evet benim hiç nickaltım yok. etkileri de şöyle:
yabancı bir şehirde gibiyim, kimse tanımıyor dilini bile bilmiyorum insanların sanki. yeni geldim diye belki ziklenmiyorum. belki de futbol takımımı daha sağlam tutmalıyım ya da ne biliyim, atatürkü eleştirmeliyim ki şakirt olayım nickaltım dolsun. öyle işte ...
akaryakıt reklamlarında ürün öylesine övülür ki amnkyom benzinliğe giderken yakıtı koyduktan sonra pompacı, araba performans manyağı olacak uçacak sanırsın, ama araba halen 160 yapar.
sizden sonraki sevgili boynuzlamış, bi peçete gibi kullanıp atmış veya senin katlandığın bütün lanet huylarına katlanamamış ayrılmıştır muhtemelen. seni çok sevdiği için değil, kırılan kalbini tekrar çalışıp duruma getirip senin hayatının içine etmek için geri dönüyor dikkat et! ve unutma sen onun hayatında hiçbir zaman ilk adam olamayacaksın. sen onun yedekte tuttuğu, zor zamanlar için sakladığı, salak bi aşıksın.
bugün yine sensiz, çaresiz, yapayalnız... nasıl savaşacağım ben sensizlikle nasıl başa çıkacağım? seni düşünmeden ne zaman normal bi gün geçireceğim? o gözler gözlerini, buğday tenini, ahu dudaklarını, minik ellerini, altın sarısı saçlarını, incecik belini ne zaman çıkaracağım aklımdan? kalbimi ne zaman iade edeceksin bana? ya da bırak sende kalsın kalbim. niye mi? o zaten artık benim için atmıyor ki! bir daha sevebilir mi kalbim bilmiyorum ki. sen bana gururumu ver artık, ver ki sokakta başı dik yürüyeyim.
seni hale seviyorum evet lanet olsun bana ki sana hala ilk günkü gibi aşığım. niye unutamıyorum ki seni ben, ne var sende, neyine vuruldum ben senin bu kadar anlamıyorum, anlayamıyorum. o güzel gözlerine mi, utnınca kıpkırmızı olan yanaklarına mı, incecik beline mi, serçe gibi ufacık olan ellerine mi, kalem kaşlarına mı, altın sarısı saçlarına mı, buğday tenine mi, gül yaprağı misali dudaklarına mı?.. nasıl bi şey bu böyleki bütün vücudum bana isyan ediyor, senden kalan hiçbir şeyi silmeme, atmama, unutmama izin vermiyor.
olmaz ama olmaz. şimdi kapıyı çalsan, o masum güzelliğinle, incecik sesinle ben geldim desen olur mu zannediyorsun? olmaz. almam seni tekrar içeri, dinlemem o yalanlarını, bakmam o yılan gibi gözlerine... niye biliyor musun? tekrar alırsam seni içeri ben ölürüm. neden mi? ne bıraktın ki sen bana sade bi gururdan başka. eğer bu sefer onuda alırsan ben ölürüm! belki senin aşkınla gireceğim mezara, belki ömrüm boyunca seni düşüneceğim, belki bi daha asla sevemeyeceğim, belki bi daha hiç bi kadına sana baktığım gibi bakamayacağım. ama olmaz.
kızı seviyorsunuzdur fakat bi türlü yaptığı hareketleri kafanız almıyordur. sorduğunuz her soruya bi de bilmiyorum diye yanıt veriyorsa emin olun oda ne istediğinin farkında değildir. sıkıntıdan patlayacak hale gelirsin, kaçacak delik ararsın, o an boş mezar bile olsa girersin, kısacası dünyada cehennemin ne demek olduğunu anlarsın. ama kasma kendini, rahat ol, onunda senden bi farkı yoktur. zamanla düzelen bi durumdur.
sabahları gülümseyip, adama hayat veren; gülüşüyle aklınızı başınızdan alan; sizi seviyormuş gibi davranan ama biz arkadaş kalalım diyen kısacası ne bok yediğini ne yapmaya çalıştığını kendi bile bilmeyen kadınlardır.