yapılabilecek en büyük mallıktır. o anne her fırsatta çocuğunu rezil eder. hele ki bu mevzuların kafaya takıldığı yaşlardaysanız. mesela perdeyi en mükemmel zamanda açar, ergenliğimde erkek vücuduyla alışverişlerde tanıştım ben.
acemi mastürbatörlerin sıkça baş vurduğu bir tatmin metodudur. ilk gençlik yıllarında sıkça yapılmıştır. tadı da ayrı olur hani, o günlerdeki gibi olur sanki.
bir kadın için sekse hazırlıktır. hangi tonla söyleyince daha iyi oluyor onu keşfetmeye çalışıyordur ya da sadece kendini daha da zevke getirmeye çalışıyor olabilir tabii.
iki gün önce vapurda gördüğüm kişidir. hacı amca bindi vapura oturdu karşıma. önce sadece ayaklarını görüyordum, gençten bir adam sandım, hani spor ayakkabılar falan. sonra yavaşça kafamı kaldırdım. elinde dua kitabı, bir bileğinde sayaç, bir bileğinde denge bilekliği. biraz daha kaldırdım kafamı, sakal bırakılmış taranmış, kafada takke. işte o an islamın ne kadar modern bir din olduğunun farkına vardım ve titreyerek şahadet getirdim.
insana hayatı zindan eden, bunca yılın ardından gazete, kitap, dergi olmadığında okunan şampuan, sabun vs. maddeler nedeniyle neredeyse insanı bir kimyager seviyesine yükselten alışkanlık.
çocukluğumda kafamı oldukça fazla kurcalamış bir şarkı sözüdür. şimdi gece yatmadan çöpü kapının önüne koyuyorduk, sabah olunca gitmiş oluyordu. oyuncakları salonda bırakıp yatıyordum, sabaha toplanmış oluyordu. lan nasıl oluyordu? ahh ahh, sabah olup uynanınca her şey yine aynı kalsaa...
çocukluğun en akıl almaz olayıdır. nasıl olur da akşam yanlışlıkla kırılan, arkasından saatlerce ağlanan, hem de en sevilen oyuncak sabah kalkıldığında oyuncak sepetinde tıpkı eskisi gibi durmaktadır. sabaha kadar oyuncakçı gezen, hatta geceleri oyuncakçıyı açtıran bir babaya sahip olan ben tüm çocukluğumda, sabah olup uyanınca her şey yine aynı kalsaa... şarkısında bu olaydan bahsediliyor sandım. ha bir de balıklar suyun yüzeyinde salındıklarında uyuduklarını sanıyordum, o da başka bir hikaye.
özel okul kazanan her öğrencinin hayatı boyunca karşılaşacağı sorudur. bu insanlar "değil mi?" demeyi bile bilmezler. sizin kazandığınız özel okulla dalga geçerler.
-aa canım hayırlı olsun nereyi kazandın?
+x üniveristesi y bölümü. (x üniversitesi konudan anlaşılacağı üzere özel okuldur. anlamayan atsın kendini.)
-özeldi dimi orası?
+hee özel. n'oldu zoruna mı gitti? para benim, istediğim yere harcanım. yarrak kafalı.
yaram: özel bir üniversitede eczacılık kazandım. gocunuyorum.
anı başlatıcı kelime grubudur. biraz da havalıdır hani. biz fransadayken. "ohoo ben nereleri gördüm. hele biz fransada çok uzun kaldık." alt metnini içerir. bu insanların hep hava atma meraklısı, açıkçası maddi durumları da bizden daha iyi olan kişiler olduklarını düşünürdüm. yanılmışım.
geçen yıl kardeşim okuluyla birlikte bir proje anlatmak için fransada ufakça bir şehre gitti. 2 gece 3 gün kaldılar, döndü. geçen akşam yemeğinde oturuyoruz. ayıptır söylemesi et vardı yemekte. annem soruyor "nasıl olmuş et?". kardeşimden cevap "ya biz fransadayken bize bir keresinde çok güzel bir bonfile getirmişlerdi, şarapta dinlendirilmiş..." aha film koptu bende. biz fransadayken... bir keresinde... sanki üç yıl kaldı... bonfile... şarap... fransa...
