ülkemizde küçük küçük serenalar,blairler,chucklar,nateler eksikti.bu noksanımızıda gidericez vatana millete hayırlı olsun.
dizinin orjinalindeki serena çapkın akıllı güzel bir ablamızdı.bizim su kızımız ise fazla naif çıt kırıldım hanım hanımcık süzme saf..yazık onun halleri iç acıtıcı doğrusu:)
oyunculuk "0" bunda herkes hemfikir.
blair'i canlandıran ayşegül kızımıza sözlükçe destek olup dişlerini temizlettirelim yada kırmızı rujdan vazgeçsin diye saçma sapan bi eylem yapalım olmuyor efendim bakılmıyor mide bulandırıyor.
en cok merak ettiklerim hangi okulda diz üstü rengarenk çorap ve topuklu ayakkabıya izin var?yada hangi lise öğrencisinin ehliyeti var?yada hangi akıllı anne baba o yaştaki çocuğa son model araba alır?ha bide okulun bahçesinin oto galerisi kıvamında olmasıda enteresan..şu dizide bi hummer görmezsem gözüm açık giderim:)
ha bide okadar zenginsiniz bim'den mi alışveriş yapıyosunuz?vay pintiler demek ki böyle zengin olunuyormuş.
onların okuduğu lise ise ben nerde okudum şuan kendimden ve okulumdan şüphe ettim =))))
izleyenleri şaşırtan aaa rte'nin de duyguları varmış dedirten fazlasıyla düşündüren,saydırtan,sövdürten durumdur kendisi.normaldir insandır der geçersin en fazla ama azıcık okuyan düşünen bir bireysen komik geliyor yahu gülmeden duramıyor sinirleniyor sinirlendikçe daha çok gülüyorsun.
muhterem başbakanım nedeni ne olursa olsun sen bu konulara el atma yapmacıklığın gerçekten mide bulandırıcı.madem bukadar meraklısın şuan değindiğin dönemin gerisinede ilerisinede bi bakıver.
hala 72de idam edilenlerin adını anmaktan çekiniyor,1 mayıs deyince tüylerin diken diken oluyor,bugünkü terör sorunlarına hepimizin başı sağolsundan başka birşey diyemiyor ama oğulcuğunuda askere gönderemiyosun.. ne iş?
çözümün parçası olamıyorsan sorununda parçası olma sayın rte..
referandumda evet oyunun çoğunlukta olması için daha neler yapacaksın küçükken cin ali ve maceralarını merak ettiğim gibi merak ediyorum..
pomegranatephone adlı sitede tanıtımını izleyebileceğiniz ve izledikten sonrada telefon buysa benım telefon dediğim bu takozda ne diyeceksiniz.
öyle bir cihaz ki mızıka çalabiliyorsunuz,traş olabiliyorsunuz,kahvenizi yapıyor ve en mükemmeliyse çeviri yapabiliyor olması evet yanlış duymadınız..bu saydıklarımın hepsi tek bir cihazda toplanmış.
adreside veriyim tam olsun.
(bkz: http://www.pomegranatephone.com/)
tüm seri içindeki en iyisi olduğuna inandığım kitaptır.melankoli,ayrılık,özlem,unutma çabaları ve yeniden başlamak için umut aramaları..vs betimlemeleri gerçekten iyi..helekı ayrılıgın ılk zamanlarındakı gecmıs olan o sureyı anlatmak ıcın sayfaya sadece gecen ayların adını yazmak basıt bı hareket olsada fazla etkıleyıcı.sadece edwardın sesını duymak ıcın yasanan onca olay..
filmini çok merak ediyorum.eğer kitaptaki tadı verebilirlerse gerçekten bir çok insanın vazgeçilmezlerinden olabilir.
