abim doktor diyerek yalan söylediğini düşündüğüm yazardır. Abisinden nefret etmiyorsa gelip hekimlik adına böyle şeyler söylememesi gereken yazardır. abisi doktor ise onun ne şartlar altında çalıştığını göremeyecek kadar uzak yazardır. Gelip "ben hastayım ve sen bana -üstelik de bana saygı duyarak ve hor görmeyerek- en iyi hizmeti vermekle yukumlusun. !nokta!" şeklinde yazarak küçülen yazardır, böyle söyleyeceğine; abisiyle hastane ortamı, yaşadığı zorluklar, kimseye yetememek, sıkıntıları, dertleri, tüm yükün hekimlere atıldığı, bazen altından kalkamadığı, zaman zaman tatsızlıklar yaşadığı vs. şeyleri konuşması gereken yazardır. hekimin yükümlülükleri bilmeyen yazardır. sadece yazardır. Evet doktor açısından talihsiz şeyler yaşamıştır ama genellemek gibi basitliğe gitmiştir. evet doktorların hepsi şöyledir diyen adama, insan demem!
-Maalesef getirilen sağlık sistemi tıkır tıkır işliyor. Eskiden eksiklik olduğunda sistem suçlanırdı, fakat şimdi sağlıkta yenilik adı altında;
Ne hekim sayısı,
Ne eğitim kalitesi,
Ne yeni teknoloji,
Ne diğer yenilikler,
Hiç birisi gelmedi, denildi ki biz sağlıkta reform yaptık, doktorlarda bunlara bunlara uyacak. Uymadımı buyrun size birde ücretsiz arayacağınız şikayet tel. numarası. ve "biz size her şeyi yaptık, halen sorun oluyorsa bizim değil doktorun hatasıdır, gerekirse aranızda halledin" mesajı öyle içten verildiki sonucunda o.ç. olan doktorlar oldu, hesap sorulan onlar oldu, yüzü gülmeyen onlar oldu.
Salmonellanın en sık hastalık yapan türüdür. hastalık akut gastroenterit, enterik ateş, septisemi ve asemptomatik enfeksiyon halinde seyredebilir. küçük çocuklarda ve bebeklerde fatal sonuçlara yol açabilir.
Sindirim sisteminde elektrolit ve sıvı transportunun bozulması sonucu 24 saatte 3den fazla sulu dışkılama olmasıdır. Barsak hareketlerinin artması ve gaitanın alışkın olduğundan daha yumuşak ve sulu olması genel bulgular arasındadır. dünyada yılda 1 milyardan fazla kişide görülmektedir. 3de biri 5 yaş altı çocuklar olması ile birlikte yılda ortalama 5 milyon ölüm olur.
genellikle 16 yaşından önce başlayıp, 6 haftadan uzun süren(kronik), en az bir eklemi tutan artrit çeşididir. kesin tanısı olmadığı gibi tanı koyabilmek için diğer tüm hastalıkları ekarte etmek gerekir. çevresel olarak sıklıkla enfeksiyonlar sorumlu tutulur ama kesin nedeni belli değildir. Bulguları: Artrit, eklemde şişme, ısı artışı, hareket kısıtlılığı ya da kızarıklık olarak tanımlanır. Bu tabloya artralji de eşlik edebilir. ülkemizde en sık görülen tipi sistemik jra'dır.
genellikle 6 yaş civarı kız çocuklarında görülür. bazen artrit psoriasisden önce görülebilir.(%75 vakada artrit psöriyazisten yıllarca sonra ortaya çıkar). Tüm eklemleri asimetrik tutulumu gözlenmesine rağmen distal interfalangeal eklem tutulumu tipiktir. Uveit eşlik edebilir.
Tanı kriterleri şunlardır:
-Daktilit
-Nail pitting veya onikolizis
-Psoriasiz
-Psoriazis benzeri rash (kulak arkası,saçlı derı, yanaklar, ekstansor yüzeyler dışında atipik görünümlü döküntü)
Genellikle artmış bilirübin yüküne ve yetersiz ekskresyona bağlı olarak doğumdan sonraki ilk günde(24 saat) başlar. Term yenidoğanlarda 3-5. günlerde, preterm yenidoğanlarda 5-6. günlerde pik yapar. termlerde 12.9 mg/dl'ye, pretermlerde 10 mg/dl'e çıkabilir. 2-3 gün içerisinde kendiliğinden azalır. Prematürelerde normale dönüş daha uzun sürer ve haftalarca devam edebilir.
prematüre bebekte 10 mgdan fazla,
miadında doğan bebekte doğumdan hemen sonra 4 mg'dan fazla
miadında doğan bebekte doğumdan üç gün sonra 10,0 mg'dan fazla (bkz: fizyolojik sarılık),
1 aylık bebekte 1 mg'dan fazla
erişkinde 1,5 mg'dan fazla olması durumudur.
bir oluşumun muayenesi sırasında, bu oluşumun içerisindeki sıvının verdiği çalkalanma hissidir. genellikle lenf nodu muayenesinde bakteriyel kaynaklı lenfadenopati durumlarında hissedilir.