sanırsam bu yurt dışına çıkan insanlara orada ikna odalarına alıyorlar, "bak güzelim, her konuyu bizim buralara bağlayacaksın." tadında telkinler de bulunuyorlar. ama tabii ben gidemediğim için benim karın ağrım da olabilir.
daha beş dakika öncesine kadar yalnız benim yaptığımı sandığım aktividedir. özellikle uykuya dalmakta zorlanılan anlarda en yakınındaki yardımcınızdır. kah bir adam, kah bir köpek, kah memeler görürsünüz o minicik sıva kabartılarında.
kafası ekranlara vurulası partnerdir, ufacık bir imla hatasıyla insanın tüm zevkini kaçırabilir. sanal sex sırasında imla hatası görmek, lezzetli kocaman bir kase çorbada sinek görmek gibidir. küçüktür ama iştah kaçırır.
hadi hadi itiraf edin pek hepimiz yapıyoruz aslında. olay sözlüğün erotik olmasından kaynakanmıyor, sözlüğün bırakılamaz olmasından kaynaklanıyor. açıyorsun pornoyu biraz takılıyorsun, sonra bir his "bir sözlüğe baksana ilginç bir şeyler var mı acaba sol framede?" diyor. makinayı soğutmamak adına tek elle sözlüğü açıyorsun, hoş başlıklar varsa okuyorsun, belki tek elle entry bile yazıyorsun.
gerekli malzemeler:
1. bir adet bira göbeği
2.bir adet bira, göbek genişliğine göre sayı artırılabilir.
1.adım: bira göbeğini oluşumak. istararlı bir bira içicisinin bira göbeği almış başını gitmiş; oturulduğunda ufak, portatif bir masa halini almaya başlamıştır. önceleri hafif kambur durarak bu yapı sağlansada istikrarla bira içmeye devam edildiğinde dik oturur pozisyonda hatta ayaktayken bile sağlanabilir.
2.adım: birayı göbekte dengelemek. şişenin merkezi göbek deliğinin bir iki santim yukarısına gelecek şekilde göbeğe oturtulur ve ani bir gülme durumuna karşı el tetikte bekletilir. ilk zamanlarda dengeyi sağlamak yahut ani bir kahkaha durumunda el refleksiyle birayı yakalamak zor olsa da zamanla ve göbek büyüdükçe kolaylaşır.
son dönemin modasıdır. nereden çıkmıştır, nasıl çıkmıştır, bilemiyorum ama bana oldukça rahatsız edici gelmektedir. sanki daha geçen ay afrikada ki insanlar bir eli yağda bir eli balda yaşarken bir anda bu ay açlık çekmeye başlamışlar gibi bir izlenim uyandırıyor bende. madem bu kadar afrikaya yardım etmek isteyen insan vardı, neden şimdiye kadar kimse bir şey yapmadı. medyanın pohpohlaması beklendi, kampanyalar düzenlenmesi beklendi?
yapılanların afrikadaki insanlar için iyi ve faydalı olacağını düşünmekle birlikte, özellikle bu yardım kampanyalarındaki iki yüzlülük beni ziyadesiyle rahatsız ediyor. nerede bir kampanya reklamı görsem başkaları adına insanlığımdan tiksiniyorum.
bu gün keşfettiğim muhteşem blog, içerik henüz tam anlamıyla her konuya değinemese de takip edilmeye, beklemeye değer. mutfak çekmecelerinin nasıl düzenleneceğinden portatif bir gardrobu nasıl yerleştireceğineze kadar pek çok konuda pratik düzen önerileri içeriyor. sanırsam düzen takıntılı bir ev hanımı bu konulara oldukça kafa yormuş, en pratiğine de bulmuş işin açıkçası.
suya atlarken burun kapatmak oldukça kadınsı bir davranış olduğundan arkadaşları arasında sık sık dalga konusu olacak erkektir. uzun süre bu hareketini devam ettirmesi halinde bu şakaların "oğlum berke atlarken bikininin üstünü de tut açılmasın." şeklinde yüzüne vurulması kaçınılmazdır.
