13 aralık 2014 tarihine kadar çok önemli olmayan tarihtir...
kimine göre yolsuzlukla mücadele haftasının kutlanmasına engel olmak amaçlı, gündem saptırmaya yönelik operasyon tarihi...
kimine göre 17 aralık 2013 tarihinde ifşa edilen ahlaksızlıkların rövanşının alınmaya çalışıldığı tarih...
2013 yılına kadar çok önem atfedilmeyen
ancak
2013 yılı itibari ile hükümetin ahlaksızlıklarına suç üstü yapılması nedeniyle öneli bir tarih haline gelmiştir...
dolayısıyla
ahlak ve erdem sahibi insanların yolsuzlukla mücadele haftasının başlangıç tarihidir...
halkın seçimde vermiş olduğu cevap, ülkemdeki gerçek müslüman sayısının ne olduğunu merak ettirmiştir...
zira, hem müslümanım deyip hem yolsuza, hırsıza, bakara/makaracıya oy vermek hangi düşünceye mesup olduğunu bilmemek manasına gelirki, ülkemdeki durumda bunu doğruluyor zaten...
akepe, din üzerinden bu kadar zaman seçim kazansın, son seçim döneminden önce dinin amaç değil araç olduğu bal gibi ortaya çıksın (algısı olan beyinler için geçerli), akabinde bütün kolluk kuvvetlerini tavsiye etsin...seçimde %45 oy aldıktan sonra bakara/makara diyen bakan bozuntusu ve hırsızlar topluluğu ile balkonda intikam konuşması yapsın sonrada bu partiye saygı duyulması beklensin...saygı müessesesini en son hak eden topluluktur akepe...
tam anlamıyla her hangi bir partinin tarafı değilim (ülkemde benim istediğimin olması utopik) ancak seçim sürecinden önce çıkan ahlaksızlıklar nedeniyle (hırsızlığın en üst makamlarda olması) ve sayın halkımın %99 unun müslüman olduğunu varsayarak (müslümanlığın felsefesini anlatmama gerek yok sanıım) bu seçimde kimin kazanmaması gerektiği belliydi, görünen o ki değişen bişey yok...!!!
yazın büyük puntolarla halkım hırsıza oy vermeye devam ediyor...!!!
ne demiş bilir kişi; halklar layık olduğu şekilde yönetilir...
yeni anayasada herşey açık, net olarak yazıldıktan sonra...kanun uygulayıcılar tarafından maddeler istedikleri gibi yorumlanmadığı sürece olması gereken eylemdir...
olmazsa da olabileceğini düşündüğüm hadisedir...
kanımca insanları korkutmak, hizaya getirmek için zamanın zeki kişilikleri tarafından insanlara enfoze edilen kavramdır...
lakin önemli olan ahlaktır, birey ahlaklıysa din kurallarına gerek yoktur,
özetle sağlıklı topluluklarda ''sana yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma''felsefesi hakim olduğu zaman yer yüzü herkese cennet olur...
din,kişi ile inandığı arasında olması gereken, hiç bir bireyi,ilgilendirmeyen,ruhani durumdur. Zorla enfoze edilmesi,inanmayanların ötekileştirilmesi,gösteriş için yapılması yavşaklığın alasıdır....
yaratıcılıktan uzak galatasaray taraftarının, herzaman yapmış oldukları taklit yetenekleri ile
-bakın bizde tezahurat yapabiliyoruz,
diye ortaya atmış oldukları saçma cümleler bütünü...