devleti şiddeti meşru yolla kullanan bir kurum olarak gören max weber'in tanımını daha da ileri götürerek devleti, bir değnekçi (raketter) olarak tanımlayan; önce kendi yarattığı şiddetle insnaları korkutup daha sonra onları bu şiddetten korumak için vergiler toplayan ve bunu da "devlet" adı altında meşrulaştıran bir organizasyon olarak gören teorisyen.
tanım: zamanın acıları dindiren ilaç olarak görülmesidir.
yıkılınca herşey
gözyaşlarıyla sözcükleri karıştırıp
çamur yapıyor insan
sıvamak için boşlukları
zaman restore ediyor yıkılmışları
ve bakıyorsun ilk hali kadar güzel olmasa da
son halinden güzel olmuş hayat...
kuşadası karaovada 3 yıldızlı internetteki görüntüleriyle topkapı palace' a rakipcesine aksiyon içinde olan fakat iki resim arsındaki 7 fark misali resim ile gerçek arasında 77 farkın olduğu, gidenin memnun dönmediği oteldir.
toprağın bağrında büyüyüp satılmak üzere getirildiği semt pazarında aynı kaderi paylaştığı yüzlercesinin arasından naylon bir poşete doldurulup götürülen ve sulu patatese konmak için seçilen soğanın, "bilinçli tüketici"nin aradığı zarı bulamaması sonucu bıçak darbeleriyle paramparça edilerek çöpe atılması eylemidir.
hayatı boyunca sömürdüğü hayatları bokla sıvayarak üst üste dizen, kadın tacirliği, uyuşturucu,ve bin türlü boku tatmış kimsenin ardından ağıt yakmayı düşünenlere nasihat olası cümledir.