1 sezonu 1 gecede izleyip yattıktan sonra gelen uykusuzluktan dolayı gün içinde yarı uyur yarı uyanık halde bulunulur.bu yüzden her daim rüya gören kişi kendisini lost adasında hisseder.çevresindeki insanlara ada halkıymışçasına davranır.abuk sabuk paranoyalarla dışarıdan bakan insanların deli bu deli yargılarıyla yüzleşir.uzaktan görülen yangın dumanı farklı yorumlanır ve her yere koşarak ulaşma isteği doğar.gördüğü ilk yemeğe sanki aylardır öyle güzel yemek yememiş gibi atılır. *
çok sevgili annemin gözlük numarası büyümüş ve yenisi alınacaktır.bu sefer süslü püslü gözlük isterimde isterim diye tutturmuş en sonunda izmirdeki pek çok gözlükçü dolaşılarak beğendiği bir gözlük bulunmuştur.nitekim annem gözlüğü arada bir kullanmaktadır.**
hergün sorduğum gibi bugünde anneme sordum.
neden takmıyorsun gözlüklerimi
ve gelen cevap:
-ya bu aralar ayağımdaki sinir sıkışması arttı o yüzden yürüyemediğim için takmıyorum. *
-ilkokulda hoşlandığım çocuk benden hoşlanmıyordu.beni bütün sınıfın önünde rezil etmişti.ondan itikam almak istiyorum ama üzerinden yıllar geçtiği için saçmaladığımı düşünüyorum.
-bazen öyle yalanlar söylüyorum ki söylediğim yalanlara ben bile inanıyorum.
-elime makas alınca saçlarımı kesmek istiyorum.
-arkadaşlarım arasında hep kötü gün dostu oldumda her yanında olduğum yanımda olmadı be
-insanların bana en umutsuz olduğum konularla ilgili söyledikleri tüm olumlu şeylere inanıyorum.
-aşk benim için hep acı çekmek oldu bu yüzden aşktan çok korkuyorum.
-çizgi film izlerken bile ağlıyorum.
-ölen kedimi çok özlüyorum ve her gece onun fotoğrafına ya da ona ait eşyalara bakıp kedimle konuştuğumu hayal ediyorum.
-banyoda saatlerimi geçiriyorum.her banyoya girişimde sanki bi rol canlandırıyormuşcasına kendi kendime konuşuyorum,kavga ediyorum,gülüyorum,dans ediyorum.vs,vs,vs..
-falım damla sakızı manyağıyım.sakız çiğnemediğim bir gün yok.
-terkediliyorum.aşık olduğum nasıl benden vazgeçebiliyor diye aylarca üzülüyorum.belkide kalemime güvenişim bundandır ha sözlük?
-hergece annemin telefonunu alıp saat 2 ye kadar radyo dinliyorum.çalan şarkıları sanki sahnede ben söylüyormuşum gibi hayal ediyorum.
-karanlıktan korkuyorum.
-lisedeyken diğer kız arkadaşlarımla cin çağırma olaylarını bende yaptım.
-ve bu yüzden bi süre uyuyamadım.rahatsız edildiğimi düşünüyordum.
-karanlıktanda bu yüzden korkarım.odamda biri kapı girişinde diğeri baş ucumda 2 tane gece lambası var.
-alkolü sevmem diyorum ama bıraksalar geberene kadar içerim.
-ailemi pek sevmiyorum.hele babamdan nefret ediyorum.
-kurbağadan ve çekirgeden çok korkarım.
atı alan üsküdarı geçmiş be ağalar..
senin böyle bi istekle atağa kalkman nedendir?
anlasan denızı huseyını yusufu ıcım yanmıycak ta nerde ... ?
hadi bunuda geri verdiler diyelim *sonra?ne değişecek?affedilicekmisiniz?
bu aralar moda oldu galiba bu olay. *
denizlerin sizin geri vereceğiniz itibara ihtiyacı yok *
kaldı kı denız gezmıs soylemıstır orda yıten sadece bedenımdır dıye.
