Bayrak indiren k*rt
Asker şehit eden k*rt
Karakol basan k*rt
Vergi vermeyen k*rt
Okul yakan k*rt
Esrar satan k*rt
Ambulans yakan k*rt
Öğretmen kaçıran k*rt
Kaçakçılık yapan k*rt
bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti
ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent
hele buselik hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi
bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden
evet yangın
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu
evet nisyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
bu sevda biraz nadan
biraz da hıçkırık tadı
pencere önü menekşelerinde her akşam
dağlar sonra oynadı yerinden
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç
Sanırım 2013 senesinin Temmuz ayıydı şeker bayramının olduğu gün, ben yine bir kafeye gitmiş nargile ve çayımı söylemiştim kafam yere bakan bir vaziyette yaptığım tek şey nargile dumanı hayaller kurmaktı çok geçmeden içeri bir kız çocuğu geldi yaklaşık 6-7 yaşlarında hafif uzun siyah saçlı çok kibar bir kızdı sırayla masalara gidip "Mendil almak ister misiniz bu güzel günde, ıslak mendilimde var mis gibi" diyerek belki de bayram harçlığını çıkarmaya çalışıyordu öyle olucak ki o kızı ilk defa görmüştüm bu civarlarda sadece bayram günü sıra benim masaya geldi "Yüreği güzel abicim mendilim var almak ister misin" kafamı dahi kaldırıp kızın yüzüne bakmadım istemediğimi ifade eden başımı salladım "peki ya ıslak mendil" yine aynı hareket diğer masaları dolanmaya başladı ve ben dumanı çekip kafamı kaldırdım ve böyle masum bir çocuk yüz hayatımda görmemiştim belki diğer masalar almıştır ondan mendil pek dikkat etmedim ama gitmeye yakın buraya bakar mısın dedim bir tane mendilini alabilir miyim dedim mutlu oldu sevindi masama bıraktı bende cebimden bir miktar para çıkardım ve kıza verdim çıkardığım para o yaştaki bir kız için çok fazla bir miktar parayı alıp çantasına elini atarak paranın üstünü verme telaşına girdi baksana buraya dedim para üstü kalsın bugün senin günün bayramın kendine harçlık yaparsın dedim kız çok şaşırıcak ki bir müddet dondu bana bakakaldı siz dedi "Siz çok iyi bir insansınız" dedi belki ağlamıyordu ama gözünün yaşarmasını gördüm mutlu oldu yüzü güldü tebessüm ettim bu olay bende uykuya yatan hislerimi uyandıran bir olaydı "Siz çok iyi bir insansınız" hala bu olayı anlatırken hüzünlenirim bu küçük kardeşimin bahtı açık olsun...
Saygılarla...
Babamla benim aramda olan baba oğul ilişkisi hep soğuktu... su an 18 yaşındayım ve üniversiteye okumak için Yoldayım uzun bir yolculuk düşünmek icin çok zaman demek bu babama bir kez bile seni seviyorum baba iyi ki varsın diyemedim ve bu 18 yıllık hayatımda belki de ilk ve son olucaktır babamla otobüste seyehat etmem kendisi su an uyuyor ve ben gözleri hafif yaşlı tebessüm ederek yüzüne karşı diyemedigim seyleri şimdi o uyurken içimden diyorum iyi ki varsın baba