saadet partisi genel başkanı temel karamollaoğlu yaptığı açıklamada değişiklik teklifinin mevcut haliyle referanduma sunulması durumunda parti olarak hayır oyu kullanacaklarını söyledi.
bu işin sağı solu dincisi kemalisti olmadığını gözler önüne seren bir açıklamadır. bakalım neler olacak. hayırlısı olsun.
edit 1 : öncelikle saadet partisi çok yüksek oy yüzdesine sahip bir parti değil. ama zaten asıl olay oy yüzdesi değil. bu adamlar kalkıp gözü kapalı evet deselerdi veya yetmez ama evet deselerdi anadoludaki insanların inceden kıllanmasına uygun ortam oluşmayacaktı. ama şimdi dindar bir parti olmasıyla bilinen bu partinin hayır oyu kullanacağız demesi anadolu'daki insanlarda da '' lan acaba ? '' düşüncesi doğuracaktır. böylece bu durum insanları en azından biraz olsun araştırmaya, bakayım neymiş bu değişiklik demeye itecektir. böyle bir algı oluşturması açısından bile demokrasiye büyük katkısı olan bir açıklamadır.
edit 2 : tarihi eklemeyi de unutmuşum. 18 ocak 2017 itibariyle yapılmış bir açıklamadır. kenarda tarih dursun da sonuçta türkiye burası neler olacağı belli olmaz. bir bakmışsın yarın bir gün partinin adı yetmez ama evet partisi olarak değişmiş. sonuçta elimizde bu tarz örnekler yok değil (bkz: mhp)
'' Türkiye'de zalim bir rejim var, 4 yıldır kendi halkını katlediyor. ''
Başbakan ahmet davutoğlu'nun dilinin sürçmesi sonucu sarf ettiği bir cümle. moderatör soğukkanlı bir şekilde ahmet davutoğlu'nu düzeltiyor ve ahmet davutoğlu da '' ııı suriye'de ehehe '' diye gülerek durumu kurtarmaya çalışıyor.
karakter sınırı sebebiyle tam metnini yazamadım, aslında başlık şöyle olacaktı : yaşamadığı şehirlerin hava durumuna her gün düzenli olarak bakan insan.
bunu yapan bir tek ben miyim gerçekten merak ediyorum. istanbul'da ve Bursa'da yaşıyorum dönemsel olarak, hayatım boyunca da ne Kars'a ne Erzurum'a gitmişliğim var. Ama her gün düzenli olarak sebebini anlayamadığım şekilde meteoroloji genel müdürlüğü'nün internet sitesinden Kars, erzurum, antalya, eskişehir ve ığdır'ın hava durumuna bakarım. zaman zaman hızımı alamayıp 81 ilin 40'ının hava durumuna bakmışlığım da oluyor. hatta bazen yaşadığım şehrin hava durumuna bakmayı unutup ilk Kars'a bakıyorum. hani memleket özlemidir diyeceğim o da değil, trakyalıyım. dedemler falan da makedonya göçmeni. neden hep bu şehirlere bakıyorum bilmiyorum ama bakıyorum işte sebepsizce.
bu arada 6 ocak gecesi kars'ta hava bulutlu ve sıcaklık -1 derece. erzurum ise -2 derece ve kar yağışlı. daha önce erzurum'da bu tarihte görülen en düşük sıcaklık da -27 dereceymiş.......... evet şu an yine açtım bakıyorum bu şehirlerin hava durumlarına. siz de merak etmiyor musunuz ama ?
ABD doğumlu, amerikan kolej ligi takımlarından florida üniversitesi'nde forma giyen genç basketbolcu. onu özel kılan nokta ise; doğuştan sol eli olmamasına rağmen basketbolcu olması. o gerçekten çok özel biri. kurulmuş bir hayalin peşinden koşarken kaybetmiyor sol elini, sol eli yokken kuruyor hayalini. onun hikayesi o yüzden biraz daha alışılmışın dışında.
lisede 11.8 sayı 1.4 ribaund ortalamaları tutturmuş.
kendisinin bazı performanslarını izleyebileceğiniz linkler de burada :
Türkiye'nin giderek daha da geliştiğinin net göstergesi. 2020 yılında da back to the future hayali gerçek olur diye tahmin ediyorum. Zira oldukça hızlı ilerliyoruz.
Carter Logan, Jim Jarmusch, Shane Stoneback (kayıtlarda), Jozef Van Wissem ( konserlerde ) 'den oluşan Avant-Rock, American Country, Noise, Psychedelic rock tarzlarında müzik icra eden başarılı bir grup.
şu ana kadar 3 EP'leri bulunmakta ;
EP #1
1. Pink Dust
2. Dead Naked Hippies
3. Little Sister
4. Some Feedback For Jozef Van Wissem
EP #2
1. Purple Dust
2. I'm So Lonesome I Could Cry
3. Tangier '57
4. The Boat of Love
EP #3
1. First Time
2. Black Swan
3. Francine Says
4. Should I Stay or Should I Go
Ayrıca yine Jim jarmusch'un yönetmenliğini yaptığı ONLY LOVERS LEFT ALIVE ve BAD RABBIT: THE LIMITS OF CONTROL filmlerinin de soundtrack'lerini yapmış bir grup.
BAD RABBIT: THE LIMITS OF CONTROL soundtrack şarkı listesi de şu şekilde ;
1. Sea Green Sea
2. Dawn
3. Dusk
4. Blue Green Sea
dinleyin, dinlettirmeyin ! insanlar araştırsın, sözlükleri karıştırsın ve bulsunlar. bu grupları dinlemek emeği hakediyor.
özellikle öğrencilik döneminde bir şeyler kiralarken sürekli olarak ''kimlik bırakmak'' zorunda kalırdık. bisiklet kiralarken kimlik bırakırdık, araba kiralarken kimlik bırakırdık, 20 liraya bir hesap makinesi almaz ve her sınav döneminde kimliğimizi mühendislik kantinine bırakıp hesap makinesi kiralardık. kısacası öğrencilik döneminde bir yere kimlik bırakmak çok fazla yaptığımız bir eylem olmuştur hep. ancak geçen gün arkadaşımın dönerciye girip 4 lirası çıkışmadığı için dönerciye kimliğini bırakması ve 3 gün sonra dönerin parasını ödeyip kimliğini geri alması öğrencilik dönemi beş parasız geçmiş ve her yere kimliğini bırakmış bir beni bile şaşkına çevirdi. sanırım öğrenci çulsuzluğu tarihinin doruk noktalarından biriyle karşı karşıyaydım.