hala denızlerı yasantanlarımız var ve ıtıbarlarıda gayet yerınde.**
dinleyen kişi eğer hayal ve duygu yoksunu değilse kesinlikle o anda yaratıcılığı zirveye çıkar.şarkılarının sözlerini geçtimde o ses ne öyle ya?
alkol gibi sigara gibi..başlayınca bırakamıyor ınsan.gunun hangı saatındesın ya da sehrın neresındesın fark etmıyo.sesını duymak ıstıyosun..şarkı başlar müzik geçer sessizlik ve cem adrian..
ne halde olursam olayım nasıl hıssedersem hıssedeyım adrian beni hep huzurla karşılar..içimi döktürtür..benim konuşamadığım zaman konuşur,bağırır ve ağlar.. *
normalde o bakışı atan bir şahıs olsa ne bakıyon bilaader deyip kavga bile çıkartılabilecek durumdur.ama bakışı atan insan değil de kedi olunca iş korkunç ama komik bir hal alıyor.
efendim 4 yaşımdan bu yaşıma kadar *bir kediyle büyümüş biri olarak söyleyebilirim ki bu bakışın tanımı yok.kedigillerin sırf insanların suratındaki o aptal ifadeyi görüp eğlenme güdüsü oluşturduklarını düşünüp bu konuda kendi rahmetli kedimle çok fazla uğraşmışlığım da olmuştur.bu vaka sonucunda ruh sağlığım bozulmuş kedi hayvanıyla konuşmaya başlamıştım.
başınıza bu durum geldiğinde sizde kedinin gözünün içine bakın.bir süre sonra dayanamayıp amaaann bu benden de deli yaaa diyip kafasını çevirecektir ha çevirmedimi ozaman koşarak ortamı terk edin çünkü her an suratınıza atlayabilitesi vardır *
sonunda karşımızda başbakan görmüş olduğumuzu düşünüyorum.iyi etti ağzına sağlık ama inanmıyorum.
sadece laf söyleyip oturumu terk etmek e devamı?
eğer bu tavrınız esas ise israil ve abd ile stratejik müttefiklik,israil ile askeri-siyasi-ekonomik dayanışma'nın sorgulanması ve hatta iptal edilmesi
BOP eş başkanlık görevinden istifa
'04 yılında abd yahudi lobisince verilen cesaret ödülü'nün iadesi..
e biz bunları görmedik yine laftamıydı herşey?
işin traji komik kısmıysa rte'na atatürk yakıştırması yapıldı.yapmayın etmeyin 40 yılda bir ağzını açıp iki üç laf söyledi diye.*
bilmem farkındamısınız *yerel seçimler kapıda. **
kıbrıs barış harekatında biri esir toplamlda 10 asker öldürdüğü yönünde açıklamada bulunan tanınmış aktör.şu sıralar hakkında Yunan ve Kıbrıs Rum kesimince Avrupa Mahkemelerinde "savaş suçlusu" olarak yargılanması ve ceza alınması talep ediliyor.
peki biri bana şunu anlatsın.Savaş şartlarında olağanüstü hal-durum vs.. uygulanmıyormu?yani savaşta asker ben adam öldürmeyim,şuracıkta durayım diyemi düşünüyor?
atilla olgaç için yargılanması ve ceza talebinde bulunan zihniyetler ve arkalarındaki yardakçıları israil ve amerikan askerleri için ne yapıcaksınız?hadi atilla bey 10 kişi ile sınırlı kalmış tek çemkirebileceğiniz nokta:" e esir asker varmış,silahı yokmuş,elleri bağlıymış mış mış.."
e ırakta gazzedeki çocuklar,vatandaşlar?onlar son teknolojik silahlarla,füzelerle,bombalarlamı geziyorlardı.
