"tarihte kalp kırıklıklarını okumalısın. mesela dresden bombardımanı sana ne kadar benziyor göreceksin. ikinci dünya savaşının son günlerinde almanya'nın dresden şehrinin ve o şehirde yaşayanların başına gelenleri, iki günde koca şehrin nasıl yanıp kül olduğunu, binlerce kişinin nasıl öldüğünü gözlerinle görmelisin. öğren ki, ayağa nasıl kalkılır onu da gör. sen dresden misin? kaç kişi öldü içinde bir say, kaç binan yıkıldı? kendi iç savaşın bu, galibi de sensin mağlubu da. kalbinin yıkıntılarını temizlemezsen, başkalarını sevecek, başkalarına bakacak bir kent yapamazsın."
akciğer kanserinden ölsem çok sigara içiyordu diyecekler. sirozdan ölsem çok içki içiyordu diyecekler. araba çarpsa, herhalde hafif içkiliydi, şoför haklıdır diyecekler. türkiye’de intihar da edilmez. ilaç ve içki şişelerinin kapakları açılmaz, su gelmeyebilir, havagazı gelmeyebilir, tren vaktinde gelmez, atamazsın kendini altına.
bazı insanları eğitemezsiniz, onları kötülük etmemeye ikna edemezsiniz. kötülüklerini suratlarına vurunca sadece inkar etmez, sizden daha da nefret ederler. onları görmezden de gelemezsiniz. cezalarını hak etmişlerse hak etmişlerdir. merhamet her zaman en doğrusu değildir, en güzeli ve en ahlaklısı da değildir. size kötülük edenleri mazur görmek, onlara anlayış göstermek, onların içindeki şeytanı ancak besler, büyütür. affetmek belki de o insana yapabileceğiniz en büyük kötülüktür.
çünkü bazı yollara girmemen gerekir. haritalar derdi ki "orada ejderhalar var".
artık orada değiller. fakat bu yine de ejderhaların olmadığı anlamına gelmiyor
''evet, işçi sınıfı, eski burjuva toplumundan bir çin seddi'yle ayrılmış değildir. bir insan öldüğü zaman, götürülüp gömülür; ama bir devrim meydana geldiğinde böyle olmaz. eski toplum öldüğü zaman, onun cesedini tabuta koyup mezara gömemezsiniz.
o, bizim aramızda ayrışıp dağılır; ceset çürür ve bizi zehirler''
Eğer sermaye, Sovyetler Cumhuriyeti'ni dağıtmakta başarılı olursa ne olacak? Bütün kapitalist ve koloni ülkelerde karanlık bir karşı saldırı çağı başlayacak, işçi sınıfının ve ezilenlerin boğazlarına yapışılacak ve uluslararı komünizmin bütün cepheleri kaybedilecektir.
işçinin ulusu ne fransız, ne ingiliz, ne de alman'dır; çalışmadır, ücret köleliğidir, kişinin kendini satmasıdır. Hükümeti ne fransız ne ingiliz ne de almandır, kapitaldır. Onun esas atmosferi ne fransız ne ingiliz ne de alman toprağıdır, yeryüzünün birkaç santim altıdır."
-marx