sakat mantık örneği. Vasat bir maçın faturasının galatasaray'a kesilmesi. Cüneyt çakır hem fenerbahçeye hem de bize çok hatalı kararlar verdi. Ama 15 gol pozisyonuna giren galatasaraya karşı nerdeyse 3 pozisyon zor çıkaran bir fenerbahçe vardı.
Dakika 33 istatistik veriliyor, galatasaray 7/2şut, fenerbahçe 1/0 ön tarafta yapılan müthiş bir baskı, hata yı da getirdi. Nitekim maçtaki 5 gol de saçma goller(golden önce faul, el, hata) ama forse eden bir takıma, hakemle kazandı denilemez.
Defansınız top çıkaramadığı için Baroni, Topal ve Alex top almaya geldi defansın içine, resmen oyunu yıktık sahanıza.
Aslında bir davettir başka bir yalnıza, lokantada oturup kafanı önüne eğip çorbanı yudumlarken karşına birinin oturması... Evet daha demin gökten 3 elma düştü.
alt komşumun yaşadığı ve onun yaşamasına rağmen benim bile içime oturan bir olaydır. Acıma duygusu değil, "ulan herkes uyuyor ben işe gidiyorum" lafıyla beraber yatağından istemsiz kalkmak, cinnet senaryosu.
Şimşek değil fakat gök gürültüsü kesintisiz devam ediyor, sanki gök'ün içinde bir makine çarkı işliyor. Sizin duymadığınız gök gürültüsü buraya kaymış olabilir. Sanırım Mikail uyuya kaldı.
"Ya o kadar ödül almış, kesinlikle iyi bir sanatçıdır." Bu mantığa hep hasta kalmışımdır. Bir insanın aldığı bir teneke
parçasına sığdırmak bütün sanatı… "Sanatın görevi doğayı kopya etmek değil, doğayı anlatmaktır."
Der, Balzac.
Yani sanat; olmayanı yaratmaktır, bu söze göre Tanrı bir sanatkar,
bizse onun yansımalarıyız. Kim bilir, belki de Tanrı acıyı resmetmek
istemiştir… Kim bilir! Ödül, yöneticilerin sana sadece toplumların belli
çıtasını aştığın için verilen ve aslında sana “artık fazla ileri gitme” deme
şeklidir. Ben bu çıtayı yapabildiğimce aşmak istiyorum diyen kişilerin
sonu, darağacı olmuştur. Durmayın, sanat sınırsız bir kuyuyken, ödüllere bağlamayın.
açık bir balkonun içerisinden süzülen o ses dalgasını duyabilmektir an itibariyle, bahçeniz varsa kendinizi dışarı atıp toprak kokusuyla sevişeceksiniz.
tanrı'yı kandırmak...
Siz hiç tanrı'yı aldattınız mı? Dünya üzerine gelen tüm inançlılar Tanrı'yı kandırmaya çalışıyor. "o her şeyi görür ve işitir" sözleri ağızlarından düşmeyen insanların Tanrı'ya karşı bu kadar acımasız olması...
Cennet varsa, orası çocukların olmalı. Saf ve temiz çocukların.
yenilen taraf için bir yıkım, bir felaket. Fenerbahçelilerin 3 temmuz'un, Galatasaraylıların, Fenerbahçeye olan makus talihinin izlerinin bugün sahada savaşarak silineceği maç. Bir galatasaraylı olarak fenerbahçeyle aramızda oynan son 5 maç(son maç hariç) üstünlüğü kurup kazanacağımıza inandığım maç. "kupalara layıksın sen" lafının karşılığı bugün sahada.
karşı taraftan bakıldığında, bu başlığın "allah'a inanmayan kişi için duyulan acıma anlayışı" şeklinde olacağı tahminimdir. iki taraftan biri sürekli diğerinin negatifi. Negatif ol, fakat duygularda bile bu kadar tezatlığın bana göre saçma olduğu anlayış-lar. inanan birine şefkat, inanmayan birine acıma. iki ucu...
asosyalleştiren bir oyun. hayatımda oynarken böyle sinirlendiğim, futbolcularıma kızdığım bir oyun daha yok. teknik direktörlük vasfının nirvanasına ulaşıp, başarılı taktiklerle kazanmayı arzulayan biri oldum çıktım. ama sinirlenince tam bir fatih terim'im.
fenerbahçeye gelmesiyle, artık 12 ağustos gelsin de bakalım ne kadar iyiymiş bize karşı diye kendi kendime konuştuğum doğrudur. fakat içimde ellerinde patlayacak gibi bir his var.
insanları bir yerden kovmak olmamalı çözüm, herkesin kendi içinde yaşadığı şeyleri dışa vurmanın ve bunu tepkilere dökmenin alemi yok. neden sosyal hayatımızı özgürce yaşamayalım ki? oruç tutmayanları asalım o zaman mantığınıza göre... Saçma.