bu sebepten ötürü yargılancak birisi varsa önce gözünüzün önüne bakın.ha tabi g*t korkunuz varsa o ayrı.ama bizede böyle sudan sebepten bulaşmayın.illa rum olduğunuzu illa türklerden ötürü olan kuyruk acınızın peşindeyseniz onuda açıkça belirtin bide karşılık verelim. *
--spoiler--
Bilgisayar ve teknoloji konularında dahi sayılabilecek, bilgisi yüksek insanların sosyal hayatlarında sorunlar yaşadıkları uzun zamandır söylene gelir. inanışa göre bu insanlar sosyal ortamlarda rahat edemez ve özellikle karşı cinsle iletişimlerinde haddinden fazla çekingen ve tecrübesizdir. Bu inanış TV programlarında sıklıkla bir espri aracı olarak kullanılsa da gerçek hayatta hiç bugün olduğu kadar ciddi bir sorun olarak ele alınmamıştı. Fakat Almanya'da bir üniversite 440 bilgisayar mühendisliği master öğrencisine sosyal hayatlarını geliştirecek bir flört etme dersini müfredeta koyunca, artık durum bilimsel olarak kabul edilmiş oldu.
Postdam Üniversitesi'nde master seviyesindeki 440 öğrenci normal ders programlarının yanı sıra artık bir de yazar ve radyocu Philip von Senftleben'dan flört dersleri alacaklar. Dersin içeriğinde partilerde insanları etkilemek, e-posta veya kısa mesaj ile flört etmek ve belki de en önemlisi; reddedilmeyle başa çıkabilmek öğretilecek. Üniversite bu programın öğrencileri gerçek iş hayatına hazırlamasını planlayarak, vücut dili, topluluk içerisinde konuşma ve stres yönetimi gibi konuları da ders içeriğine ekledi.
(http://www.chip.com.tr )
--spoiler--
şarkının sözleri şöyledir:
You're gonna be a shining star, and fancy cars, fancy car-ars.
And then you'll see, you're gonna go far.
Cause everyone knows, who you are-are.
So live your life, ay ay ay.
Instead of chasing that paper.
Just live your life,ay ay ay.
You got no time for no inters.
Just live your life,ay ay ay.
No telling where it'll take you.
Just live your life,ay ay ay.
Cause I'm a paper chaser.
Just living my life,my life,my life,my life
Just living my life,my life,my life,my life
Nevermind what haters say, ignore them 'til they fade away.
Amazing they ungreat for after all the games I gave away.
Safe to say I paved the way, for you can't get paid today.
You still be wasting days away, nah had I never saved the day.
Consider them my protégé, how much I think they should pay.
Instead of being gracious, they violated and made you wait.
I never been a hater still I love them, yeah I graze the way.
Some say they so yay and no they couldn't even work on Labor day.
It aint that they black or white, their hands of area in shades of grey.
I'm West side anyway, even if I left the day it fades away.
Some move away to make a way not move away cause they afraid.
I'll go back to the hood and all you ever did was hate away.
I pray for patience but they make me want to face away.
Like I once made them scream, now I could make them plead their case away.
Been thuggin' all my life, can't say I don't deserve to take a break.
If you ever see me catch a case, and watch my future fade away.
You're gonna be a shining star, and fancy cars, fancy car-ars.
And then you'll see, you're gonna go far.
Cause everyone knows, who you are-are.
So live your life, ay ay ay.
Instead of chasing that paper.
Just live your life,ay ay ay.
You got no time for no inters.
Just live your life,ay ay ay.
No telling where it'll take you.
Just live your life,ay ay ay.
Cause I'm a paper chaser.
Just living my life.
I'm the opposite of moderate, immaculately polished with the spirit of a hustler and the swagger of a college kid.
Allergic to the counterfeit, impartial to the politics.
Articulate but still would grab a nigga by the collar quick.
Whoever had problems, they reckonsile they just holla 'til.
If that don't work and just fails, then turn around and follow 'til.
I got love for the game but ay I'm not in love with all of it.
I do without the fame and the rappers nowadays are comedy.
The hootin' and the hollerin', back and forth with the argueing.
Where you from, who you know, what you make and what kind of car you in.
Seems as though you lost sight of whats important with the positive.
