sanal kabristan uygulaması ile beni benden alan internet sitesine sahip belediye.
bireye özel ya da tüm kabristana dua yollama seçenekleri mevcut efendim, her şey düşünülmüş!
duayı göndermek için başlat butonuna basıyorsunuz, sizin yerinize allah kabul etsin bile diyor.
sevilmek zorunda olmayan ama saygıyı kesinlikle hak eden grup. kolay kolay tahtlarından ineceklerini düşünmesem de duyduğum bir rivayete göre bu adamların veliahtı trivium imiş.*
şov yapan yazardır. 'bakın ben bu düşünceler içindeyim, heran kendime bir şey yapabilirim, endişelenin lan benim için!' diye kendini parçalayan, küçük düşüren yazardır.
insanın özelini yüzlerce kişinin okuduğu bir yere yazması öncelikle kendine saygısızlıktır bence.
ilanı-ı aşk eden, ailevi sorunlarını dile getiren, zerre kadar umrumuzda olmayan kendine ait değerleri yerin dibine sokan yazar da bu yazara eşdeğerdir.
edit: sözlükte intihar etmeye meyili ne kadar çok arkadaş olduğunu görmek beni korkuttu.
daha programın ortalarına bile gelinmedi ama adriana'nın baygınlık geçirmek üzere olduğu anlaşılıyor. özlem adlı yarışmacıyla öyle bir muhabbete girsem ben çoktan kendimi atmıştım yere.
bu kızı beğenmeyenlere anlam veremiyorum. çok da sevimliymiş.
bazen çok çirkin, bazen aşırı güzel görünen sempatik hatun. eurovision'da stir me up gibi bir şarkıyla Türkiye'yi temsil etse çok daha büyük hedefler olabilirdi, ama bu şarkıyla nereye kadar bilemiyoruz.
'steril iğneler kullandım, kedilerin iyi olup olmadıklarını günde 2-3 kez kontrol ettim, insana piercing yapmakla kediye yapmak arasında bir fark görmüyorum.' diyerek kendini savunma yüzsüzlüğünü bile gösteren kadın.
cani midir bilemem ama kedilerin kulaklarının hayati organları olduğunu bilmeyecek kadar cahil belli ki.
bir arkadaşım bu haber üzerine 'ne alakası var zulümle, sokak köpeklerinin kulaklarında da numaralar var.' diye saçma sapan bir şey söyledi. yaşasın olayları istediğin yere çekip kendini haklı bulmak ey güzel halkım!
eğlenceli, güzel başlayıp bu kadar boka saran bir film daha bulunabilir mi acaba?
başarılı çekilmiş evet. ileri derecede hasta 2 insanın hastalıklı aşkını 'romantizm' diye çok güzel kakalıyorlar seyirciye.
güzel sahneler var kabul ediyorum ama bütünü kurtarmaya yetmiyor malesef.
başladığı gibi 'akıl' sınırları içinde gitseymiş keşke. bu kadar popüler olmasını bu filmi beğenmeyenlerin dayak yemesine bağlıyorum. tarafsız izlense, 'bu film müthişmiş, herkes bayılıyor!' mantığından uzak izlense eminim ki daha açık görülebilecektir.