normal zamanda izlemeyeceğiniz hatta tiksindiğiniz tv programlarını bile izlersiniz. ders çalışmamak için bahane çoktur. biraz ara vereyim dersiniz bi bakmışsınız saatler geçmiştir dandik şeyleri izlerken.
ankara cebecide yeni açılan ve sıcak ev yemekleri yapan küçük ve şirin lokanta. kayserideki kaşıkla lokantalarının isminden esinlenmişler sordum açan arkadaşa. ama hakkaten müthiş mantı yapıyorlar. hele bir mercimek çorbaları var mükemmel. yemekler anne eli değmiş gibi. aileden uzak olup da ankarada okuyan gençler, annesinin yemeğini özleyenler mutlaka gidip yemeklerin tadına bakmalı. üstelik çok da ucuz birsürü şey yedik 6 lira verdik. cebecide nerde mi? püsküüt kafeyi bilirsiniz. hukuk fakültesinin duvarının bittiği yerde. o aradan çıkınca hemen kahvenin yanında. gidip görülmesi gereken bir lezzet durağı. açan arkadaşta siyasalda öğrenci. girişimci gençleri destemek lazım.
uzakdoğu kültür ve sinema sitesi. uzakdoğu sineması sevenlerin mutlaka girip bakması gereken site. geniş bir dizi arşivleri de var. sıcak bir ortama benziyor ayrıca. uzakdoğu filmleri için altyazı çeviri grupları da mevcut.
tıbbi bir terimdir. zıt etki gösteren yapılar için kullanılır. misal aynı anda bir kas gecşerken diğeri kasılıyorsa bu iki kas birbirinin antagonistidir.
DNA şifresini çözen bilim adamı Dr. Francis Collins in eylül ayında çıkaracağı kitaptır.
dr. collins 30 yılı aşkın bir süredir ateistti. dna şifresini çözmesinin allah ın varlığına inanmasını sağladığını dile getirmişti.
"Laboratuvarda çalışırken Tanrı'yı hissettim. Kesinlikle bizden daha büyük bir güç var ve ben ona inanıyorum. DNA'nın şifresini çözmek beni Tanrı'ya biraz daha yakınlaştırdı. Hastalıktan kırılan insanlar gördüm. Bilim onlardan umudunu kesmişti. Ama mucizevi olarak hayata döndüklerini gördüm. Bu da Tanrı'nın işidir" açıklamasında bulunmuştu. dr collins dünyanın en önemli genetikçilerinden biri olarak kabul ediliyor.
Bazen alkolik bir kocadan dayak yiyen bir kadından bazense aldatılan bir kadından duyduğumuz yakarıştır. Kadın programlarının televizyonları daha çok işgal etmeye başladığı günümüzde hangi kanalı açsak karşılaşabileceğimiz kadın iç dünyasının bir yansımasıdır.
(bkz: dişi yakarış)
Geçen hafta galatasaray kayserispor maçında duyduğum ve maç boyunca güldüğüm slogan. Galatasaraylı taraftarlar tabiki kayseriyi kötülemek için yapmıyorlardı. Hatta bütün stat gülerek atmıştı bu sloganı. Lakin yine de söylenmese iyi olurdu. Zira ülkemizin başarılı ve ticareti hakkıyla yapan insanlarını barındıran kayseri ilimize latifeyle de olsa butür bir yakıştırmayı yapmak hoş olmadı.