And checks until your bank account, and you're about poverted.
Your values is a disarrayed, prioritized are horribly.
Unhappy with the riches cause you pis-pone morraly.
Ignoring all prior advice and fore warning.
And we might be full of ourselves all of a sudden aren't we?
You're gonna be a shining star, and fancy cars, fancy car-ars.
And then you'll see, you're gonna go far.
Cause everyone knows, who you are-are.
So live your life, ay ay ay.
Instead of chasing that paper.
Just live your life,ay ay ay.
You got no time for no inters.
Just live your life,ay ay ay.
No telling where it'll take you.
Just live your life,ay ay ay.
Cause I'm a paper chaser.
Just living my life,my life,my life,my life
Just living my life,my life,my life,my life
burda bahsi geçen şarkısının club versiyonu gerçekten güzel olmakla birlikte şözleride şöyledir;
You belong to me
I belong to you
Fire from my heart
Burning just for you
When you're far away
I'm in love with you
Feeling that so high
What can i do
Fly like you do it
Like you're high
Like you do it
Like you fly
Like you do it
Like a women
La la la la la la la ...
yanındayken kıymeti bilinmez sevilen insanların.illaki gitmeliler uzağa yada illa bitmeli aradaki herneyse.kimse inkar edemez illaki özlenir giden.heleki yeri ayrıysa kişinin hayatında!
sevilen gider geride kalan bekler gideni anar,hayalini kurar kısacası devam eder gidenle yaşamaya.acıdan zevk almanın farklı versiyonudur.o denli seviyorsunuzdur ki onun aşkının acı hali bile yeter.bi umut edersiniz ya dönerse,ya arasa,ya özlerse diye...
aslında çözümünü buluruzda bu hüzünlü halin iş uygulamaya gelince çoğumuz sınıfta kalır.zaman herşeyin ilacıdır.ama geçen zaman sancılıdır.bu sancıya dayanabilenlerimiz daha güçlü ama daha sert devam ederler yollarına.dayanamayanlarsa yeniden sevdiklerinde yaşatırlar gideni..
düşen bombaların çıkardığı duman bazınca haz duyan sadist ruhlu topluluk.komşularının bu denli canice ölümlerini sinemada film izler gibi izlemek yetmeyip çocuklarını götürüp izletmek onunlada yetinmeyip oradaki habercilere bu dünyanın sonu değil diyebilmek bu olmalı.
(bkz: bu insansa ben neyim)
Bir aşk için yapabileceğin herşeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnız kalıyosan için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında küçük bir tebessüm yaratmaktan başka hiç bir işe yaramayacaktır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın. Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın... "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşıyorken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunudur. Hayatı ıskalama lüksün yok senin!...
Yine içeceksin rakını balığın yanında. Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun, aslolan yürektir...!!!
kesinlikle bir lanet olarak nitelendirdiğim baş ağrısı türü.herşeyden sebeplenerek açığa çıkar.içilen ilacın haddi hesabı yoktur,diğer yazarlarında dediği gibi tam bir bitkisel hayat modunda sessiz sedasız yatarsınız.bazı dönemlerde ağrının yanında ekstradan istifrada getirir.
doktora gidip bu ağrıdan kurtulmak istediğinizi söylersiniz ve o koskoca doktor alay eder gibi bunun tedavisi yok migren genetiktir ve herşey onu tetikler allah sabır versin der.reçetenize 2 3 ağrı kesici yazıp tıpış tıpış evinize dönersiniz..
evet! biz migren hastaları kesinlikle lanetlendik.***
kesinlikle büyülü bir yer.arabadan inip havasını ilk soluduğunuz anda etkiler sizi.sanki hayatınızın aşkını bulmuşsunuzda ayaklarınız yere basmadan geziyorsunuz o arnavut kaldırımlı sokaklarda.o evler,insanlar,dükkanlar hepsi ayrı bir dokular.herkes tutkuyla bağlı oraya.en ufacık bir sıkıntı ya da şikayetleri yok.her mevsimi farklı güzel.orada geçen her gün bir diğerinden daha çok bağlıyor insanı oraya.geldiğiniz yeri unutup hemen oralı oluveriyorsunuz.
