon yayan, halkı galeyana sevk eden, cebir ve şiddeti zımnen de olsa yaymaya çalışan tüm profilleri ilgili mail adreslerine bildiriniz. bu devletin, cumhuriyetimizin kolay kurulmadığını, kolay kolay da teslim etmeyeceğimizi herkes görmeli.
bu hesapların hakkında yasal işlem başlatılacaktır.
Birlik ve beraberliğimizin korunması adına, milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak saikiyle görevde olan TSK, bir grup zalim ve gaddar cuntacı tarafından ele geçirilmeye çalışılmaktadır. TSK ile birlikte istanbul Valiliği, Jandarma Genel Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ele geçirilmeye çalışılmıştır.
Bu vatan için ne yapabilirim diyen kardeşlerim; yapacağınız şey darbeyi öven, hükümeti cebir ve şiddet ile görevden el çektirilmek sureti ile alaşağı etmek isteyen zalimlerin ekran görüntülerini ve yazdığı yazıları not ediniz. Emin olunuz çok büyük bir temizlik yapılacaktır.
18 Yüzyılın başında Rusya kaynaklarına göre Büyük bizim kaynaklarımıza göre ''Deli'' Petro adındaki çar, büyük bir güce dönüşecek Rusya imparatorluğunun temellerini attığını herhalde bilmiyordu. Ordusunu modernize eden, dönemin küresel güçleri ile mücadele edebilecek hale getirmeyi başaran I. Petro, Rusya tarihinin çok önemli şahsiyetlerinden birisidir. Bu önemi de Çarlık Rusya'sını ''Rus imparatorluğu''na dönüştürerek kazanmıştır. Geniş topraklara ve çeşitli milletlere hami olan Rusya, Türkiye halklarına çok da yabancı olmayan, Knezlik dönemlerinden, Sovyetler Birliği'ne tarihte birçok kez savaşların, antlaşmaların yapıldığı çeşitli etkileşim ve rekabetin sergilendiği sosyolojidir. Bu yönü ile Pers/iran komşuluğu ile büyük benzerlikler gösterir.
Bugün Rusya ile Türkiye ilişkilerinin kriz halini alma sebebini bulmak istiyorsak iki ülkenin tarihteki rekabetini, savaşlarını ve çıkar noktalarını masaya yatırmalıyız. Osmanlı Devleti gerek Kırım Hanlığı ile gerekse müttefik ülkelerle işbirliği yaparak birçok kez Rusya'yı tehdit etmiş, toprak kazanımlarında bulunmuş bugün Rusların hala unutmadığı büyük Moskova yangınını gerçekleştirmiştir. Önemli tarihçiler (bkz: yılmaz Öztuna) Osmanlı devletindeki akıncıların Moskova'nın güneyine binlerce akın düzenlediğini yazmıştır. Krizler, rekabet ve yayılmacı siyaset anlayışı iki halk arasında çok köklü tarihe dayanan büyük bir gerçekliktir. iki devletin de çok güçlü olduğu (SSCB, Rusya imparatorluğu, Osmanlı devleti gibi) aynı zamanda görece güçsüz olduğu (Cumhuriyet dönemi Türkiye'si, Rus Knezlikleri, Çarlığın ilk dönemleri gibi) tarihlerde ülkeler arasındaki etkileşim, hegomonyal tarzda devam etmiş ülkeler birbirlerinin hinterlandına tehditkâr siyasal manevralarda bulunmuştur.
iki ülkenin ilişkilerinin kronolojideki yerine değinen uzun bir girizgahın ardından Rusya ile ne derece sürdürülebilir olduğu şimdiden kestirilemeyen krizin nelere gebe olduğuna bakalım; Rusya büyük bir motivasyon ve özgüven ile Türkiye sınırlarını ihlal etmiş, ekim ayının başında Rus güvenlik uzmanları Ankara'ya çağrılmış ve sınır ihlalleri konusunda izahat vermek zorunda kalmışlardı. Ekim ayının ortalarında Türkiye, Rus yapımı Orlan-10 model bir iHA yı düşürmüş, Rusya insansız hava aracının kendilerine ait olmadığını savunmuştu. Son olarak Kasım ayında Rusya tüm uyarılara rağmen Türkiye hava sahasını ihlal etmeye devam etmiş ve Su-24 tipi saldırı/bombardıman uçağı Türk F16 lar tarafından düşürülmüştü.