Septisemi tanısında kullanılan, %70 pozitiflik oranı veren bir testtir. Alınan kan örneğinin 1 ml EDTA lı tüpte 2500 devirde 15 dakika santrifüj edildikten sonra ayrıştırılan beyaz hücre ve plateletlerin periferik yaymada incelenmesi esasına dayanır.
plasenta membranının doğum eylemi başlamadan (uterus kontraksiyonları) önce yırtılmasına denir. total doğumların % 4-7si, preterm doğumların %30unda emr bildirilmiştir. etiyolojisinde multipl gebelik, Polihidroamnios, Antepartum kanama, Sigara, Servikal yetersizlik, servikse uygulanan cerrahi girişim ve laserasyonlar rol oynar. ayrıca term EMRde neonatal sepsis riski %1 iken pretermlerde %4-10 oranındadır.
tübulointerstisyel nefrit (tin) genellikle tübüler inflamasyonunun eşlik ettiği renal interstisyumun inflamatuar hastalığıdır. nadir olarak interstisyel inflamasyon tubuler infiltrasyondan sonra gelişebilmektedir. glomerüler tutulum genellikle yoktur veya minimal olabilir. glomerüler tutulum varsa, glomerüler filtrasyonda azalma, proteinüri ve hipertansiyonla kendini gösterir.
Süpüratif, piyojenik veya septik artrit olarak da anılır, önemli bir eklem infeksiyonudur ve romatolojik acil durum olarak kabul edilir, çünkü eklemde irreversibl fonksiyon kaybıyla birlikte hızlı destrüksiyona neden olur. genel populasyonda (protez olmayan eklemlerde) yılda 100000de 2-10 olarak bildirilmektedir, riskli hastalarda ve cerrahi prosedürlerde insidans artabilmektedir. Genellikle hematojen yolla bulaşır. Diğer bulaşma yolları ise cerrahi sırasında direk inokülasyon, travma, perkütan temas ve infekte yumuşak doku veya kemikten yayılım şeklindedir.
Bakteriyel artrit için risk faktörleri:
-Romatoid artrit
-DM
-Kollagen vasküler hastalıklar
-Malignite
-HiV enfeksiyonu
-immünsupresif tedavi
-IV ilaç kullanımı
-Endokardit
-Cilt enfeksiyonu
-65 yaş üstü olmak
Doğum şişi olarakta bilinir. Bu bozukluk vajinal yolla olan normal doğumlarda, baş gelişi ile doğan bebeklerde görülür. Çok sık rastlanır. Bebeğin doğum kanalından çıkışı sırasında doğun kanalında sürtünme ve vakum etkisi ile olur. Doğumdan hemen sonra fark edilebilir. Yumuşaktır, yüzeyde saçlı deride sıklıkla peteşi ile birliktedir. Cilt altında kan birikmesine bağlıdır. Kafa kemiklerinin eklem yerlerini geçerek geniş bir alana yayılabilir. Tedaviye gerek yoktur. Birkaç günde kendiliğinden düzelir. Cilt enfeksiyonlarından korumak yeterlidir.
immün cevabı arttırmak için kullanılan maddelerdir.
örneğin toksoidler ve hepatit b aşılarında adjuvan olarak kullanılan aluminyum tuzları, immün yanıtı arttırır.
Anüs'ün hemen yukarısında lokalize çukurumsu yapıdır. Adını çukurun bulunduğu spinal yolun sonlandığı, sakrum bölgesinden alır. Yenidoğanların %2'sinden daha sık görülen bir sorundur ve bunların hemen hepsi minör konjenital malformasyonlardır. Spina bifida gelişimine işaret eder: zaten daha belirgin ve ciddi türlerinede spina bifida occulta denir. Doğum sonrasında ilk muayenede pediatristler tarafından saptanan, prognozu ve yaklaşımı belirleyen durumlar:
Lezyon üzerinde deri dokusu olup olmadığı? eğer yoksa, nöral tüp tam anlamıyla kapanmamıştır.
lezyon üzerinde kıl, tüy var mı? eğer varsa, başka sorunlar olduğunuda gösterir.
Muayenede başka anomalilerin varlığı?, örneğin kısa ekstremiteler olması.
Çukurun anüse olan yakınlığı? yakın olması, iyi prognozu gösterir.
Bu hastalarda Beraberinde böbrek problemleri olabileceği için Tüm bunlara ek olarak kesinlikle ultrasonografi ilede bakmak gerekir.
venöz uğultu anlamındadır. klavikula üstünde veya altında, boyunda tek veya çift taraflı, oturmakla artan, yatmakla, juguler vene bastırmakla ve boynu çevirmekle azalan veya kaybolan üfürümlerdir. pda'dan ayırmak gerekir.