herşeyi mükemmel cundanın.okadar sakin ve şirin ki anarken bile mutlu oluyorum.
mutlaka gidip görmelisiniz.mutlaka rum meyhanesine gitmelisiniz.mutlaka rakı içip sarhoş olmalısınız.
gerçekten bu hissin adı aşk olmalı.bu denli heycanlandıran ve bu denli geri çağıran.
ufukta gorunen o kı mutluluk tek kısılıktır aslında.karsımızdakının cabasına ıhtıyacı yoktur mutlulugun.aşkında sevıdıgın kadar buyuktur,sevdıgın surece meydan okur dunyaya.hasretle beklenen gelmez hıcbırzaman,bu hasretı yalnız tuketırsın.
karşılık bulmuyorsa sevda artık umut değil kendini hükümdar sana köleler üretir dönemezsin.
ama boşa geçmemiştir dolan vakit,heba olan şiirlerinde değildir,şarkıların diliyle yas tuttuğun geceler sırdaşlığını hiç terketmez..kıymetını bılmedıgın kır cıceklerı yenıden acar o gul solarken..
yılların geçip gider ama yollar hiç bimez.sonuna geldıgını sandıgın yerler bırer duraktır aslında.ve sen yolculugunu gonullu bıtırmıssındır o durakta.gunes hep gec kalırmıs gıbı gelır,sen bır baharda mevsımler baska havada.
gerceklerle dusler yerını kaybederler.bır tek o kalır yuregınden hıc gıtmeyen.aynı bakıslı resmıne saatlerce dalısın kalır.
rüyada nasıl korkulurmuş bunu anlamama sebep olan olay..
rüyamda anıtkabirde bi törendeyim,anıtkabirin yanına sahne kurulmus ve perdenin arkasında atatürkü birkç kişiyle konuşurken görüyorum..tören biticek ve atatürk gidicekmiş..ben koşarak yanına gidip gitmesin diye atatürkü ikna etmeye çalışıyorum sonra ağlamaya başlıyorum..bana bir sürü soru soruyo.*bende soruların sonunda memleketçek kötüyüz,bizden adam olmadı bu yüzden çok utanıyorum demeye başlıyorum.*sonra atatürk omzumu sıkıyo onume kocaman eski bi harita açıyo,bir sürü yer gösterip sonra egeyi gösteriyo merak etme çoçuk yakında egeyi alıcaz sen üzülme diyo..****
binlerce polis,binlerce gaz bombası,binlerce plastik mermi ve bunun üzerine kullanılan tazikli su..bunlar sadece istanbulda polisinin kullandıkları gerçi istanbula diğer şehirlerden de takviye polis,jandarma gönderilmiş.taksim meydanı bariyerlerle kapatılmış o yetmemiş önüne polislerden duvar örülmüş.polisteki malzemeleri gördük kullanmaktan çekinmediler zaten peki yürüyüş yapanlarda pankarttan seslerinden başka ne vardı?niye ağzını açan saniyede susturuldu?polisin gözü niye bu kadar karartıldı?
yetmedimi be polisim??vura vura derman kalmamış kollarında yoldan geçen teyzemden ne istemişsin ya o 5 yaşındaki çocuktan?taksimi kapattında noldu kurtarabildinmi vatandaşını?taksimi kapattında noldu engelledinmi karmaşayı??
sanki sıkıyönetim var gibi.herşeye okadar el atıldı ki insanların çoğu acaba kanlı 1 mayısımı yaşıycaz yine düşünüyolar.akp hükümetinin ulaşımı kesmesi,barikatlar kurdurması,okulları tatil etmesi hatta elinden gelse oraya canlı hiçbir şey sokmak istememesi birazda olsa abartı değilmidir?ya sendikaların ısrarının "anayasal düzene baş kaldırı olarak nitelendirilmesi" açıklamasına nedemeli?