Parçaların tümünü topladığımızda son günlerin popüler tabiri ile büyük resme baktığımızda elimizdeki veriler bizi birkaç noktaya odaklıyor:
Rusya Devleti ve ordusu son 10 yılda güçlenen Türk savunma sanayisinin ürünlerini test etmeye çalışıyor. Henüz sağlam bir füze savunma sistemine sahip olmayan Türkiye'nin alçak irtifada ne derece güçlü olduğu hesaplanmaya çalışılıyor. Bu senaryoyu destekleyen olay sınırlarımız üzerinde uçan Orlan-10 tipi insansız hava aracı. Rusya bu araç ile Türkiye'nin sınırlarını ne derece koruyabildiğini test etmiş olabilir.
Putin ve ekibinin düşen petrol fiyatlarının kolay kolay geri gelmeyeceğini düşünmesi, iran gibi ambargo altındaki bir ülkenin ''Batı'' ile ilişkilerini düzeltebileceği ve ilk fırsatta petrol arzında inanılmaz hamleler yapabileceği gelirlerinin yarısında fazlası petrole bağlı olan Rusya'yı korkutmuş olmalı. Bu tarz tehditkar tavırlar izleyerek oluşturulacak kriz ikliminde petrol fiyatlarının artacağını umut ediyorlar.
Rusya, gaz ve petroldeki büyük rakipleri Suudi Arabistan ve Katar'ın Türkiye ile yakınlaşmasından oldukça rahatsız bunun en büyük sebebi de Türkiye'nin petrol boru hatları ile Rusya'nın elinden enerji kartını almasında gizli. Rusya Türkiye'nin enerji konusunda AB yanlısı tutumu sebebiyle AB ülkelerine karşı enerji konusunda yaptırım uygulayamıyor. AB ülkeleri, Tanap ile Azeri doğalgazını Yunanistan ve italya'dan tüm Avrupa'ya getirmeyi hedeflemekte. Ayrıca Türkmenistan gazının Hazar denizinin altından Türkiye'ye oradan da Avrupa'ya ulaştırılması Rusya'nın en büyük korkusu gibi gözükmektedir. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı Kuzey Irak petrolü ile regüle edildiğinde, ambargodan bunalan müttefik iran'ın gazını Avrupa'ya satmak istemesi, iran'ın Türkiye dışında başka bir güzergahtan bu projeyi gerçekleştirmesinin imkansızlığı Enerji konusunda kısır ama güzergah konusunda muhteşem bir jeopolitik konuma sahip Türkiye'nin elini güçlendirmekte. Son olarak Dünyanın en büyük petrol ve gaz üreticilerinden Katar ile sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) konusunda 15 anlaşma yapılması analistler tarafından Türkiye'nin enerji konusunda dağıtıcı merkez (hub) ülke hedefi ile açıklanıyor. Rusya-Türkiye gerginliğinin salt sınır ihlali ile açıklanamayacak kadar derin konular ihtiva etmesi mevcut durumun göstergesi.
