başlangıçta, sadece sinirim bozulduğunda aklıma gelen bir fikirdi. şimdiyse kesin olarak gerçekleştirmeye karar verdiğim bir plan halini aldı: kimseye haber vermeden uzaklara gitmek ve kaybolmak...
olmuyor arkadaş. insanlarla iletişim kurmak için sadece ben çaba gösteriyorum. alttan alıyor, haklı olduğum zamanlarda bile susabiliyor, içime atıyorum. 1 dakika konuşup 5 dakika gülmelerinden nefret etsem de onlara ayak uydurmaya gayret ediyorum. ancak fark ediyorum ki yakınlaşma, diyalog kurma, arkadaşlık, dostluk, aşk çabaları sadece benden geliyor. karşımdaki insanın gözlerinde kendimi bulamıyorum. hatta kendimi çoğu zaman gereksiz ve sıkıcı hissediyorum.
sessiz bir insanım. bu sessizliğimi fırsat bilip sabrımla oynayan, tepeme binen fırlamalar var. zaten fırlamaları asla sevmedim. bir tanesi eski patronuma çok yakın biri, eğer bana bir liste verilse ve '' uzun süre boyunca görmek istemeyeceğin 10 kişinin adını yaz '' dense yazacağım ilk isimlerden biri o olurdu. ama aynı mekana çok sık gidiyoruz ve onu sık sık görmek zorunda kalıyorum. '' inşallah eskisi kadar sık karşılaşmayız '' dediğim insanlar çok sık karşıma çıkmaya başladı.
insanların arasına karışmak için çaba gösteriyorum. onları tanımaya çalışıyorum. ama hep uzaklaşmak zorunda hissediyorum. mesela bir iki haftadır sık gördüğüm birkaç kişinin ne kadar yüksek sesle konuştuğunu ve hep aynı konulardan bahsettiğini fark ettim. onları da bundan böyle sürekli görmek istemiyorum.
düzenli görüştüğüm bir arkadaşım var ama o da benim gibi depresif ve sıkıcı biri. bir araya gelince ateşle barut halini alıyoruz. kitaplara sığınıyorum. çok sık arkamı dönüyor, başımı çeviriyor, görmezden geliyorum. '' merhaba '' arkadaşlıklarından ve içi boş arkadaşlıklardan bıkıp usandım. daha yakından tanımak istediğim insanların benden uzak olmasından sıkıldım.
okulumu bitirip ortadan kaybolacağım. kimse de beni bulamayacak. sadece ben istersem birilerine ulaşacağım. bıktım artık.
kesin olarak bilemeyeceğimiz iddia. akıllara ludwig wittgenstein' in '' üzerinde konuşulmayan konusunda susmalı '' deyişini getirmektedir. asla kesin olarak bilemeyeceğiz. çünkü o yaratıcı, biz ise basit birer kuluz.
sadece bir iddiadır. ancak her iki takımın da birbirlerine bol gollü üstünlük sağladığı maçlar olmuştur. 12 şubat 1911' de galatasaray fenerbahçe' ye 7, 6 kasım 2002' de fenerbahçe galatasaray' a 6 atmıştır. ezeli rekabet sürdükçe iki takım arasındaki gollü, keyifli maçlar da sürecektir.
galatasaray hakkındaki kırıcı entrylerini uzun süreden bu yana üzüntüyle takip ettiğim ve donuza eklemeye karar verdiğim yazar. bu vesileyle sözlüğe donuz butonunu kazandıran zall' a teşekkür ederim.
kaç kez dile getirdik bilmiyorum ama bir kez daha dile getirmek gerekiyor. sadece sözlüğe eleştiri getirip çözüm önerisi üretmemenin de sebep olduğu durum. basit bir hesap yapalım.
--spoiler--
her gün sözlüğün kalitesinden ve başlıklardan kaç yazar şikayet ediyor ? en az 10. bu 10 yazar şikayet ettikleri sürede kaç bilgi entrysi girebilir ? 2 diyelim. günde 20, haftada 140, ayda 560 bilgi entrysine ulaşırız.