31 yıl önce o silahları ateşleyenleri bulsaydınız onlara sorsaydınız..aradan seneler geçti sadece adı kaldı madem insanların canına bukadar değer veriyosun taksimi kapatmadan önce dönde bi geçmişine bak!güç gösterisi yapmak tabiki kolay ve göz boyayıcı polisleri sabahın 6sında sokaklara yığmakla sesini çıkaran kişiyi hemen susturmaklamı olucak?inşallah polislerimiz bu senede turistlere vurmazlar..
--spoiler--
1886'da 8 saatlik iş günü hakkı için sokaklara çıkan,polisin açtığı ateş yüzünden kanı dökülen işçi sınıfının,1889'da 2.enternasyonal,1890'da abd sendikal örgütlerinin aldıkları kararlarla "uluslar arası emek hakları savaşımının bayramı" Dünya'nın pek çok ülkesinde "işçi sınıfının birlik ve dayanışma günü"olarak kutlanabilmesi pahalıya mal olmuştur.
--spoiler--
Günlerin bugün getirdiği
Baskı, zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez
Sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir
Bizde ve heryerde
1 Mayıs 1 Mayıs
işçinin, emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda
ilerleyen halkın bayramı
Yepyeni bir güneş doğar
Dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir
Kavganın ufuklarında
Yurdumun mutlu günleri
Mutlak gelen gündedir
1 Mayıs 1 Mayıs
işçinin, emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda
ilerleyen halkın bayramı
Vermeyin insana izin
Kanması ve susması için
Hakkını alması için
Kitleyi bilinçlendirin
Bizlerin ellerindedir
Gelen ışıklı günler
Gün gelir gün gelir
Zorbalar kalmaz gider
Devrimin şanlı yolunda
Bir kağıt gibi erir gider
türlü türlü laflarla anlatıldılar,kimisi el üstünde tuttu kimisi çiğnedi geçti..kimi için kahramandı kimi içinse hain..sonucunda gençtiler,korkusuzdular,dürüsttüler ve evet bencede kahramandılar.ismini bilemediğimiz nice insanı temsil ediyolardı..herkes deniz-yusuf-hüseyindi..en acısı da hepsi geleceğe güvenmişlerdi.bayrak diyolardı ya düşünceleri için,hani düşmeyecek elden ele gezicek olan..onlardan sonra korkar olundu halk bir anda korkusundan unuttu oğullarını..sessizlik çöktü.bir kıvılcıma ihtiyaç vardı ve o kıvılcımda geldi sonunda deniz,yusuf,hüseyin artık her dilde düşünceleri her beyinde sloganları,yiğitlikleri!artık onlar olduk.yazılanlar doğru 10da 1'i kadar olamadık onların hayallerini gerçek yapamadık..hiç bir şey için geç değildir.dedim ya artık onlarız!*
bugün yayınlanan bölümüyle onları bölücü diye nitelendirenlerin bile yüzünü yere baktıran bir dizi.yapımcı şirket,kanal ya da rtük tarafından mı bilinmez sansürlenen kelimeler çoğunluktaydı.ama deniz gezmiş rolündeki oyuncu gerçekte muhteşem bir performans sergilemiş..bakışlarında,yüzünde kısacası her hareketinde sanki gerçek deniz gezmişmiş gibi hissettirdi..**
1299 da başlayıp 3 Mart 1924 Osmanlı hanedanlarının yurtdışına çıkartılmalarına kadar geçen süre..bir boy beyliğinden imparatorluğa geçisin anlatımı.bazı yönleri ile bügünlerin benzerliği şaşırtıcıdır.dünya tarihinde büyük rol oynar.tarihi sevenler ve dikkat edenler için tarihin tekerrürden ibaret olduğunun farklı bir göstergesidir.