Türkiye'nin olgun tutumu, Rusya'nın savaş söylemleri ve krizi alevlendirme çabalarını söndürüyor. Yaptırımlarla kendi ekonomisini baltalayacağı açık olan Rusya, AB ve ABD den 6 ay daha ambargoyu sürdürme kararının ardından resesyon ve devalüasyon tehlikesi ile karşı karşıya. Parekende ve Gıda sektörü %7 lik düşüşlerle rekor seviyelere dayanırken 2015 yılında Rusya ekonomisinin %4 küçüleceği tahmin ediliyor. Dünya'ya açılan en güvenli limanını Türkiye'yi de kaybettiğinde büyük bir ekonomik durgunluk Rusya'yı bekliyor olacak. Elindeki kartlarını hoyratça harcayan Putin, siyasi cephaneliğini bitirmiş durumda. Karakutular ile şov yaparak, Kadirov gibi bir kuklayı Türkiye aleyhinde konuşturarak ya da nükleer savaş tehditleri ima ederek acziyetini devam ettirmekte. Türkiye ise yaptırım yapabileceği uyarısı ile Rus ekonomisini ciddi manada etkileyebileceği sinyallerini veriyor. Rus otomotiv firmalarının Türkiye'den parça gelmemesi halinde büyür zararlara uğrayacağı endişesi, Rus halk pazarlarındaki enflasyon Putin'in başına bela açacaktır.
Nobel ödüllü Türk Prof. Aziz Sancar'ın da dediği gibi : "Allah Putin'e akıl versin. 1880 dönemi, Çarlık dönemi geçti. Artık hasta adam Türkiye değildir, Rusya'dır."
evet. neden mi? koskoca dünyada bm nin güvenlik konseyinin daimi temsilcilerinin önünde 5 parmağını gösterip ''dünya 5 ten büyüktür'' diyebilen, en zor zamanlarında bile israil'e ''one minute'' çıkışını yapabilen, arakan'dan, doğu türkistan'a, bosna'dan fas'a, arap dünyasından endonezya'ya tüm dünya müslümanlarının son umududur.
Her yanı tarih ve destan,
Nasıl Gurur duymaz insan,
Burası güller diyarı,
Yüce gönüller toprağı,
Ne kavga yakışır ne dövüş,
Bize sevgi düşer,
Bize barış...
Bu sevdalar bizim... Bu destanlar bizim, Bu insanlar bizim, Bizim bu memleket bizim, Hepimizin....
bu memleketi anlatan en güzel ezgilerin saklı olduğu mısralar...
2007 yılında ak parti forum için hazırladığım, tozlu raflardan kaldırıp yeni bir prezentasyonla siz değerli sözlük yazarlarının beğenisine sunduğum videodur: https://www.youtube.com/watch?v=5AqtIddo7UI
Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı AK Parti Şanlıurfa Milletvekili adayı Faruk Çelik, yine olay olacak bir reklam filmine imza attı. 13 Ekimde oynanan Türkiye - izlanda maçından yola çıkılan reklamda, birlik ve beraberliğe vurgu yapılıyor.
neden? çünkü savunma sanayisinde dışa bağımlılığı hemen hemen azalttı. milli gelir son 10 yılda 3 kat arttı. enflasyon tek hanelerde. üniversitesiz il yok. yollar, havaalanları, köprüler...
sadece bolu dağı tüneli, dünyanın en büyük 2. tüneli olacak ovit tüneli, denize yapılan ordu giresun havaalanı, marmaray ve yüksekova havaalanı için bile ak partiye oy verilir.
ak parti, mhp, büyük birlik partisi ve saadet partisinin tabanını oluşturan, türk siyasal hayatında 1839 tanzimat fermanından bu yana ülkedeki %60 lık insan profilini oluşturan geniş kitledir.
saadet partisi, milliyetçi hareket partisi, büyük birlik partisi'ne gönül veren kardeşlerime açık çağrı:
sevgili kardeşim;
chp gibi bir parti nin çatı aday, %60 lık blok gibi martavallarına kanma. hdp ile eğer gücü yeterse her ahval ve şeraitte koalisyon kuracak bir partinin dümen suyuna gitme. bil ki bugün tanklarını, obüslerini, füze ve tüfeklerini, helikopter ve gemilerini kendi üreten, uçak gemisini, jet uçağını, otomobilini üretmeyi hedefleyen bir türkiye var. ak parti'yi sevmeyebilirsin hatta nefret dahi edebilirsin bil ki hdp ve chp ruh ikizidir. 1991 yılında bu iki parti seçim ittifakı yaparak meclise girmiştir. dindar kardeşim, muhafazakar kardeşim koskoca dünya'da din kardeşine kucak açan, kadınlarına, bebeklerine, yaşlılarına sahip çıkan tek bir ülke var eğer ümmetten bahsediyorsan bu kardeşlerimizi geri göndermeyi hedefleyenleri unutma. gün birlik günüdür...
bu sabah hamile eşinin ve çocuğunun yanında bir polisimizi şehit ettikten sonra ardından ankara'daki patlamaların hemen ardından gerçekleşen ''zamanlaması manidar'' gelişmedir. bu memleketin haini hiç eksik olmadı kıyamete kadar da eksik olmayacağa benziyor...
''KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, "Savaşın şiddetlendiği, AKP'nin seçim ortamında seçim güvenliğini tehdit ettiğimiz yalanına sarıldığı ve başlattığı savaşın nedenlerini halktan gizlemeye çalıştığı bir ortamda, Türkiye içinden ve dışından gelen çağrıları da dikkate alan Hareketimiz, halkımıza ve gerilla güçlerine saldırılmadığı müddetçe gerilla güçlerimizin eylemsizlik konumuna çekme kararına varmıştır. Gerilla güçlerimiz bu süreçte planlı eylemler yapmaktan uzak duracak, mevcut konumunu koruma dışında bir hareketlilik içinde olmayacak, eşit ve adil bir seçimin yapılmasını engelleyecek veya sakatlayacak hiçbir girişimde bulunmayacaktır."
ayhan bilgen adındaki bölücü terör örgütünün siyasal kanadı sözcüsünün (hdp) açıklaması. aynen şu şekilde beyanat vermiştir;
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen skandal bir açıklamada bulundu. Bilgen sandıkların taşınması tartışmalarına ilişkin, "Sandıklar taşınırsa seçimi boykot kararı alabiliriz! HDP’nin seçime girmemesi en küçük olay olarak kalabilir. Bu gibi durumlarda ülke iç savaşı bile tartışabilir" dedi.
''Siyasi partiler yasasına göre kurulan, Meclis’te 80 milletvekili olan legal bir parti iç savaşı tartışmaktan söz edebiliyor!
Bir kere iç savaş tartışılmaz, yapılır.
ikincisi, “iç savaşı tartışırız” diyen bir siyasi partiye parti denmez, suç örgütü denir. ''
evet arkadaşlar böyle de bir şey mi varmış dediğinizi duyar gibiyim. evet! Ak parti iktidarından yani 2002 den önce parlamentomuzdaki hanım vekil oranımız %4.2 iken 2013 sonu itibarı ile %14,3 e yükselmiştir. Neredeyse 4 kat!
ilgili grafik google public data dan eurostat verileri baz alınarak hazırlanmıştır.
ak parti nin istiklal marşının yeraldığı reklamının sonunda ekranda beliren sinesinde zerre kadar şeref namus olan kişiyi duygulandıran, şerefsizi, namussuzu, çapulcuyu, teröristi korkutan bir cümledir bu.
Sondan başlayalım. Bugün kimine göre Vandalizmin kol gezdiği, kimine göre meşru hakların arandığı bir günün ertesi. Bugün kimine göre ne istediğini bilmeyen kitlelerin, kimine göre de halkın devrim için sokaklara döküldüğü bir günün ertesi.
ilk cümle, bu olayların ağaç kesilmesi, çevrecilik, temizlik pirüpak olmak ile uzaktan yakından alakası yoktur.
Ters çevrilen polis araçlarının ve biber gazını yedikçe daha da sertleşen bir kitlenin banka şubelerini yaktıkları, parti binalarının talan edildiği, yaşlı, hasta, çocuk uyuyor demeden sözde demokrasi uğruna 2-3 saat boyunca apartman dairelerinde tencere-tava çalarak insanların rahatsız edildiği bir gecenin ertesi.
Bugün, Erdoğan karşıtlığı için demokrasinin bile rafa kaldırılabileceğinin sinyallerini veren kökü dışarıda, semiz ellerindeki yüzüklerini oynatarak akseden resimde altın dişlerini parlatanların günüdür. Bugün, eğitimde, sağlıkta, ekonomideki gelişmeleri geçtim ülkedeki terörün bitmesine oldukça kızan, bu durumun Türkiye ye katacağı olumlu puanın silinmesi için bandı geri sarmaya çalışanların günüdür.