--spoiler--
kısacası troller ve futbol fanatikleri kadar sözlüğü eleştirip çözüm önerisi getirmeyen, sözlük yararına bilgi entrysi girmeyen yazarlar da sözlüğe faydada bulunmaktan uzaktır. kaldırımda bir kaya mı var ? şikayet ederek o kayayı hareket ettiremezsin. onu itmek için çaba göstermen gerekir.
sözlük de böyledir. eğer sol frame seni memnun etmiyorsa görmek istediğin sol frame için çaba göstermen gerekir. sadece eleştiride bulunarak sol framenin güzel olmasını sağlayamazsın.
not: bu yorum herhangi bir yazara cevap amacı taşımamaktadır. sadece sözlüğü eleştiren ama iyi bir sol frame ve sözlük için çözüm üretmeyen zihniyeti sorgulamaktadır. *
kesin ve yüzde olarak büyük bir sayıya sahip olmayandır. galatasaraylı kürt de vardır, fenerbahçeli kürt de vardır, beşiktaşlı kürt de vardır. zaten dini, dili, ırkı ne olursa olsun herkes istediği takımı desteklemekte özgürdür.
yurt dışında insanların '' ben bakkala gidiyorum '' der gibi gerçekleştirdiğini belirtip yadsınmadığı, türkiye' de çoğu kişiye dudak bükülmesine sebep olan doğal bir aktivite.
şiddet ve kavgaya karşı olan ama birinin davranışlarından ötürü canı sıkılmış, rahatsız olmuş kişinin gerginliğin artmasına izin vermeyerek gerçekleştirdiği aktivite.
lig henüz sona ermediği için belirleyici bir olay olmayandır. daha bir sürü maç oynanacaktır, 3 puanlı sistemde her şey mümkündür. ancak şu an zirvede olan galatasaray' ın şimdilik en avantajlı takım olduğu da açıktır.
hangi tür kitap okunursa okunsun bilgi katan, ufku açan davranıştır. her kitap tür fark etmeksizin bir şeyler öğretir. sadece bilimsel eser okuyup kurgu okumayan da sadece kurgu okuyup bilimsel eser okumayan da eksik iş yapmış olur.
ancak öncelikle kitap okumak sevilmelidir. sadece bilgi kazanmak ya da gösteriş yapmak için kitap okumak okuyana keyif değil sıkıntı verir.
Türkiye' yi seven herkes gibi Türkiye' yi seven, ülke futbol puanımıza değer veren her fenerbahçelinin, galatasaraylısı, trabzonsporlusu, diğer tüm Türk taraftarlar gibi gerçekleştirdiği aktivite.
Beşiktaş Liverpool' U sadece beşiktaşlılar için değil Türkiye için elemiştir. Bu gerçeğin bilincinde olmaktır.
Beşiktaş' ın sadece beşiktaşlılar değil Türkiye' yi seven ve ülke futbol puanımızın yükselmesini isteyen herkesi sevindirdiği maç. Bir galatasaraylı olarak Beşiktaş' a kupaya giden yolda başarılar dilerim. Bol şans Beşiktaş, sevindir bizi !
Türkiye ve Türk futboluna değer veren herkesin kalbinin Beşiktaş ile attığı, Olcay ve Kerim Frei' nin yer değiştirdiği, Beşiktaş' ın gol ya da gollerinin beklendiği maç. Bastır kara Kartal !
Otisabili, Cyranolu ekşi sözlük zamanları kadar yüksek değer taşımayandır. Bilgi açısından uzun süredir entry girilmesinden mütevellit hala zirvede olsa da ekşi de troll ve futbol fanatiklerinden her sözlük gibi çok çekmektedir günümüzde.
insani bir durumdur. Kafa uyumu ve pozitif elektrik herhangi bir ortamda iki insanı bulabilir. Eğer bu iki insanın birbirinde gönlü varsa bize de susmak düşer.
Geniş açıdan bakan her insan için sorun teşkil etmeyen durum. Okumanın, öğrenmenin yaşı olmaz.
Daha birkaç sene önce 65 yaşında olan ve aftan yararlanıp istanbul Üniversitesi' ne dönen biri vardı. Amerika' da, gündüz çalışıp üniversitelerin akşam programlarında okuyan, yaşını başını almış çocuklu, evli kadınlar var. Dolayısıyla gayet normaldir.
Beşiktaş' ın Türkiye' yi seven ve ülke futbol puanımıza önem veren herkesi sevindiren bir performans sergileyip gol bulduğu maç. Sonuç ne olursa olsun, Türkiye için teşekkürler bilic' in kartalları, harikasınız !