6 filmlik seriden sonra yayınlanmış 2 filmin kıyaslamasıdır.
gerek hikayenin yarım kalan tarafları gerekse konusu açısından the rogue one açık ara önde ama unutmadan eklemek lazım ki; the force awakens bir 3'lemenin başlangıç filmidir, bu anlamda pek bir şey beklemek doğru değil ama gene de bana göre 8 film arasındaki en rezalet olanı.
Joe Bonamassa - Sloe Gin
Joe Bonamassa - Stop!
beth hart - am i the one
snowy white - midnight blues
Devil Blues - Come fly with me
Pink Floyd – Love Scene (Version 6)
Jeff Beck - Cause We've Ended As Lovers
Steve Vai - Tender Surrender
sinir sisteminin açığını bulup onu çökerten pis hacker mantardır. kaşındırmaktan deri bırakmaz, travacort yerine paxera'ya mecbur bırakırmış gibi gösterip hedef saptırır.
harfin de başında bulunan h'dir. özellikle ingilizce'de başka bir sessiz harfin yanına gelince başlıyor dilde bir kıvırmalar, oynaklaşmalar. adamı huyundan eder!
gerçi biz trakyalılar olarak kurtulduk kendisinden ama gel gör ki millet hala kullanmaya devam ediyor.
neyse, herkesin h'sine kimse karışamaz diyelim de tatlıya bağlayalım.
insan olma garibanlığıyla sokaklarda avare avare dolanan tiptir. genelde de zengin olma dürtüsüyle saçma sapan yerlere bulaşır ama elinde varsa yoksa sigarasıdır.
bir kitlenin çıplak kaldığını düşünün, her şey ortadadır. hiçbir gizli saklı bulamazsınız ve kandırılma şansınız oldukça düşüktür.
evet, insanlığın kurtuluşu soyunmaktır ama öyle pornografik türde değil.
samimiyet...
değer yargıları çökecektir elbette ama zaten yanlış temel atılmış bir binayı yıkmadan, sıvayarak kurtaramazsınız!
her bir parçası baştan özenle yapılmak üzerine yıkacaksınız! buna da önce kendinizi soymakla başlayacaksınız ki düşüncenizle samimi olduğunuz ortaya çıksın en başta!
burada yazacaklarım zaten çoğunuzun bildiği şeyler ama bilmeyenler olabilir.
1) türkiye, kanlı ortadoğu'nun başkentidir ve eli kana bulaşmadan yönetim sağlanamaz. osmanlı parçalanmış olabilir ama bir kültür ancak başka bir kültürle devşirilebilir, ne yazıkki ortadoğu kültürü de osmanlı'nın mirasıdır.
2) insanlık şuan ciddi bir körelme aşamasındadır ve tüketicilerle üreticiler olarak ikiye ayırabilirsiniz toplumları. ne yazıkki türkiye'nin üretici bir toplum olması yıllardan beri engellenmiştir. şuan da farklı değildir. gördüğünüz sözde türk icatları aslında icat olmaktan ziyade birer geliştirmedir. ciddi olarak yeni bir şey ortaya konulan bir çalışma görmedim ülkede. hem üretimin ana kaynağını dışarıdan temin eden hem de bu üretimi dolaylı yollarla dışarıdan tekrar satın alan, ekonomik anlamda tamamen dışa bağlı bir ülkedir burası.
3) eğitim ise son 100 yılın en karanlık çağını yaşadığından tamamen sorgulamadan aciz bir gençlik ile karşı karşıya kalmamız an meselesidir. bu demek değil ki bütün yeni yetişen çocuklar böyle.. bir hedef kitle var ve başarıya ulaşan bir kindar neslin sürekli sayısı artıyor. bireyler olarak kendini eleştirme yoksunu olduğumuz ortada ve bunu yapmayanların sayısıdır aynı zamanda bahsettiğim.
kadının memesinin ölçüsü çarpı erkeğün penisin boyu bölü çevredeki insanların sayısı sabit katsayısı ile eve giren paranın karekökünün eşeğin zikinin ters oranıyla toplanmoş hali madardır.