Bugün için sevinenler Şii hilali için ülke içindeki alevi kardeşlerimizi ayaklandıran CHP ve artık organik bağı olduğu resimlerle kanıtlanan Esed ve abisi iranın ülke içinde bozgunculuk için bayatlamış acem oyunlarını devreye soktuğu, Rusyanın Bolşevik tecrübelerini ülkedeki kızıl elmacı çakma vatanseverlerle paylaştığı bir gündür.
Bu necip milletin bu numarayı yiyeceğini sanarak tüm Türkiyeyi provoke etmeye çalışan, tüm gücü ile bastıran, gün bugündür devirdik devirdik, deviremezsek kuyruğumuzu dikemeyiz minvalinde cümleler edenlerin günü işte bugündür. Genç Osmanın yeniçeriler tarafından katledilişinden Abdülazizin bileklerinin kesilerek intihar süsü verilmesine Hep bu oyunu izliyoruz. 31 Mart vakasından cumhuriyetin ilk yıllarına, Şeyh Sait isyanından Dersime, 1960a, 1971e, 1980e, Sivas olaylarından başbağlara bu filmi çok izledik sevgili seyirciler. Hiçbirisinin yönetmeni bu topraklarda doğmadı.
Polisin uyguladığı şiddeti hiçbir ahlaklı vicdanın kabul edeceğini düşünmüyorum. Lakin polis toptancı bir tavırla bunu sadece Türkiyede değil tüm dünyada uygulamaktadır. Polis ayırt etme yeteneğinden yoksun bir kolluk kuvvetidir. Kalabalığın içindeki anarko-komünist ile sadece yürüyüşe çıkıp birkaç protesto cümlesi sarf eden vatandaşı ayırt edemez! O marjinal üyenin gözü dönmüşçesine dükkanları yağmaladığı, bir araya gelerek parti binalarını yaktığını, polis otolarını ters çevirdiğini de olaya eklersek olayların aslında bastırılmasının da gerekliliğini bir çırpıda kavramış oluruz. Klasik bir anlatımla özgürlüğün sınırları başkalarının özgürlüğüne kast edene kadardır cümlesi birkaç gün içinde gelişen olayları en güzel şekilde özetler niteliktedir. Ha bundan CHP, ip, Suriye, iran, Tkp, Dhkp-c, anarko-komünistler memnun olmuştur fırsat bu fırsat deyip kale arkasında ısıttığı üyelerini toplumun kılcallarına zerk ederek provokasyonun alasını gerçekleştirmiştir. Özgürlük naraları ile ülkedeki lumpen elitleri ve sanat kerameti kendinden menkul güruhu da devreye sokarak bir infial çabasına girmiştir kimse olayın bu yönü ile ilgilenmemekte.
Velhasıl bu durumdan en fazla kazançla çıkacak kişinin Erdoğan ve Bahçeli olacağını düşünüyorum. 2009 yerel seçimlerdeki gibi kazanan fakat oy oranı düşen bir Ak parti rehavetteki teşkilatını her türlü koşula hazır duruma getirmesi için bugün seçimlere gerek kalmadan tek bir hareketle zindeliğini kazanmıştır. Erdoğanın şer odaklarının bu hamlesini görüp Reuters dan, Abdye, Abden irana kadar son bir hafta içinde verilen mesajları yerine ilettiği yadsınamaz bir gerçektir. Bahçeli nin ise ülkücü hareketi sokaklardan uzak tutma çabası ile puan kazanacağını, pkk nın silah bırakması ile kaybettiği siyasal mecrayı yeniden kazanacağını düşünüyorum.
3-5 ağacın kesilmemesi için kıç yırtan insanların ne kadar ikiyüzlü, ne kadar düzenbaz, ne kadar şereten yoksun ne kadar ahlaksız olduklarını bize gösteren bir cümledir bu.